POPÜLER olmayan iyi şairlerin ölümünü gazetelerden, dergilerden, televizyonlardan öğrenemezsiniz. Ancak şiiri izleyen, has şiir okuyucusu bilir onun yaşadığını da, yazdığını da, öldüğünü de.
Azer Yaran (1949-2005) bu seçkin sınıflamanın içinde yer alan şairlerden biriydi.
Kendi şiirleri kadar Rus şairlerinden çevirdikleri ile de yaşayacak.
Kırık Dal şiirinde ne demişti:
‘Binebildiğim en soylu at,/ sevebildiğim en güzel kadın,/ yazabildiğim en yüksek şiir kayboldular kayboldular kayboldular.’
Hem şiiri hem müziği bilen biri benim için övgülerin en yükseğini hak etmiştir.
Yaşamöyküsünden bir kesit:
‘1972 yılında Ankara’da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. 1970 yılında TRT’nin düzenlediği ses ve yetenek sınavından geçerek kurumun çok sesli topluluğunda bas ses olarak şarkı söylemeye başladı.’
Azer Yaran’ın Giz Menekşeleri (Toplu Şiirler 1975-2002) kitabındaki şiirleri okurken, bireysellikle toplumsalın bir lirizmde ne kadar ustaca uyuştuklarını görürsünüz.
Gerçek midir, düş müdür, imge midir? Hepsi neden bir arada olmasın, neden bir ayrıştırma gereği duyalım.
ŞİİR NEDİR?
ŞİİRLER OKUDUM BUGÜN şiirindeki iki dize, şiiri yalın tanımlayışının örneğidir:
‘Hayatı bir gürültünün içinden yeniden yaratmaktır şiir,/ Değil söz demlemek mutluluğun kanatlarında.’
......
Şair bu, zaman olur böyle kalabalık bir köşede / Yapayalnız ve gözüpek dizeler çiziktirir,/ Şair gerçi bir kuyumcu değilse de / Yüreğinin tellerinde altın biriktirir.’
Ahmet Telli’nin Azer Yaran’ın Ardından yazısında (Esmer, Kasım 2005) onun şair duyarlığı, 80 Darbesi’nin insanların nasıl ruh kimyasını bozduğu anlatılıyor:
‘Azer’in şiirleri, duygusunun ve yaşamının sahici izdüşümüdür, ki bu, şiirde unutulmaya yüz tutan içtenliğin de kendisi olur.’
Azer Yaran, Şaire Ağıt şiirinin ilk iki dizesinde, kendini ve bütün şairleri yazmış:
‘şair ölmüş
yas denizi ışıldıyor’
İrfan Yıldız da yazısının (Kaçak Yayın, Kasım 2005) ana başlığını ‘Azer Ölmüş, Yas Denizi Işıldıyor’ koymuş. Onun ardından yazılmış, gerçekten beni çok etkileyen bir yazı. Oradaymış gibi o hüznü yaşadım.
* * *
İYİ şairleri ölümünden sonra anmak, hem şiirin hem şairin ölümsüzlüğünü ispatlıyor.