FENERBAHÇE, ‘‘tamam mı, devam mı’’ maçında rakibine aman vermeyerek, seriyi uzattı.
İlk maçtaki hatalarını tekrarlamayan sarı lacivertliler, baştan sona oyun disiplininden kopmadılar ve farklı bir skorla Galatasaray'ı yenmeyi başardılar. Oyunun başında Davenport, içeriden-dışarıdan kullandığı topların yüzde 80'ini sayıya çevirerek, ilk yarıda attığı 21 sayıyla sarı kırmızılıları çökerten oyuncuydu. Dickel'ın arkadaşlarına iyi paslar dağıtması, Zaza'nın ilk maçın yıldızı Koch'u sahadan silmesi ve attığı kritik üçlüklerle, Erdal Bibo'nun büyük hırsı ve ürettiği 18 sayı Fenerbahçe'nin galibiyetinin anahtarlarıydı.
7 sayı attı diye belki dikkati çekmeyen Wilkerson (Fener'in yeni oyuncusu) inanılmaz savunmasıyla galibiyette en değerli oyunculardan biriydi. Zaten Fenerbahçe oyun kurgusunu savunma üzerine kurmuştu. Başarılı da oldu.
G.Saray'a ders
G.Saray cephesini anlamak mümkün değil. 2-0 önde olmanın, turu atladık anlamına gelmediğini bilmeleri gerekirdi. Zaten ilk maçta F.Bahçe hata yapmasa, belki de galip gelemeyebilirlerdi. İlk yarı boyunca Davenport'a hiçbir önlem almayan G.Saray, ikinci yarıda zaman zaman alan savunması, zaman zaman da Hairston'un Davenport'u iyi tutmasıyla açılan farkı azalttı, ama iş işten çoktan geçmişti.
Play-off maçlarının önemli bir özelliği vardır. Oynadığın maçı kazansan da kaybetsen de hemen unutup, diğer maça hazırlanmak gerekir. Fenerbahçe dün bunu Galatasaray'a bir kez daha hatırlattı.
Maçın hakemleri ilk karşılaşmada olduğu gibi oyunun tansiyonunu düşürmeyi başardılar. Sonuca etki edecek hatalar yapmadılar. Alınan önlemler de gerilimin yükselmesine engel oldu. Ancak Zaza'ya bir uyarı: Hırsını, oyunu kazanma yolunda kullan. Sakın rakip seyirciyle oynama.