JAK DELEON’un hastalığını haber aldığımda, yazmaya Hürriyet Gösteri’de başladığı için üzüntümün duygusal yönü ağır bastı.
Çalışkandı, tutkuluydu, titizdi. İstanbullu bir Yahudi ailesinin bütün özelliklerini taşırdı.
İstanbul ve Beyoğlu sevgisi, yaşamının ekseniydi.
Amacı bilgi vererek bir şehri, özellikle bir semti sevdirmekti.
Benim için gezi rehberleri arasında, İstanbul’un önemli anıtlarını tanıtan kitabı Anıtsal İstanbul’dur.
Bu kitabın eşliğinde kiliseleri, camileri, külliyeleri gezerek, İstanbul’un anıtsal önemini kavrayabilirsiniz.
Boğaziçi Gezi Rehberi’nde ise; Avrupa Kıyısı ile Asya Kıyısı’nın bütün özelliklerini öğrenirsiniz.
Sadece bugününü değil dününü, efsanesini, bütüncül bir tarihini anlatmıştır bütün bu yerlerin.
Ayrıca Boğaziçi Rehberi’nde gravürler ve kartpostallar, kitabın görsel zenginliğini artırmaktadır.
Onun rehberinde o semte dair Evliya Çelebi’nin lezzetli tasvirleri de yer almaktadır. İstanbul’un önemli semtleri, buradaki binalar üzerine bilgileri bir araya getirdiği 100 İstanbul, Türkçe ve İngilizce yayınlandı. Böylece İstanbul’a gelen yabancılar için de önemli bir rehber kazandırmış oldu.
* * *
BEYOĞLU’NDA BEYAZ RUSLAR’a neden Jak Deleon’un haklarında kitap yazacak kadar neden ilgi duyduğunu kitabın başındaki ithaf açıklar:
‘İstanbul’a ilk gelen Beyaz Ruslar’dan büyük yengem Natasha’nın anısına.’
Beyaz Ruslar’ı bilmeden Beyoğlu’nun değişim tarihini algılamak zorlaşır.
Tarihin içindeki önemli kişileri, yaşadıklarını da anlatarak, Beyaz Ruslar’dan birçoğunun da portresini çizmiş, tarihimizin önemli bir ayrıntısını aydınlatmıştı.
Eski İstanbul’un (Yaşayan) Tadı kitabındaki Arzumanova bölümünü Ahmet Hamdi Tanpınar’dan bir görüşle süsler:
‘Beyoğlu’nda bir yığın bar, lokanta, dansing açılmış, ağırbaşlı İstanbul efendilerinin bir vakitler gazetelerini okuyarak, alçak sesle dünya gidişi hakkında bedbinliklerini birbirine naklettikleri, sabah kahvesi ve akşam çayı içtikleri İstanbul kahveleri manzaralarını değiştirmişti.’
Jak Deleon’un kitaplarını okuduğunuzda, İstanbul’un semtlerini, semtlerinin tarihini, barlarını, lokantalarını, yabancı kişileri zevkle okursunuz.
O bir İstanbul yazarıydı.
İstanbul oldukça o da okunacaktır.
* * *
JAK DELEON’u bugün bu kitaplarından çok bale çalışmalarıyla anmayı isterdim.