Aşklar biter, acılar başlar

Doğan HIZLAN

Ataol Behramoğlu'nun şiirlerinden yapılan bestelerin CD'si çıktı.

Şimdi o CD'yi dinliyorum, adı; Aşk iki kişiliktir.

Ünlü bestecilerin müziğini, Behramoğlu'nun sesinden kendi şiirini dinlemek ayrı bir güzellik bence.

Her şair şiirini iyi okumaz, gene de vurgulamaları benim hoşuma gider.

Nazım Hikmet'in ince sesi, Yahya Kemal'in Rumeli şivesi, o şiirler için bana ayrı bir çağrışım alanı açar.

Ataol, şiirlerini çok güzel okuyor, iyi seslendiriyor.

Ataol Behramoğlu, şiirlerini okurken, Haluk Çetin de gitar çalıyor. Şiirle müziğin içiçeliği burada ayrı bir türü oluşturdu.

Şiir resitallerinin birinde ben de bulundum. Şiir okurunun dinleyiciye dönüşmesinin ayrı tadını yaşadım.

Aşk İki Kişiliktir'de yer alan besteleri Ataol Behramoğlu'nun şiirlerinden, Zülfü Livaneli, Timur Selçuk ve Edip Akbayram yapmış.

İyi şiirlerden iyi beste yapılır mı sorusu gündeme gelir sık sık. Ben buna, Ataol Behramoğlu'nun besetelenmiş şiirlerini dinledikten sonra, olumlu cevap verebilirim.

İyi besteciler iyi şairlerle buluşunca yeni güzellikler yaratılıyor.

Şiirlerin bestecileri arasında Haluk Çetin, Tuna Kiremitçi de var.

Aşk iki kişiliktir.

Mutluluğu da, acısı da. Aşk iki kişiliktir ama hüsranlar, acılar tek. Dünyayı iki kişiden ibaret saymanın aldatıcı, sahte mutluluğuna artık inanmıyorum. ‘‘Mutlu aşk yoktur,’’ dizesi bana bütün yaşanmış ve yaşanacak aşkların özeti gibi geliyor.

Ayrıca, yasak, aykırı aşkların acısı buna dahil mi? Aşkın acısını çekenler, çektirenler...

***

GERÇEKTEN, Ataol Behramoğlu'nun çok sevdiğim şiirlerini bir kez de müzikle dinleyince, bestelerin o şiirlerin anlamını zenginleştirdiğini düşündüm.

'Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var'ı okuyor Ataol Behramoğlu, şiir beni çok etkiledi. Belki de birdenbire şair dostumun hayatını kare kare yeniden izledim. Evet yaşadıklarımızdan öğrendiğimizin izi silinmez.

‘‘Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle/Çünkü acılar da sevinçler, gibi, olgunlaştırır insanı’’

Kederi, namusluca yaşayan bir şairin dizeleridir bunlar. Kendi vatanından uzaklaştırılmış günlerin bütün özlemini hissedebilirsiniz.

'Kızıma' şiirinde,

‘‘Zulmün önünde dimdik tut onurunu/Sevginin önünde eğil kızım.’’

Kızı Barış'adır bu şiir, babasının ona nasihatidir. Değerlidir, çünkü yaşanmışlığın içinden süzülmüştür, bunu söyleyen baba, yazdığı dizeye her zaman sadık kalmıştır.

***

BEN, yazımı, 'Bu aşk burada biter' şiirinden bir dörtlükle noktalamak istedim. Belki de ayrılıkları sevdiğimden, belki de kendimi eşiğinde hissettiğimden:

‘‘Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim/Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver/Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim/Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider.’’

Böyle değil mi ey şair, erken ya da geç, ‘‘bu aşk burada biter’’, diyeceğiz. Belki de diyecekler. Belki de dediler.