Anadolu’da dergiler

Büyük kentler dışındaki dergilerin adresleri, yöneticileri bilinmeli. Yazarlar, genç kuşak edebiyatçıların bu dergileri bilmesi, desteklemesi sağlanmalı.
Her zaman bu fikri savunmuşumdur...
Bu dergiler nerede satılır, nasıl ulaşılır, özellikleri nedir, bu soruların yanıtını birçok kimse bilmiyor.
Çünkü alınacak yerler kısıtlı! Öyle veya böyle geniş alanlara ulaşması gereken idealist bir tavrın dar bir çevrenin içinde bilinmesi, okunmasına gönlüm razı olmuyor.
Bakıyorum, bana gelen birçok derginin künyesinde alınabilecek yerlerin sayısı kısıtlı. Birçoğu dağıtım sorunuyla uğraşıyor, birçoğu kitap-dergi satan mağazalara giremiyor bile...
Dergiler konusunda iki çalışmayı anımsıyorum:
Biri Erdal Doğan’ın dergiler konusunda kitaplaşan yazıları, soruşturma yanıtları.
Diğeri de rahmetli Tunçer Uçarol’un bu konudaki çalışmaları.
Kim bu kuyu kazma işlemine gönül verecek, doğrusu merak ediyorum, çok yararlı, işlevsel bir ürün ortaya koymuş olur.
TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda Kasaba’dan Esinti dergisini çıkaran edebiyat hocası bir aileyle tanıştığımdan söz etmiştim.
Onlara vaat ettiğim bir yazıyı da yazıp gönderdim.
Dergi Manisa’da Turgutlu’da çıkıyor.
Mevsimlik bir dergi, üç ayda bir yayınlanıyor.
Ama biliyorum ki, fuarda karşılaşmamış olsaydık dergiden kolay kolay haberim olmayacaktı. Ben yine şanslı sayılırım, zira Anadolu’nun farklı kentlerinde yayımlanan birçok dergiyi adresime gönderiyorlar. Ya takip etmek isteyenler, edebiyat meraklıları...

***

ELİMDE Kasaba’dan Esinti dergisinin 3’üncü sayısı var. İlkbahar 2014 tarihli.
Derginin başında yer alan Edebiyat Anlayışımız yazısı derginin çıkış ve sürdürülme coşkusunu, edebiyat anlayışının ayrıntısını yazıya getiriyor.
Derginin ön kapağında yazarların adları ve fotoğrafları var.
Arka kapakta da bir madenci fotoğrafı, altında Orhan Veli Kanık’ın şiirinden iki dize yer alıyor:
“yüz karası değil, kömür karası
böyle kazanılır ekmek parası”
Edebiyat Anlayışımız’dan bir bölümü yazıma aldım:
“Salon verir, sokak alırız.” Aslında bu sloganla çıkmıştı Garip. Garih yolunda yürüyen edebiyatçılar gibi Esinti de kendine bir yol açmaya çalışıyor. Elbette bazı konularda dikkatleri var. (...)
Peki, Esinti salt şiir mi demektir? Elbatte hayır. Şiir, Esinti’nin bir koludur. Tabii gövde edebiyatsa diğer kolu ve organlarını da düz yazı türleri oluşturur. Öykü, deneme, makale, gezi yazısı, söyleşi, eleştiri, tanıtım... her türe açıklığıyla çatı görevini üstleniyor.”
Büyük bir özveri ile çıkan dergiye ben de yazdım.
Başka imzalara da rastlayacaksınız burada: Talat S. Halman, Muzaffer İzgü, Feyza Hepçilingirler, Tayfun Talipoğlu, Afşar Timuçin, Ahmet İnam ilk dikkatimi çekenler...

***

UZUN, verimli yayın ömrü diliyorum.

Kasaba’dan Esinti / kasabadanesinti@gmail.com