Paylaş
Gün aydınlanırken Hüsamettin Koçan, çok güzel olmuş, diyerek bana övgülerini bildirdi. Yeni bir yayının beğenilmesinin altın kuralını, bunca deneyimden sonra öğrendim: Bir ihtiyacı karşılaması.
Güç beğenen dostlarımdan aldığım telefonlar, bu kuralın bir kez daha doğruluğunu ispatladı.
Radikal Kitap, yıllarca her kitap okurunun severek okuduğu bir ekti. Onu örnek alan birçok yeni kitap eki yayımlandı gazeteler tarafından. Emek harcayanların hakkını teslim etmeliyiz. Ancak son zamanlarda ‘sınırlı dağıtım’ı dolayısıyla okurlardan, her yerde bulamadıklarına dair e-postalar alıyor, bir araya geldiğim insanlardan bu şikâyeti duyuyordum. Kitap Sanat’ı her yerde bulup okuyabileceksiniz.
Hafta sonlarında, yaptığım sergi veya kitapçı gezmelerimde karşılaştığım herkes ‘Hangi kitabı almalı, hangi filmi seyretmeli, hangi sergiyi gezmeli, hangi müzeye gitmeli, hangi konsere bilet almalı, hangi CD’yi dinlemeli’ sorularını sorar.
Kitap Sanat, bütün bu soruların cevabını veriyor, kararsızlık içinde vakit tüketmenizi önlüyor. Arkadaşlar dergiyi hazırlarken, tavsiyelerin, seçimlerin isabeti konusunda çok titiz davrandılar. Tartıştılar, ince eleyip sık dokudular. Kişisel zevklerle popüler anlayışı nesnel bir ortamda birleştirdiler. Size bir kültürel konfor sunmak için sabahladılar.
Çabalarının odak noktası, edebiyattan sinemaya, resimden tiyatroya katkıda bulunacak etkinlikleri, kitapları sunmaktı.
En çok satan yazarları biliyorsunuz, okuyorsunuz ama bugünden geleceğin ustalarını merak etmez misiniz? Elbette öğrenmek istersiniz.
İşte o liste de derginin ilk sayısında okurlara sunuluyor. Önemli ve iddialı bir soruşturma. Dergide yoğun ilgiyle okuduğum bölüm, tahmin edeceğiniz üzere: “Edebiyatımızın Yeni Kuşağı” soruşturması oldu. Benim de yer aldığım jürinin verdiği isimlerden çıkan sonuç önemli bir çeşitliliği yansıtıyor. Hem tür, hem yayınevi, hem de edebiyat yaklaşımı olarak...
Edebiyat okurları bence mutlaka onları okuyacaktır, çünkü ilerideki çalışmalarını ilk bilen, ilk okuyan olmanın tadı her zaman başkadır.
Sedat Ergin’in cuma günü sanat sayfalarında yayımlanan “Sanatçılarımızla Toplum Arasında Köprü Olacak” yazısının altına ben de imzamı atarım. Her görüşüne katılıyor ve destekliyorum. Gerçekten de bugünlerde, bize yaşama gücü, yaşama sevinci verecek en verimli kaynağın sanat olduğunu oybirliğiyle onaylıyoruz. Ayrıca, yazısında dediği gibi, sanatçıların çalışmalarını gün ışığına çıkaracak böyle dergilerdir.
Kişisel bir açıklama yapmak zorundayım.
Dergideki yazılarımın, dostlarımla yaptığım konuşmalar ve onların önerileri sonrası oluştuğunu belirtmeliyim.
Sedat Ergin, bir gün bana “Sizin konuşmalarınızda baharat vardır, ama yazılarınıza az katıyorsunuz” dedi. Denedim, okuyanlar beğendi. Hele dergiyi hazırlayan genç kuşak arkadaşların çok hoşuna gitti. Elbette, baharat oranı, Sedat Ergin ve benim kişiliğimize uygun miktarda katıldı.
Ertuğrul Özkök önceki günkü yazısında, fırsat bulmuşken, yıllardır yazmamı istediği, “İnsanlar Ansiklopedisi”ni yazmaya başladığımı yazdı. İtiraf edeyim, benim aklımdaki şey biraz daha başka. Onu da zamanla göreceksiniz...
Diğer taraftan, eğer Ertuğrul Özkök, Ece Ayhan’ı sevmeseydi, eğer Sedat Ergin Ankara Bürosu’nun başındayken, büronun balkonunda Edip Cansever’den dizeler okumasaydı, onların düşüncelerini ciddiye alır mıydım bilmem...
* * *
HÜRRİYET, kendine yakışanı yaptı, kültür-sanat alanında da ilk olmayı başkasına kaptırmadı. Kitap Sanat’a uzun ömürler diliyorum.
Paylaş