İki NBA temsilcimizden Mehmet Okur, sezon başında çektiği sıkıntıları atlatmış. Kendisine verilen süreleri iyi kullanıyor. Hido ise, geçen yıllardaki süreleri alamamasının sıkıntılarını yaşıyor. Ancak ikisinin de geleceği parlak.
NBA'deki iki yıldızımız Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur, gördüğümüz kadarıyla Türk basketbolunu en iyi şekilde temsil ediyorlar. Bu iki oyuncumuzu seyrederken, maç içi ve dışında onlara gösterilen ilgiden göğsümüz kabardı.
Mehmet Okur, ilk senesi olmasına karşın kendisine verilen süreleri en iyi şekilde değerlendiriyor. Sezon başında oyun süresi bakımından büyük sıkıntılar çeken Memo,Rebreca'nın kalp rahatsızlığı geçirerek kadro dışı kalmasından sonra rahatlamış. Onunla konuşmamda, oyuna giriş ve çıkış dakikalarının maç öncesinden belli olduğunu söylemesi, beni hayli şaşırttı.
Sisteme alışmış
Mehmet Okur, oyuna ilk periyodun son bir dakika elli saniyesinde giriyor, ikinci periyodun sonuna kadar oynuyor. Olağanüstü bir durum olmazsa (sakatlık gibi) üçüncü periyodun sonu ve dördüncü periyodunda belli bölümlerinde şans bulabiliyor. Kendisine verilen dakikalarda, ne kadar iyi oynarsa oynasın, bu süre değişmiyor. Ancak, kendi mevkiinde oynayan arkadaşları biri sakatlık geçirirse, oyun süresi daha da uzayabiliyor.
Tabii ki, Mehmet'in bu sisteme alışması kolay olmamış. Son maçlarda yükselen performansı, onun bu sorunları aştığının en büyük göstergesi. Başkan Joe Dumars, Başkan Yardımcısı Hammond ve Antrenör Rick Carlisle ile yaptığımız toplantıda, Mehmet Okur'da büyük bir aşama gördüklerini, onun daha şimdiden çaylak oyuncu statüsünden çıktığını söylediler. Hatta Memo'yu yaz liginde oynatmayıp, bizim onlara sunduğumuz Milli Takım programına göndermek istemeleri, ona verdikleri değeri bir kez daha bizlere kanıtladı.
Hido'nun sıkıntısı
Hidayet Türkoğlu'na gelince... Son zamanlarda, geçen yıllardaki sürelerini alamaması, oyuna girdiği kısa periyotlarda ise başarılı olduğu halde antrenörü tarafından oyundan alınması, onda sıkıntı yaratmış. Buradaki sorun Hidayet'in ilk önce zehirlenip, sonra da elinden sakatlanmasından çok Stojakoviç,Webber, Mike Bibby, Scot Polard ve Bobby Jackson gibi oyuncuların sakatlanmasıyla, zorunlu olarak transfer edilen Jim Jackson ve Keon Clark ile süreleri paylaşmak zorunda kalması. Tabii ki, şampiyonluğa oynayan Sacremanto takımında antrenör Rick Adelman, yıldızlar topluluğu olan ekibinde her oyuncusunu memnun edemiyor. En büyük desteği Divac ve Stojakoviç'ten görmesine rağmen, Hido da bundan nasibini almış durumda. Takas olması yolunda çıkan söylentiler de bunun en açık göstergesi.
Detroit yöneticileri Şubat ayında Hido'yu resmen Sacramento'dan istemişler, ancak alamamışlar. Şu anda Hidayet'in peşinde olan takımlar Detroit, Lakers, Chicago, San Antonio ve New Jersey. Ancak Sacremanto ile kontratı devam etmekte olan Hido'nun kulübü izin vermedeği sürece, hiçbir yere transferi söz konusu değil.
Gelecekleri parlak
Ancak seyrettiğimiz iki maçta da gördük ki, bu psikolojik yapı içinde olmasına rağmen Hidayet, problemlerini sahaya yansıtmıyor. Saha kenarında oturuken arkadaşlarını teşvik etmesi, Adelman, kendisini hangi dakikada oyuna sokarsa soksun elinden geleni yapması, NBA takımlarının ona olan ilgisinin en büyük nedeni olsa gerek.
Memo, pota dibinde biraz daha fazla oynatılırsa daha etkili olabilecek, gerek ribaund gerekse sayı olarak istatistiklerini yükseltebilecek. Hido ise 2-3-4 pozisyonu rahatlıkla oynayabildiğinden, savunmasını biraz daha sertleştirdiği taktirde NBA'in her takımında belirleyici oyuncu rolüne soyunabilir.
Sonuçta görülüyor ki, bu iki oyuncumuz da NBA'nin sevilen isimleri arasına girmiş, gelecekleri çok parlak.