Bayram kartları, bayram tebrikleri

YILLAR hayatın alışkanlıklarını değiştiriyor. Çocukluğumda anneannem aile büyüğü olduğu için bizim evde kalabalık yemek masaları kurulurdu.

Haberin Devamı

Masanın özelliği maun olmasıydı, iki kanadı da açılır genişletilirdi, normal zamanlarda o kanatlar kapalı dururdu. Tabii yemeklerden önce de mükellef çay servisi yapılırdı. Kekler, börekler, evde yapılmış poğaçalar.

Ramazanda pideler de çeşitliydi. En gözde olan yumurtalı pideydi. Bazı kimseler pidenin harcını fırına getirirler, iftara yakın sıcak sıcak alırlardı. Evlerde bu kadar çok fırın yoktu, tepsiler fırınlara getirilirdi.

Mevsime göre hazırlanan yemekler değişirdi ama benim anımsadığım değişmeyen yemek fırında güveçti, parça kuzu eti ve patatesin içine bir dal tarçın da konulurdu.

Ziyaretlerin sayısı şimdi azaldı. Bayramlar tatil vesilesi olduğu için ya önceden büyüklere uğranılıyor ya da telefonla, WhatsApp’la kutlanıyor.

Telefonuma ya da bilgisayarıma gelen kutlamalar bana eski zevki vermiyor. Çünkü bir içeriğe tıkladığınızda, binlerce kişinin bayramını kutlamış oluyorsunuz.

Haberin Devamı

Eski bayramların önemli bir işlevi dargınların barışmasıydı. Bu güçlü duygu acaba hâlâ devam ediyor mu, yoksa barışma da akıllı telefon aracılığıyla mı yapılıyor.

Ahmet Rasim’de okuduğumu zannettiğim bir usul varmış.

İçkili lokantalar elbette ramazanda kapanıyor. Bayram geldiğinde müdavimlerine bir meze tabağı gönderilirmiş, bunun adı da ‘ hatırla beni dolması’ymış.

Bayramlar artık turistik geziler için bir zaman dilimi. Gerçekten de insanların çok daha fazla dinlenmeye ihtiyacı var.

Eskiden teyzelerim misafir ağırlamak için öylesine yorulurlardı ki bayramda dinlenemezlerdi.

Başka bir açıdan da durumu değerlendirelim. Eskiden çalışan hanımların oranı bugüne göre azdı, şimdi çalışan hanımlar ağırlamak değil ağırlanmak istiyor; hakları da.

Ramazanlar, bayramlardaki değişiklik, yayıncılığa da yansıyor. Şimdi kitapçılarda eski ramazanlara, eski bayramlara dair kitaplara rastlanmıyor.

Televizyonlarda orta oyunları, ramazana dair bilgiler yer almıyor.

***

BAYRAM tebrik kartları önemliydi. Çalıştığım gazetede halkla ilişkiler yöneticileri kaç tane kart istediğimi sorarlar, ben de plan yapar, miktarı onlara söylerdim. Kurumlar dışında yapılan tebrik kartları da gönderenin zevkini simgelerdi.

Haberin Devamı

Bayram ziyaretine gidildiğinde ziyaret ettiğimiz dostumuz evde bulunmazsa bir kartvizit bırakılırdı.

İstanbul’da yoğun bir trafik yaşanırdı. Şimdi ise İstanbul tenha bir kent oluyor. Onun için de bayramda burada kalmayı çok daha fazla seviyorum.

Yıllar öncesinin çocukluğumu, gençliğimi yaşıyorum. Semtlerin gerçek yüzünü görebiliyorum.

Tatile çıkmayanlara kendi kentlerinde, yörelerinde kalanlara her zaman bir tavsiyem olmuştur.

Yaşadığınız bölgeyi tanıyın. Tarihini, coğrafyasını öğrenin. Kitapçılardan bu konudaki kitapları seçin.

Özellikle kenar semtleri gezin, kuytu köşelerin güzelliğini keşfedin. Banliyöler -ne kadar kaldıysa- bir şehrin en güvenilir tanıklarıdır.

Haberin Devamı

Boğaz’ın bilinmeyen köylerine, Samatya’dan Balat’a, Fener’e yapılan bir yolculuk, nasıl bir kültür şehrinde yaşadığımızı bize yeniden hatırlatır.

Başka bir yere gitmediyseniz, kentinizdeki büyük müzeleri, özellikle de yerel müzeleri gezin.

Dostlukları pekiştirin, hoşgörü kelimesini unutmayın. Bağışlamanın yüce zevkini yaşamaya çalışın.

***

SAĞLIKLI, mutlu, istediğiniz gibi bir bayram geçirmenizi diliyorum. Kutlu ve mutlu bir bayram idrak etmenizi temenni ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları