Bodrum’da müzik

Bu yıl Onur Ödülü, sevgili Fazıl Say’a verildi.

Genç şef Nil Venditti yönetiminde Beethoven’ın Üçüncü Piyano Konçertosu’nu çaldı.

Müzik ve edebiyat olmazsa yaz-kış bir turistik gezi zevkinden yoksunum.

Konserden önce verilen kokteylde, Bodrumluların sanatı ne kadar desteklediklerinin, oranın sanatla tanınacağına inandıklarının tanığı oldum.

Konserden sonra dönerken havaalanında birçok kişinin sırf açılış konserini dinlemek için geldiklerini öğrendim.

Bodrum’a beni gönderen Halikarnas Balıkçısı’dır, İzmir’de bir kitap için buluştuğumuzda, Bodrum’u görmediğim için bana sitem etti ve mutlaka gitmen lazım dedi.

Ben de arkadaşımla birlikte bir otobüse atlayıp Bodrum’a geldim.

Otele giderken İlhan Berk’e rastladım.

Sıcağın ve güneşin kavurduğu yerden pek zevk alamadım, şehirli olma duygularım canlandı ve ertesi gün oradan ayrıldım.

Daha sonra Bodrum’a Halikarnas Balıkçısı’nın cenaze töreni için gittim.

O zamanın belediyesi ona bir cenaze arabası vermediği için tabutunu bir minibüse yüklediler. Biz de otomobilimizle onu izledik.

Daha önce de yazmışımdır, bir cenaze törenine bu kadar içten katılımı o güne kadar ve ondan sonra da görmedim.

Bütün Bodrumlular sokağa çıkmışlardı, acı gözlerine vurmuştu.

Hiç kuşkusuz Bodrum’un ününü arttıran bir romanı da mutlaka anımsatmalıyım.

Sevgili Selim İleri’nin Her Gece Bodrum’u, okurları pek de ilgi duymadıkları bir yerin varlığından haberdar etmişti.

Eğer benim zihnimde bir Bodrum izi kalmışsa iki edebiyat ustasına borçluyum bunu:

Halikarnas Balıkçısı ile Selim İleri’ye. Şimdi bu iki edebiyat ustasının yanına müziğin bir ustası Fazıl Say da katıldı.

Bir klasik müzik konserini dinlemeye dört bini aşkın kişi katılmıştı. Doğuş Grubu’nun bu kültürel girişimini her zaman destekliyorum.

Ara Güler müzesi konusunda da benim sempatimi kazanmışlardı.

Kaldığım The Marmara Oteli’yle ilgili bir anım canlandı.

Bodrum’da tarihi bir yerin açılış töreni için dönemin kültür bakanı, aziz dostum İstemihan Talay’la burada buluşmuştuk.

O günü resepsiyondaki arkadaşlarımızın bazıları hatırladı.

Bakanla birlikte Latife Tekin’in kurduğu Gümüşlük Akademisi’ni ziyaret etmiştik.

Bu akademiyi usta yazar başarıyla halen sürdürüyor.

Birçok ünlü yazar, sanatçı ile genç kuşak burayı önemli kılıyor.

Konserden sonra Fazıl Say ile otelin terasında buluştuk. Eylül ayındaki yoğun konser programından söz etti. Biraz babası, sevgili dostum Ahmet Say’ı konuştuk, onun da müzik kitapları Islık Yayınları arasında yayımlanıyor.

Fazıl, bir müjde de verdi. Ocakta toplu Beethoven kayıtları çıkacakmış.

*

BODRUM Belediye Başkanı Ahmet Aras, Nevzad Atlığ’ın yönetiminde bir konservatuvar projesinden söz etti. Zaten Nevzad Atlığ, oraya müziği getirdi, konserler düzenledi.

Bedri Baykam’ın da Şevket Sabancı Kültür Merkezi’nde bir sergisi açıldı. Daha önce Devrim Erbil’in de sergisinin açıldığını hatırlıyorum burada.

Evin Galerisi ve Casa del Arte yazlık sergilerle, resim sanatını oralarda da yaşatıyor.

Bir kentte, bir beldede, özellikle yazlık yörelerde sanatın egemenliği beni çok sevindirir. Bodrum Antik Tiyatro’da yaz konserleri devam ediyor. Gümüşlük Festivali de farklı müzisyen ve grupları ağırlıyor.

Önemli hususlardan biri de bu etkinliklerin kışın da sürmesi. Çünkü artık Bodrum yaz-kış yaşanan bir büyük kent kimliğini kazandı.

*

BODRUM’DA kış-yaz yaşayanlara da, yazın gidenlere de böyle bir sanat tutkusu gördüğüm için sevgilerimi sunuyorum.