BÖYLE soru olur mu, diyeceksiniz. Şair Nahid Ulvi Akgün bizim gibi düşünmüyor:
‘‘Beş
İki kere iki dört eder
Fakat ben beşim
Kaf dağından aşırdım beşimi
Kaf dağında şenlik var
Kaf dağındaki şenlikten kimin haberi var’’
Prof. Dr. Tosun Terzioğlu'nun sahibi olduğu Prof. Dr. Ali Nesin'in sorumlu yazı işleri müdürlüğünü üstlendiği Matematik Dünyası dergisini (2003 Kış) okurken, aklım kapak konusuna takıldı.
2x2=4 Özel Sayısı.
Size kaç edeceğini söyleyemeyeceğim, araştırmaların sonunda kaç ettiğini dergiden öğreneceksiniz.
Çoğumuzun öğretim yaşamında aritmetikle başlayan ilgi, matematikte bizi engebeli bir yola sokar, sonra da hayatımızdan çıkıp gittiğini sanırız. Oysa her anımızda vardır, biz gene de varlığını inkára yelteniriz.
Matematik dünyasından bazı rakamlar... İlgimi çekti.
‘‘200 binden fazla bilgisayarın kullanıldığı 2 yıllık çalışma sonucunda, 6 milyon 320 bin 430 basamaklı bugüne dek bulunan en büyük asal sayı tespit edildi.
Bu durumda bulunan sayı ancak 2390 ekran sayfasına sığıyor. Çıktı almak için 5 top káğıt gerekiyor.’’
Yani diyeceksiniz... Hayır 60 bin gönüllünün çalışmasını görmezlikten gelemem.
Gerçek kavramı üzerine düşünürüz de ‘‘matematiksel gerçek’’ten pek söz etmeyiz.
Matematik Dünyası'nı okuduktan sonra, en büyük gerçek matematiksel gerçek, demekten kimse beni alıkoyamaz.
* * *
İYİ şairlerin hepsinde matematik kafası olduğuna inanırım. Şiirin iç mantığını bilmeyen iyi şiir yazabilir mi?
Ali Nesin'in Russell Paradoksu'nu okuyun, o yazıda sadece bilgi yok, hayat kurtarma reçetesi de var.
Yamyamlar arasına düştüğünüzde, haşlanmaktan ya da kızartılmaktan kurtulabilmek için, yazıdaki mantıkçı gibi cevap vermelisiniz.
O zaman hayatta kalırsınız.
Anlaşılıyor ki, matematiği ve mantığı bilmeyene, hayat hakkı yok bu dünyada.
Ben okurlarıma bu dergiyi okuyun, her yazıyı anlarsınız diyemeyeceğim. Matematikçiler, uzmanlar dışında birçok kişi benim kadar algılayacak ama bazı kavramlar, akıl yürütme üzerinde, yöntemine bir yenilik, ‘‘matematiksel gerçek’’lik kazandırdığını da anlayacak.
Yoksa dergideki karikatürde olduğu gibi, kara tahtanın başındaki adamın söylediğini mi söyleyeceksiniz: ‘‘Keşke bu işlere hiç bulaşmasaydım.’’
Matematik, zihnin kılcal damarlarını açıyor, düşünce sistemini düzene sokuyor.
Dan Brown'ın Da Vinci Şifresi, Türkiye'de ve dünyada hálá en çok satanlar arasında.
O zaman bu sayıda Halûk Oral'ın İlk Türkçe Şifreleme Kitapları yazısını da okuyun.
Gazetelerde kripto kelimesini okumuşsunuzdur. Bizde bu konudaki ilk kitap 1928 tarihini taşıyor, eski harflerle basılmış:
‘‘Milli Emniyet Hizmeti Neşriyatı - Cryptographie.’’
Şifreleme merakınız varsa, çözüm oyunundan hoşlanıyorsanız, pekálá bu yazıdan bir şeyler öğrenebilirsiniz.
İskender Pala, bir yazısında (Hürriyet Gösteri, Aralık 2003, s.254); şiir ve matematik ilişkisini ortaya koymuştu:
‘‘Ünlü bir matematik bilgini, 'Matematik işlemler mutlaka sayısal olmak zorunda değildir' der. Şiirli zamanların büyük bölümünü dolduran söz ve anlam sanatlarından bazıları matematik orantılara göre düzenlenmiştir.’’
Matematikçi olan Lewis Carroll'un, ‘‘Alice Harikalar Diyarında’’ kitabındaki matematiksel gerçekler üzerine çeşitlemeleri unutmadınız, değil mi?
* * *
UZMANLIK dergilerinin ayrı bir tadı var. Size bilmediğiniz dünyalardan bilgi getirirler; Matematik Dünyası'nı artık okuyacağım.