Paylaş
Hikmet Altınkaynak’ın hazırladığı kitap, birkaç açıdan mutlaka okunması gereken bir mektuplar toplamı.
Oktay Akbal’ı yakından tanıdım, onunla aynı gazetede çalıştım. Edebiyat dünyasında kıskançlıklardan uzak, kinlerden azade, herkesin dostluğuna önem veren, yardımı, desteği, övgüyü esirgemeyen çok az edebiyatçıya rastladım. Bu adların başında gelir Oktay Akbal.
Birçok ünlü yazarın mektuplarını okuduğunuzda, onun ne kadar sevildiğini, ona ne kadar güvenildiğini öğrenince onu, yazdıklarını daha çok seveceksiniz. Öykücü, romancı, denemeci Oktay Akbal, benim kitaplığımda değişmeyen bir yere sahiptir.
Abartılmamış ama sağlam, bilgiyle pekiştirilen bir Cumhuriyet aydınıdır, Gazi Mustafa Kemal’den Atatürk’e kadar devrim çizgisini izleyen, onu yansıtan bir yazardır.
Türkiye’nin insan tarihi
Tanıdığınız tanımadığınız birçok adın mektuplarını okuduğunuzda, bunların sadece birer kişisel eksen çevresinde dönmeyen, birkaç kuşağın yaşamını özetleyen, edebiyat ortamının yarım yüz yıllık tarihini içerdiğini göreceksiniz.
Sadece o kuşağın edebiyat haritasını değil, bütün ekonomik güçlüklerini de paralelinde öğreneceksiniz. Siyasetçilerden edebiyatçılara kadar bu zengin mektup birikimi, Türkiye’nin insan tarihine de ışık tutuyor.
Akbal, ödün vermeyen bir kuşaktan. İlkeleri bütün bir yaşamı biçimlendirmiş, çıkar rüzgârları kapısına ulaşamamıştır. Kabul ve ret listesi, Cumhuriyet Türkiyesinin adeta pusulasıdır.
Hikmet Altınkaynak’ın ‘Oktay Akbal’a Mektuplar’a Önsöz Yazma Denemesi’nden bir bölüm, İlhan’ı da (Selçuk) anıyor: “Sayfa komşusu, yarım yüzyıllık arkadaşı İlhan Selçuk, 2004’te düzenlediğimiz ’Oktay Akbal Günü’ne katılmış, anılarını anlatmış, bir anlamda dostluklarını tazelemişti. Toplantı broşürüne İlhan Selçuk’un ‘Biz Oktay Akbal’ı Hep Sevdik’ başlıklı yazısını almıştık.”
Mektup türünün içtenliği her zaman beni etkilemiştir. Ama içten bir bağ kurmak için, kişiliğinizin küçük hesaplardan öte bir ruh taşıması gerekiyor.
Gönderenler dertlerini, sorunlarını ona yazarken, halledileceğini, ilgileneceğini biliyorlardı.
Çok usta bir edebiyatçıyı, dostlarının gözünden okumanın ayrı bir lezzeti olduğunu söylemek gereksiz.
Bence son ayların en önemli kitabı.
Paylaş