Bugün Ferit Edgü’yü konuşacağız

Saat 14.00’te başlayacak toplantı Kültür Üniversitesi’nde (*) gerçekleştirilecek.

Başlık:

“Edebiyatta 60. Yıl: Ferit Edgü”

Prof. Dr. Yakup Çelik tarafından düzenlenen etkinlikte konuşacaklar:

- Ramazan Korkmaz

- Yavuz Demir

- Yakup Çelik

- Muharrem Kaya

- Mutlu Deveci

- Faruk Duman

- Murat Yalçın

- Arzu Özdemir

- Doğan Hızlan

Bir yazımda ne demişim:

“O, edebiyatını bir kültür adası içerisinde yarattı. Türlerin birbirini etkilediğini yazdıklarıyla kanıtladı. Batı’nın Doğu’da nasıl algılanacağını, ikisinin de bileşiminden asıl bize özgü ustalık, özgün biçimde yeniden yaratmanın sırrını bilmektir.

Yalnız kendi yapıtlarıyla var olmadı, yurtdışındaki başarıları da bize o aktardı, o tanıttı.

Ferit olmasaydı, Abidin Dino resimleriyle ve yazılarıyla Türkiye’de tanınmazdı.

Yüksel Aslan’ın önemini önce o keşfetti, sonra da Fransa.

Yıllar sonra yayımlanan İlk Öyküler, değişimi şöyle tanımlıyor:

‘Sartre’ın deyişiyle, ‘değişmeyende’ değiştim.’

Bütün iyi yazarların kuralıdır bu söylediği.

İlk öyküsünden bu yana, günün geçici ve yüzeysel modalarına yüz vermemiş, çok okunma uğruna kalite fedakârlığında bulunmamıştır.”

Hangi akımı kaale aldıysa, en iyi, en kalıcı örneğini vermiştir. Akımları kaale aldıysa en güzel örneklerini vermiştir. Aforizmalarını çok severim, düşünmeyi hatırlatır bize.

*

İYİ bir okurun başucu kitaplarından biridir: Buluşmalar.

Bu deneme kitabında “yazarlar/ressamlar” üzerine yazılar bulunuyor. Kitap iki bölümden oluşuyor:
Yazarlar/Ressamlar.

Camus’den Beckett’a, Rembrandt’tan Dubuffet’ye, Sait Faik’ten Mehmet Günsür’e, Bedri Rahmi’den Yüksel Arslan’a uzanan yolculuk durakları.

Aramızdan ayrılanların Ferit Edgü üzerine düşünceleri:

Hakkâri’de Bir Mevsim için Melih Cevdet Anday’ın yazısı: “O’yu (Hakkâri’de Bir Mevsim) sadece gerçekçi bir roman olarak saymak yetmez, gerçeğin inanılmaz bir düşe dönüştüğü şaşırtıcı bir öyküdür bu.

Ferit Edgü’nün gerçek bir yaşamı, bir roman yaşamına çevirmesindeki beceriye hayran oldum. Çünkü ‘O’ gözlem gücünü, anlatı ustalığından alıyor.”

Yaralı Zaman için Onat Kutlar’ın yazısı:

“Yaşamın ve sanatın anlamıyla ilgiliyseniz ve önünüzde Ferit Edgü’nün son denemeler kitabı Şimdi Saat Kaç Duruyorsa, daha ilk satırlarda güvenilir ve bildik bildik kıyılardan uzaklaşacağınızı, çarpıcı ve ters sorunların akıntıları ile karşılaşacağınızı hiç unutmayın.”

Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı için Fethi Naci’nin yazısı:

“Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, yalnızlığın romanı, dostluk özleminin, iyi insan özleminin romanı, Ferit Edgü Çakır’ı anlatırken, su yolunda kırılan testileri anlatırken, hepimizin yalnızlığını, hepimizin dostluk özlemini dile getiriyor.”

Yazımı İki Miir’den dizelerle noktalayacağım:

“Pompier”

İtfaiyeci - hayır, hiçbir zaman

Söndürmedi hiçbir ateşi

Yatağından ânında fırladı fakat

Hortuma ulaşamadı eli

....

İtfaiyeci - hem evet, hem hayır

Yapmak isterken iyilik, buldu kötülük

Okur olduğu için yazar olamadı

Dâvâ’yı okurken yangın çıktı

Tüm kitapları yandı.