Bilmediğimi yazdım

Bodrum’dan Buğra Ayan’ın ‘Sosyal Ağlar Tarihi’ni tanıtacağım.

Benim teknolojiyle ilgim, bilgim Hürriyet Gazetesi Teknoloji Editörü Ahmet Can’ın yazdıklarıyla sınırlı. Sosyal medya ile olan alakam ise, yakın çevremdeki dostlarımın kullandıkları ve onların bana aktardıkları ile sınırlı.

Kitapta dünyanın farklı noktalarında ortaya çıkan sosyal ağların gelişimleri anlatılmış. Farklı yaş gruplarına, sosyal sınıflara, dinlere, kültürlere hitap eden bütün platformlar ele alınmış. Yazarının da belirttiği üzere, yakından incelenen 500’ün üzerinde sosyal ağ içinden diğerlerine göre daha farklı hikâyelere sahip olan 250’ye yakın platforma detaylıca yer veriliyor.

Siteleri inceleme metodu hayli ilginç. Örneğin bir sitenin incelemesi yapılırken, öncelikle ilgili sitenin halen açık olan veya geçmişte yayınladığı bir blog’unun olup olmadığına bakılmış. Eğer bir blog’u varsa, blog’unda yer alan tüm haberler okunmuş ve bunlar arasında önemli bölümler kitaba aktarılmış. Herhangi bir blog’a sahip olmayan siteler içinse ‘Hakkımızda’ ve benzeri bölümleri incelemişler. Bu bölümlerine ulaşılamayan sitelerle ilgili ise;

internet arşivlerinden eski görüntüler elde edilerek, bir kullanıcı olarak inceleme yapılmış.

Kitap bilhassa; sosyal ağlara merak duyan, geçmişten bugüne farklı sosyal ağların nasıl oluştuğu, bu yolculuğun nasıl güzellikleri ve zorlukları olduğu konusunda detaylı bilgi sahibi olmak isteyenler için kaleme alınmış.

İşin doğrusu, benim gibi, konudan bihaber olanların bile birçok önemli bilgiyi pratik bir biçimde ve tüm detaylarıyla edinebileceği bir kitap.
Facebook, Twitter, YouTube, Instagram gibi herkesin telefonunda ve dilindeki mecraları, bunların birbirleriyle mukayesesindeki en önemli farkları ve kendi alanlarında neden ‘aşılamaz’ olduklarının işaretleri aktarılıyor.

Önsöz’ü Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Muhammet Mücahit Küçükyılmaz yazmış.

Küçükyılmaz, ‘yerli ve milli sosyal ağ’ temennilerinde bulunuyor: “230 maddelik listede yerli ve millî iddiasını temsil edecek birkaç sosyal ağ platformu olsaydı keşke! Bütün bu resim, sosyal ağlar tarihine yerli ve millî katkılar yapmamızı zaruret haline getiriyor. Zira tarih, eskisi kadar yavaş akmıyor!”
Yazar Buğra Ayan, Başlarken’de, sosyal ağların önce gençlerle başlayıp ardından bütün yaş gruplarına yayılan birer platform haline dönüştüğünün altını çiziyor.

Kitap, alfabetik biçimde düzenlenmiş.

about.me ile başlıyor, Zoosk’la bitiyor.

Şahsen, bazı sitelerin öneminin nereden kaynaklandığını merakla okudum, bilmediğim bir dünyanın bugün yaşamımızı saran yanını fark ettim.

Asıl ilgi çekici yanı, teknolojik gelişmeleri öğrenirken, yaratıcılık konusunda da önemli kişileri tanıyoruz. Adı geçen platformları kullanan kullanmayan herkese gerekli bir kitap.