Saha avantajı

REVİRE dönmüş bir Efes Pilsen... Asım, Kerem sakat, Brown ve Ömer sakat sakat oynuyor.

Ender de 3. periyotta sakatlanıyor. Ama lacivert beyazlılar sahada varlarını yoklarını ortaya koyarak müthiş bir mücadele veriyor ve rakip sahada olmalarına karşın, atışlarda büyük bir üstünlük sağlayarak seride 2-1 öne geçiyorlar. Avrupa kupalarından elendikleri andan itibaren moral motivasyonu kaybeden, Türkiye Kupası'nı Ülker'e kaptıran lacivert beyazlılar, sakatlık dezavantajına karşın bu maçta taktir edilecek bir çıkış yakaladılar.

Hücumda içeriye dalışlar yaparak, Granger, Brown ve Ender'in Kambala'ya asistlerinin çoğu, basket-faul oldu. Kambala'nın Ülker potasına bıraktığı 27 sayı ve aldığı 6 ribaund maçın kaderini çizdi. Brown da sakat sakat, tek bacakla oynamasına karşın, attığı 16 sayıyla Ülker'in bütün direncini kırdı.

Düşük yüzde

Peki, Ülker maçı neden kaybetti? İlk periyotta aleyhlerine çalınan 10 faul, Pachulie'nın 3 faule ulaşması ve hücumda da çalınmayan faullerin arkasına sığınmak bu mağlubiyetin sebebi olacağı kanaatinde değilim. Benim bütün arzum, bu iki takımın, bu final serisini Abdi İpekçi'de oynamasından yanaydı. Ancak tüm lig maçlarının Ahmet Cömert'te oynayan turuncu yeşilliler, saha avantajı diyerek kendi maçlarını bu salonda oynamak istediler. Ancak gelin görün ki, evinde oynadıkları maçta, üç sayılık atışta 3/19, iki sayılık atışlarda da 26/37 ve serbest atışlarda da 18/26 gibi düşük bir yüzdeyle oynayarak hedeflerine ulaşamadılar. Yani saha avantajı bu maçta işe yaramadı.

Sonuçta, final serisi devam ediyor. Ülker de Abdi İpekçi'de kazanabilir. Seri ne kadar uzarsa basketbolseverler o kadar heyecan yaşayacak.
Yazarın Tüm Yazıları