Paylaş
Herkes günlük başarılara kilitlendiği için, başarılı olursan bir anda göklere çıkarılıyorsun, istenilen sonuçları alamazsan yerin dibine sokuluyorsun. Hiç kimse sağlıklı analiz yapmıyor, olayların gerçek sebeplerini araştırmıyor. Böyle olduğu için de, bir gün önce "sihirbaz" payesi verilen bir teknik adamı, bir gün sonra "1982 model" göstermek gibi tutarsızlıklar sıkça yaşanmakta.
Aydın Örs için bu tutarsız senaryoları yazanlar, şimdi de Bogdan Tanjeviç için komplo teorileri üretmeye başladı. O Aydın Örs ki, Türk basketbolunu hem kulüp hem de milli takım düzeyinde Avrupa’ya taşıyan antrenördür. 17 sene hizmet verdiği Efes Pilsen’i dünya çapında bir marka haline getiren Örs, Fenerbahçe’de de başarıyı yakaladı ve sarı lacivertli takımı uzun yıllar aradan sonra şampiyon yaptı. Ne acıdır ki, bunca başarının sahibi ve mimarı olan Aydın Örs milli takımdan "demode basketbol oynatıyor" eleştirilerine cevap vermek için istifa etti. Bu yetmezmiş gibi, hem Efes Pilsen’den hem Fenerbahçe’den ayrılırken hak etmediği davranışlarla karşı karşıya kaldı.
Şimdiki hedef Tanjeviç
O meşhur içten pazarlıklı zihniyetin şimdiki hedefi Tanjeviç. 2004 yılında milli takımın başına gelen deneyimli teknik adam, belki de bugüne kadar kimsenin yapamadığı ölçüde Türkiye çapında oyuncu taraması yaptı ve 2004 Olimpiyatı öncesinde ABD Milli Takımı ile oynanan özel maçta gençlere şans tanıdı. Bu girişimleriyle otoritelerden övgüler alan Tanjeviç, daha sonra o moralle milli takımı 2005 Avrupa Şampiyonası eleme maçlarına hazırladı.
NBA oyuncularımızın da içinde olduğu milli takım, 6 galibiyetle eleme grubunu geçti, ancak finallerde basketbolcuların konsantre olamamaları beklenmedik sonuçlara yol açtı. Yaşanan bu hayal kırıklığı sonrası kelle avcıları yine ortaya çıktı. Amaçları belli olan bu isimler, federasyon seçimlerinde ve özerklikte olduğu gibi, basketbolun dibe vurması için ellerinden gelen her şeyi yaptı.
Ancak federasyon, başarısızlığı tek başına üstlenip istifa eden Tanjeviç’in arkasında durup gerekli tedbirleri alınca, amaçları basketbola hizmet edenleri yıldırmak olan bu belli isimler, seslerini daha da yükselterek 2006 Dünya Şampiyonası öncesi teknik heyet ve oyuncuları aşağıladıkça aşağıladılar.
Şaşırmamak elde değil
NBA oyuncularının bulunmadığı A Milli Takımımız sahada inanılmaz mücadele ortaya koyup Dünya altıncısı olunca başta Tanjeviç olmak üzere Dünya Şampiyonası’na katılan bütün ekibimize övgüler yağdırdılar. Şampiyona öncesi takımımızı ve teknik heyetimizi yerden yere vuranların bu sefer en ön safhada tebriklerini sunmalarına şaşırmamak elde değildi.
Tanjeviç’in hedefi ülkemizde düzenlenecek 2010 Dünya Şampiyonası’nda milli takımımıza final oynatmak. 2004’ten bu yana bu yolda ilerlemeye çalışıyor. 2010 yılında oynayabilecek genç oyuncuları tecrübeli isimlerle kaynaştırmayı ve bu arada katılacağımız turnuvalarda iyi dereceler elde etmeyi amaçlayan Tanjeviç’in, 2005 ve 2007 Avrupa şampiyonalarında başarılı olamadığı ve milli takımın bu haliyle 2010 için ümit vermediği bir gerçek.
Kendilerini düşünüyorlar
Tabii bu durumda yine aynı isimler otaya çıktı, bu sefer daha da ileri giderek Turgay Demirel’in de Tanjeviç’le birlikte gitmesi gerektiğini savunmaya başladı. Onların, basketbolumuzu masaya yatırıp, "2004’ten bu yana ne yanlışlar yapmışız, 2010’a kadar neler yapmalıyız ki başarılı olalım" diye bir düşünceleri yok. Onlar sadece şahsi menfaatleri doğrultusunda hareket ederek basketbolu aşağıya çekmeyi kendilerine vazife edinen birkaç kişi.
Turgay Demirel bir kez daha doğruyu yaptı ve Tanjeviç’in arkasında durdu. Onu harcamadı. Başarısızlığın faturasını ona kesmedi. Ortada bir başarısızlık varsa tabii ki masaya yatırılacak, gerekli tedbirler alınacak.
Bir tek gerçek varsa o da şudur; formasının hakkını verecek oyuncular milli takımda olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Paylaş