Potada reform şart

Bir an önce özerkliğe geçilmeli. Takımlarımıza bir bütçe limiti getirilmeli. Gelirler teminat altına alınıp, belli kriterlere göre dağıtılmalı. Oyuncu ve antrenör sözleşmeleri federasyon tarafından garanti altına alınmalı.

ÜLKEMİZ 1. Basketbol Ligi, müessese kulüpleri (Efes Pilsen, Ülker, OYAK Renault), okul takımları (Darüşşafaka, Büyük Kolej, İTÜ, TED Koleji), camia takımları (G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş, Göztepe, Pınar Karşıyaka) ve devlet destekli kulüplerimiz (Tekelspor, Türk Telekom) şeklinde karmaşık bir yapıda oynanmakta.

Basketbol yaralanıyor...

Bu kulüplerimizin yapılarının birbirinden farklı oluşu, liglere katılma şartının belli koşullarda olmayışı yüzünden, zaman içinde istedikleri idari ve ekonomik ortamı bulamadıkları anda ligden çekilme, şubelerini kapatma gibi ortamlar yaratabiliyorlar. Hafızalarımızı biraz zorladığımızda Eczacıbaşı, Paşabahçe, Kombassan, Meysu, Beslen, Çukurova ve Tofaş gibi çok başarılı olmuş müessese takımlarının patronları, aldıkları anlık kararlarla bu kulüplerin basketbol şubelerini kapattığını hatırlıyoruz.

Bu sezon başında ise G.Saray, Beşiktaş ve F.Bahçe müessese kulüpleri ile maddi açıdan baş edemeyeceklerini iddia ederek devlet yardımı istediler. Aksi halde, ligden çekilme kararı aldılar. Son anda TRT'nin yayın hakkından maddi katkı alınca da lige katıldılar. Bu tip belirsiz ortamlar (1.Lig'e katılan takımlarda Basketbol Federasyonu tarafından belirli koşullar aranmadığı için) kulüplerin aldığı şubelerini kapatma, ligden çekilme gibi kararları yüzünden basketbolumuz yara almakta ve kan kaybetmektedir.

Düşüncelerim....

Basketbolumuzun sağlıklı ortamda oynanabilmesi için düşüncelerim şöyle:

Basketbolumuzun bir an önce federasyon ve kulüp takımları bazında özerkliğe kavuşması.

Özerlik basketbolumuzun önceliği. Federasyon olarak milli takım ve liglerimizin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ancak özerklik çatısı altında gerçekleşebilir.

Kulüp takımlarımızın özerk bir yapıya kavuşması ise basketbol ligimizin daha renkli ve çekişmeli geçmesini sağlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, zaman içinde özerkliği elde edecek kulüp takımlarımızı, Efes ve Ülker gibi kuruldukları yıllardan beri basketbolumuza yön veren, önünü açan müessese kulüplerinin seviyesine çıkartabilmek.

Birinci Lig'e katılan takımlara alt ve üst bütçe limiti getirilmeli. Takımlarını haklı bir neden olmaksızın kapatan kulüplerden tazminat alınması.

Bana göre takımların bütçelerinin alt limiti 1 milyon dolar, üst limitinin 4 milyon dolar olması, bugünkü ekonomik koşullara göre normaldir. Takımlar bütçelerine göre belirlenecek miktarı garanti olarak federasyona yatıracak, eğer haklı bir neden olmaksızın şubelerini kapatırlarsa, federasyona yatırdıkları miktar, diğer takımların hesaplarına eşit bir şekilde dağıtılmalıdır.

Bütçenin oluşumu, seyirci hasılatı, sponsor gelirleri, saha içi reklam gelirlerinden meydana gelmesi ve bu gelirlerin karşılığının federasyon tarafından teminat altına alınması gerekir.

Takımların bütçe kalemlerinin önemli bir bölümünü teşkil eden sponsor ve reklam anlaşmalarında, federasyon takımlarla bu anlaşmalar arasında garantörlük oluşumunu sağlamalıdır.

Avrupa kupalarına katılan takımlara ek bütçe hakkı tanınmalı.

Her takım bütçesini, lig ve Avrupa kupalarında başarılı olabilmek için üst limitin üzerine taşıyabilir. Ancak bütçesini artırdığı oranda, federasyonca belirlenecek yüzdeyi oluşturulacak bir fona yatırmalıdır.

Gerek Türk gerekse yabancı oyuncu ve antrenörlerin kontratları federasyon tarafından garanti altına alınmalı.

Federasyon ve kulüplerin oluşturacağı bir hukuk kurulu, Türk ve yabancı oyuncular ile antranörlerin kulüpler arasında çıkabilecek muhtemel anlaşmazlıkların tek ve kesin çözüm merciği olması gerekir.

Basketbol Federasyonu ligin TV yayın ve isim haklarını pazarlayarak elde edeceği geliri, lige katılan takımlara daha önceden belirlenecek kriterlere göre dağıtmalıdır.

Federasyonun TV ve ligin isim hakkından elde edeceği geliri, kulüplere dağıtırken, ligde kaç yıl oynadıkları, kaç kez şampiyon oldukları, maçlarındaki seyirci sayısı, alt yapıdan yetiştirdikleri ve milli takımlarımıza kazandırdıkları oyuncu sayısı gibi kriterlere bakılarak dağıtması gerekir.

Beyin fırtınası...

Eğer basketbol camiamız arasında bir beyin fırtınası yapılacak olursa, bir çok arkadaşım bu konuda yukarıda ifade etmeye çalıştığım fikirlerimin benzeri düşüncelerini ortaya koyma şansı yakalayacaktır. Böyle bir birlikteliğin ortaya çıkaracağı sonuçlar, federasyon ve kulüp temsilcileri tarafından değerlendirilip, hayata geçirilir ve bir model yaratılabilirse, her yıl istenmeyen ve kaos yaratan ortamlar ortadan kalkacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları