Heykele nedense hep uzak durmuşuz. Resmin grafiği yükselirken, kurum binalarına, evlere, bahçelere heykel henüz giremedi. Tek tük örnekler bu yargımızı değiştirmiyor.
Sergi gerçekten Türk heykelinin serüveninden önemli bir kesit, uygun mekánla birleşince çok daha etkileyici bir görüntü kazanıyor .
Her zaman yazarım, sergilerin sadece belleğimde kalanla yetinmediğimden, kalıcılık kazanmasını sağlamak için sergi mekánından çıkarken, bir katalog alırım.
Bellek ve Ölçek Sergisi’nin kataloğunu çok beğendim, özellikle almanızı salık vereceğim.
"İlk örnekleri 1950’li yıllarda görülen modern Türk heykel sanatının gelişim sürecini ortaya koymayı ve dönemin sosyo-kültürel yapısı içinde heykel sanatının varlığını konumlandırmayı amaçlayan bu sergi, bugüne kadar alınan yolu, farklı kuşaklardan sanatçıların en önemli ve temsil edici nitelikteki yapıtlarıyla tanıtıyor."
* * *
SERGİNİN küratörleri Haşim Nur Gürel, Ali Akay, Levent Çalıkoğlu’nun katalogtaki yazılarını okursanız, Türk heykelinin tarihini, yerini, gelişim çizgisini öğrenebilirsiniz.
Sanatçıların biyografileri, heykelcilikleri üzerine incelemeler, söyleşilerin, bu serginin önemini, sizin heykel beğeninizi, bu konudaki bilgi düzeyinizi yükselttiğini fark edeceksiniz. Ayrıca sanatçıların biyografisi, eserleri hakkında bilgiler Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde duvarlarda yer alıyor.
Koray Ariş’in eserlerinin yer aldığı bölümde, duvara asılı notu gözden kaçırmayınız: Dokunabilirsiniz.
Deri kaplı heykellere dokunabilirsiniz, çocuk ziyaretçiler bunların üstüne de binebilir.
Toplu sergilerin önemli işlevi, değişik sanatçıların yapıtlarını bir arada görerek, o tür hakkında genel bilgi edinmeleridir.
Oya Eczacıbaşı’nın açıklamasına göre, İstanbul Modern, bu sergideki bazı heykelleri satın alarak koleksiyonuna katıyor. Sergi sonrasında müzenin bahçesine yerleştirilecekler.
* * *
HEYKELİ seviyorsanız, zaten gideceksiniz, heykel konusunda az bilgisi olanlar, Türk ustalarının eserlerini bilmeyenler için mutlaka gezilmesi gereken bir sergi.