Paylaş
Biri Muammer Ketencoğlu’nun “Balkan Yolculuğu - Sandığımdan Rumeli Türküleri”. Diğeri de Ender Balkır’ın okuduğu Harput Türküleri.
Onları dinlerken, sesin ardındaki insanların serüvenini anımsadım. Acıları, aşkları, gündelik yaşamın güzellikleri, engebeleri bu seslerin içindedir.
Harput adını gençliğimde, Cevat Fehmi Başkut’un Harput’ta Bir Amerikalı oyunundan öğrenmiştim. Sonra sonra yörenin türkülerini, tarihini öğrendikçe ilgim daha da artmıştı.
CD’deki parçaların tümü anonim, ortak bir ses daha güçlü, daha otantik biçimde yansımış müziğe.
Harput kitapçığındaki sanatçının yazdıklarını okuyun, sanırım o zaman bu parçaları daha içten, daha duyarlı bir ruh halinde dinleyeceksiniz.
“Anadolu toprağının her rengine âşık bir müzisyen ve Pertekli bir ailenin evladı olarak babamdan ve dedemden işittiğim Harput türküleriyle büyüdüm.
Aşina olduğum türküleri söylemeye başladığım günden bu yana Harput’un gönlümde hep özel bir yeri oldu.
Sonsuz bir aşk ve minnet duygusuyla türküleri bugüne ulaştıran, güzel sedaları ile Harput’u çınlatan ustaların izinde yol alırken, hatam, kusurum varsa affola.
Albüme sadece yirmi eser sığdırabildik. Dinleyin ve Harput’u seyre dalın...”
Türkülerin bazılarını daha önce başka seslerden dinledim ama bu yeni söyleyişi birkaç kez yeniden dinledim, yeniden sevdim.
Sözlerinden bazıları, bugün de aşk şiirlerinin en unutulmazı.
Harput türkülerini, türkü diskoteğimin seçkin bir yerine koydum. Türkülerin insanımızın serüvenini anlattığını bir kez daha vurguluyor.
***
MUAMMER KETENCOĞLU’nun Balkan Yolculuğu albümü ise farklı kişilerde farklı duygulara yol açacak bir CD.
Bu CD’yi dinleyen mübadiller, mülteciler, göçmenler, yerinden yurdundan olanlar, tazelenen anılarıyla, kimi zaman üzüntüyle kimi zaman tatlı acı anılarıyla dinleyecek.
Birçok kişi de benim gibi, onları dinlerken, oradakilerin tarihini öğrenecek.
Bulgaristan, Makedonya, Kosova, Yunanistan, Romanya... Bu ülkelerin seslerini bu CD’de dinliyoruz.
Ketencoğlu’nun Sunuş’unda, CD’nin yapılış, ortaya konuş aşamaları yazılmış.
Sandığımdan çok Bulgaristan türküleri çıktı diyor sanatçı. Sofya radyosu Türk halk müziği arşivinin kayda değer bir bölümünü incelediğinde, hem sayısal açıdan hem de ritim ve makam çeşitliliği açısından son derece zengin bir kayıt dağarcığı ortaya çıkmış.
Ketencoğlu, bu kayıtlarda ‘50’lerden ‘80’lere birçok yorumu bulmuş.
Oralarda yaşayanlar duygularını, özlemlerini nasıl dile getirmişler, nasıl yaşamışlar hepsini bu türkülerde bulacak yaşayacaksınız.
Önemli yanı, insanların maceralarının müziğe yansıyışını bir kez daha ispatlamaları. Türk dinleyicilerden birçoğu bu türkülerden birçok yeni parçayı öğrenecekler... Ayrıca komşularının hayatına dair de bazı ipuçlarını bunlardan çıkaracaklardır.
Ketencoğlu, Sunuş’unu şöyle bitiriyor:
“Rumeli türkülerinin yalnızca eğlenceye indirgendiği yaygın kanıya karşı bu eski ama dinleyici için yepyeni türkülerin dinleyenleri için yeni bir seçenek oluşturması umuduyla...”
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, zevkimiz için dinlediğimiz müzikten bile bilgi almak istiyoruz.
Özellikle Balkanlar gibi tarihi bağlarımızın önemini algıladığımızda, bu müziği daha iyi bir temele oturtmamız mümkün.
Gerçekten dinlediğimiz bu müzik, eğlencenin ötesindeki bir tarih dilimini belirleyen siyasi unsurları da içeriyor.
***
ZEVKLE dinleyeceğiniz, anıları tazeleyeceğiniz, tarihimizden önemli bir kesiti ve Anadolu’nun sesini dinleyeceğiniz CD’ler.
İki CD de Kalan Müzik tarafından çıkarıldı.
Paylaş