Paylaş
Cumartesi akşamı Ankara’da Müze Evliyagil’in açılışında bulundum.
Üç katlı müzede Türk resminin önemli, resim tarihine geçmiş sanatçıların tablolarını, çalışmalarını gördüm.
Müze Evliyagil’in desteklediğim bir tutumu genç sanatçılara da yer vermesi oldu.
Müze’nin dışındaki heykelleri de ziyarete gittiğinizde es geçmeyin.
Özellikle Türk sanatının büyük ustası Neşet Günal’ın bir freskine dikkatinizi çekerim.
Günal, 1963 yılında Ankara’da Ajans Türk binasının önünde, bizzat orada çalışarak yapmış. Altında 1964 - Neşet Günal imzası var.
Bu alanda Osman Dinç’in Yağmurun Gözyaşları ile Erdal Duman’ın Tank’ı yer alıyor.
Müze kataloğunun başındaki Sarp Evliyagil’in ‘Toplamak, Biriktirmek ve Sergilemek Üzerine’ yazısında koleksiyonculuğa nasıl başladığı, yaşamın içindeki aşamalarla anlatıyor.
Ciddi bir girişim bakın nasıl başlamış?
“30’lu yaşlarımın başında yoğun olarak eser toplamaya başladım. Bu beni Ajans Türk binasının bir bölümünü kapatarak depo yapmaya zorladı ve bir gün eserleri toplu halde gün ışığına çıkarma fikri de ilk o zaman uyandı.”
Müzeye geçiş fikrinin olgunlaşmasının serüvenini anlattığı yazının önemli bölümlerinden biri de hedefini belirlemesi:
“Başkentin ilk modern ve çağdaş koleksiyonuna sahip olan bu küçücük girişimden beklentim, sanatsever bireylere ve kurumlara örnek olması ve onlara cesaret vermesidir.”
Küratör Deniz Artun, koleksiyonun oluşumunu, ailenin ve Sarp Evliyagil’in resimle ilişkisini kaleme getirmiş. Artun’un yazısı, sanatla ilişkinin aile çevresiyle başlayarak gelişmesinin de öyküsü.
***
ÜÇ katlı müzede 82 sanatçının yapıtları sergileniyor.
Bu sayı, koleksiyonun bir bölümü. İleriki zamanlarda başka resimler de görülebilecek. Programa göre, ileride tek tek sanatçı sergileri de düzenlenecek.
Müze’de, değişik kuşakların yapıtlarını izleyerek, Türk resim tarihinin grafiğini çıkarabilirsiniz.
Ayrıca kendi geleneklerinden ve Batı’daki akımlardan nasıl yararlandıklarını da bu seçmelerde görebilirsiniz.
Her kuşağın sanata, ülkeye yaklaşımı, algılaması arasında farklar vardır. Müze’deki yapıtlar bu farkı ortaya koyuyor.
Eşref Üren’in Ankara Dolayları resmin ötesinde onun Ahmet Haşim ve Mitoloji yazısını anımsattı. Feyhaman Duran’ın Tevfik Fikret portresi onun evini, atölyesini gezdiğim zamanı canlandırıyor.
Türler arasında gelgitler, sergiyi daha ilgi çekici kılıyor.
Resimlerin yanında ünlü edebiyatçıların kitaplarından alıntılar okuyacaksınız. Görsellikle yazı arasındaki zenginleştirici çizgiyi keşfedeceksiniz.
Bazı yazarların adını vermeliyim:
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Ankara’sından, Sevgi Soysal’ın Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nden alıntılar ilk aklıma gelenler.
Ayrı düşünceler, ayrı beğeniler. Özellikle genç kuşağın ürünlerinin bugünkü gençliğin, genç sanatçı kuşağının yaklaşımının, arayışının, peşine düştüğü kavramların neler olduğunun anlaşılmasında etkili bir öğe olduğu kanısındayım.
***
YALNIZ Ankara’da yaşayanlar için değil, yolu bir gün Ankara’ya düşecek herkesin gezmesi gereken bir müze.
Paylaş