Doğan Hızlan: Bugün sıra okurlarımda

Doğan HIZLAN

HER gün yazıyorum. Okurlarımdan aldığım faksları, e.postaları bazen günü gününe, sıcağı sıcağına buraya aktarıyorum.

Bugün de bir seçme yaparak köşemi onlara bıraktım.

Daha sonraki günlerde de zaman zaman onlar bu köşenin konuğu olacaklar.

Sevgili dostum yazar, çizer Ferit Öngören'in önemli notunu okuyalım:

'Orhan Veli'nin ellinci ölüm yıldönümünde önemli bir konuyu gündeme getirmiş oldunuz. Orhan Veli şiirini tanımlayan sözlerinize katılmamak elde değil. Bu sözler duru ve doğrudurlar. Ancak Orhan Veli'nin ölümünden sonra etkileri ve taklitleri konusunda soğukkanlı bir değerlendirme gerekiyor.

Nitekim Orhan Veli hiç olmasaydı bile elli yıldır onun şiir anlayışı gene bir etkinlik taşıyabilirdi. Ne de olsa Orhan Veli şiirinin ardındaki güçlü rüzgárın, İkinci Dünya Savaşı'nın yarattığı Gerçeküstücü akım olduğu bilinir. Orhan Veli'nin etkisi ve taklitleri gibi görünen şiir arayışları, aslında Avrupa'daki Gerçeküstücü akımın genel çekimi sayılmalıdır.

Amansız ve saçma bir dünya savaşının tam ortasında kalmış, ancak bu savaşa katılmamış bir Türkiye'nin Gerçeküstücülük akımının etkilerini nasıl yaşadığı, nasıl algıladığı sorulmalıdır. Bu soru, Orhan Veli'nin ellinci yıldönümünde gündeme gelmelidir.

Garip dönemi şiirinde Orhan Veli'nin payı, Gerçeküstücü akımın payı artık tartılabilir. Yoksa İkinci Yeni ve günümüzün şiirini değerlendirme karmaşası her geçen yıl daha artacak gibi görünüyor.'

Edebiyat tarihçileri, şairler, eleştirmenler için ilgi çekici bir çağrı.

Garip'te Orhan Veli'nin payı gerçekten araştırılmalıdır. Çünkü bunun sonucunda onun ve Garip'in diğer iki şairinin edebiyat tarihindeki yerleri daha bir netlik kazanacaktır.

* * *

KAVACIK BİRİMİ adına Zeynep A.Yarsuvat'ın mektubu sevindirici. Örneklerinin çoğalmasını dileyelim:

'Kavacık'ta keman çalanlar haberi gazetelerden gözünüze ilişmiştir.

CRR (Cemal Reşit Rey) orkestrası elemanlarından Kemal Güllü'nün önderliğinde, sihirli Suzuki metodu ile okulumuzda Mozart'tan nağmeler her geçen gün biraz daha ustaca duyuluyor.

Bize destek verenlerden biri de Hüseyin Sermet, 7 Aralık'ta ENKA Oditoryumu'nda bir konser verecek, üstelik çocuklarımız da hünerlerini o gece gösterecekler.

Konserin geliri Kavacık Öğrenim Birimi'nin giderlerini karşılamak üzere harcanacak.'

Hüseyin Sermet gibi bir piyanisti dinlemek, Kavacıklı küçük müzisyenlerin ezgilerini duymak, hem de onları destekleyecek geliri sağlamak.

Bu üç unsurun bir arada bulunduğu bir konseri, birçok kimsenin kaçırmayacağı umudundayım.

Aksigorta ve Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nca düzenlenen konser 7 Aralık 2000 ENKA Oditoryumu'nda, saat 19.00'da.

* * *

MEHMET Can Ekzen, Galatasaray Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde hukuk master'ı yapıyor.

Beyazıt Devlet Kütüphanesi yazım üzerine yardıma hazır olduğunu belirtiyor:

'Yazınızdan Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nin yardıma muhtaç olduğunu öğrendim. Buraya geldikten sonra Boston Şehir Kütüphanesi'nin Bostonlular için çok önemli olduğunu gördüm. Kütüphane düzenlediği çeşitli etkinliklerle, reklamını yaparak duyurduğu yeniliklerle ve tabii her şeyden önce sahip olduğu büyük sayıdaki kitapla, kendi başına bir çekim merkezi. Boston Şehir Kütüphanesi'nin aktivitelerini şehrin en önemli televizyon kanalları da haber yapmakta.

İstanbul'un sadece şehir olarak kendisinin dahi böyle bir özelliğe sahip olması gerektiğine ve bunu hak ettiğine inanıyorum. Amerika Birleşik Devletleri'nden kendi adıma yapabileceğim yardımı, elimden geldiğince yapmak için gönüllü olduğumu bilmenizi isterim.

e-mail adresim ve telefon numaram aşağadadır.

mcnekzen@bu.edu

mcnekzen@yahoo.com

Kütüphane etkinliklerinin, televizyon haberi olacağı günlerin özlemiyle, Mehmet Can Ekzen'in duyarlığına teşekkür ederim.

Okurlarıma, katkıları, yönlendirmeleri için teşekkür ederim.

Sağolsunlar.