ANTALYA Kitap Fuarı’nın açılış gecesi yemeğinde, fuarın da sponsorlarından olan Antalya Ticaret Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak ile Antalya’nın kültür turizmini, kültür yatırımlarını konuştum.
Turizmin başkenti unvanını taşıyan bir ilin, kültürel alanda da iddialı olması, gelen yerli ve yabancı turistlere kültürün, sanatın değişik türlerinde müzeler sunması gerekiyor. Budak, bu konuda yaptıkları çalışmalardan söz etti. Benim için önemli olan ticaret ve sanayiyle uğraşanların, odaların, holdinglerin, kurumların özellikle bulundukları kentlere kültür yatırımı yapmaları. Hatta ben bunu bir sorumluluk olarak görürüm. İşte Budak, bunun farkında. Öncelikle fuar alanının yetersizliği bana şunu düşündürdü, Cam Piramit bir fuar kapasitesine sahip değil. Oysa Antalya kentinin büyük fuar alanlarını gerçekleştirmesi gerekir. Yalnız kitap fuarları değil, birçok başka fuar da bu binalarda açılmalı. Sergi salonu çalışmaları da başkanın ve odanın gündeminde yer alıyormuş. Turizmin yoğun olduğu zamanlarda, İstanbul’daki özel müzelerde açılan birçok sergi buraya getirilir, kışın bunları göremeyen, gezemeyen yerli turistlerle, yabancı turistler, bizim sanatımızı, sanatçılarımızı da bu müzelerde görürler, öğrenirler, dünyaya açılmanın bir yolu da budur. Gelenleri sadece doğayla baş başa bırakmamak gerekiyor, çünkü bu anlayış artık çok gerilerde kaldı. Tarihî mekânların önemini, etkileyiciliğini, seyirciyi ve dinleyiciyi cezbettiğini yinelemeye gerek yok. Ama başkanın da değindiği gibi, Aspendos büyüklüğünde bir açık hava konser mekânının daha yapılmasının şart olduğuna ben de katılıyorum. * * * ANTALYA başka kentler içinde kültür açısından, sanat açısından girişimci bir özellik taşıyor. Altın Portakal Film Festivali, Altın Portakal Şiir Yarışması, Piyano Festivali, Televizyon Ödülleri, Karikatür konusundaki çalışmalar, Antalya’yı bu alanda öne çıkarıyor. Kentin gerek belediye başkanları, gerek vali açısından da bu özelliklerini dikkatle ve özenle sürdürdüklerini yıllardır izliyoruz. Ne yazık ki birçok kentte iktidar değiştikçe, belediye başkanları daha önce yapılan etkinliklerin niteliğini değiştirirler ya da kaldırırlar. Antalya’nın şansı, bütün belediye başkanlarının kültürü, sanatı sevmeleri, buna yatırım yapmaları, devraldıkları yönetimi daha da çeşitlendirmeleri, zenginleştirmeleridir. * * * DİLERİM, Budak bunları gerçekleştirebilsin.