Paylaş
Haberin özünü hatırlatalım: “Yayıncılar Meslek Birliği’nin (YAYBİR) ‘Korsanla Mücadele Yaz Kampanyası’na katılan yayınevleri adına Ege’den Akdeniz’e tatil beldelerinde mahkeme kararlarıyla yürüttüğü operasyonlarda binlerce kitaba el konuldu.”
Önceden korsan kitapla mücadele ederken şimdi fotokopi kitapla mücadele edeceğiz.
Korsan fotokopilerin fiyatı ne kadar?
Tam 1 Lira.
Peki bunlar nerelerde satılıyormuş biliyor musunuz? Okuyunca şaşırdım.
Didim’deki Özel İdare dükkânlarında yani devlet himayesinde. Astıkları pankart da şöyle:
“10 Adet Kitap 10 YTL”
Altındaki cümlede yazara, emeğe, kültüre, devlete, hükümete hakaret ediliyor:
“Bu fiyata babanın fabrikası olsa yapıvermez.”
Gazetelerde okumuşsunuzdur, yurtdışında müzik korsanlığı yapanlara verilen cezanın bedeli 600.000 dolarla 1.000.000 dolar arasında değişiyor. Caydırıcı, can yakıcı bir ceza olmadan bunu önleyemeyiz.
Orhan Pamuk, Elif Şafak, Ayşe Kulin, fotokopi hırsızlarının göz diktiği sömürü madenleri.
* * *
ANADOLU’daki kitapçıları gezerken, bu korsanlığın derecesinin nerelere vardığına hayretler içinde şahit oldum.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın girişimiyle gerçekleşen, benim de içinde bulunduğum bir kurul ortaöğretim için 100 Eser seçmişti, liste yaşayan yazarların dışındaki edebiyatçılardan oluşuyordu. Amaç, öğrencilerin edebiyatın en önemli yapıtlarını okumalarını sağlamaktı.
Kuruldaki bir üniversite öğretim üyesi arkadaşımın sözünü hâlâ anımsarım.
Ben üniversite öğrencilerine bu kitapları okutamıyorum, orta öğretimdekilere nasıl okutacağız, acaba hayalci mi davranıyoruz?
Birçok kitapçı seçilen bu 100 kitabın fotokopilerini yapmış satıyordu Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde. Kitabın özeti, kısa bir biyografi, kitabın kahramanları, eser hakkında birkaç söz.
Çocuk bunu okuyacak, öğretmenini aldatacak -aldatabilirse- bundan böyle de hayatını aldatma/aldatılma üzerine kuracak.
Kitapçılara niçin bunu yapıyorsunuz dediğimde; ne yapalım, iki-iki buçuk lira karşılığında çocuklara hizmet veriyoruz, malum durumları kitap almaya müsait değil, cevabını veriyorlardı. Adeta halka hizmetin verdiği muzaffer edayla...
Türkiye Yayıncılar Birliği, yıllardır bandrolü bir meslek kuruluşu olarak dağıtmaları talebinde bulundu bakanlıktan. Çünkü onların korsanları izlemesi daha kolay. Şimdi devletten alınan bandrollere korsan kitaplarda bile rastlanıyor. Artık neye göre ve nasıl dağıtılıyorsa!
* * *
DEVLETİN, hükümetin bu hırsızlığa hemen müdahale etmesini bekliyorum.
Paylaş