Ankara’yı tanımak

O kente gittiğimde yazılanlara göre de tadını çıkarırım

Başkenti tanıtan her kitap mutlaka okunmalı, kitaplığımıza konulmalı.

Umut Özkan’ın “Ankara’nın Kayıp Tarihi-Kente Mektuplar-Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 Yıllık Son Başkenti” kitabı bayram okuma listemde yerini aldı, isabetli bir seçim yapmışım.

Kısa tanıtması ile söze başlayalım:

“Ankara, kentin dört büyük tarihi sembolü ile adlandırılır. Bir tarafında burçlarında bayrağımızın dalgalandığı Ankara Kalesi, bir tarafta Hacı Bayram Veli Camii, bir yanda ise Resim Heykel ve Etnografya Müzeleri’nin bulunduğu Namazgâh Tepesi, Eski Türk Ocağı sonrasında halk evleri binalarının olduğu yer. Bir tarafta Büyük Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir. Bu güzel şehir Kurtuluş Savaşı’mızı yöneten Gazi Meclisimize ev sahipliği yapmıştır. Bu kısa özgeçmiş çok şey anlatır.”

Kitap kime ithaf edilmiş?

“Annem Sulhiye Özkan’ın anısına.”

Önsöz’de yaşadığı kente duyduğu sevgiyi yazıya getiriyor:

“Kente Mektuplar (2010 – 2022), kırk yıldır yaşadığım bu güzel şehre yazdığım sevgi dolu mektuplardır.

Kente Mektuplar bir başkent aşkının ifadesidir. Bazıları kentleri sadece beton yığınları olarak görüyor. Oysa kentlerin başarısı bu yüzyılda tarihini ne kadar koruduğu, folklorunu ne kadar yaşattığı, insanlara ne kadar eşit ve sürdürülebilir hizmet sunduğu ile ölçülüyor.”

Her yazının başına bir yazardan, bilimadamından alıntılar yerleştirmiş, bu okuma iştahını arttırıyor. Bölüm başlıklarından seçmeler:

- Ankara’da Bir Sabah

“Doğa; toprağı verdi, insan da şehirleri kurdu, insan demek, şehir demektir.”

Shakespeare

- Ankara’nın Göbeğinde Hayat Dolu Bir Park

“Şehri imar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesil şehri tahrip eder.” Turgut Cansever

- Falih Rıfkı Atay ile Cumhuriyet Ankara’sı

“Nerede arsacılar lehine bir plan değişikliği duyarsanız hemen hırsızlığa hükmediniz.”

Falih Rıfkı Atay

- Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Ankara’sı

“Ankara, bana daima destansı ve muharip göründü. Şurası var ki, şehrin tarihi dokusu buna uygundur.”

Ahmet Hamdi Tanpınar

- Yakup Kadri’nin Üç Mahallesi

“Milli Mücadele Ankara’sının hayali bir ideal beldenin silueti halinde gözümde canlanıyordu. O devirde insanlar arasında ne bir samimiyet, ne emniyet, ne yakınlık, ne açık yüreklilik vardı. İnsan bir defa tanıdığı ile ikinci rast gelişinde kırk yıllık dost gibi, dost oluyordu.”

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

- Şehir ve İnsanlar

“Kente girmeden geçen için başka, ona yakalanan ve bir daha çıkamayan için başkadır.”

Italo Calvino

- Başkentin Tarihi 19 Mayıs Stadyumu

“Kent yaşamı alışılmış koşulları hızlı bir gerçeklikle benimsiyor. Oysa ben henüz taşra bahçelerinin erik ağaçları altında durgunluktayım.”

Demir Özlü

- Belediye Başkanı Kentin Dert Babasıdır

“Hiçbir ilaç, hiçbir kür, yaratıcı bir inkılap heyecanı içerisinde yaşayan bir memleketin havası kadar insana sıhhat ve şifa veremez.”

Yakup Kadri Karaosmanoğlu

- Muzaffer Sarısözen İsmi

“Türküler ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz.”

Bedri Rahmi Eyüboğlu

- İstanbul Denizsiz Ankara Kalesiz

“O gün Ankara Kalesi’nden baktığımda bir ışık seliyle Mustafa Kemal Atatürk Kocatepe’deydi.”

Ahmet Hamdi Tanpınar

- Ankara’nın Şair ve Yazarları

“Ceyhun Ankara’ya âşık

Yarini bulur düşünde

Gönlüme vurur bin ışık

Kaleler uyur düşünde”

Ceyhun Atuf Kansu

- Tarihi Bir Mahalle Cebeci

“Cebeci köprüsünün üstü

Karınca yuvasına benziyor

Hamallar, körler, topallar

Oturmuş nasibini bekliyor”

Cahit Külebi

Ankara’yı belleğimize yerleştirecek bir kitap. (Halk Kitabevi)