Herkes Efes'in, Benetton'ı yeneceğini tahmin ediyordu. Nedeni, Benetton Avrupa Kupası'ndaki ilk iki maçını kaybetmişti.
Ama bu yenilgilerin sebebi Nicola ile Garbajosa'nın sakatlığıydı. Bu iki oyuncu, Avrupa kupası maçlarında oynamadığı için, İtalyan ekibi yara almıştı. Dünkü maçta da Edney'in sakatlığı vardı, ama Garbajosa ile Nicola 36 sayı atarak, takımlarını galibiyete taşıyan oyunculardı.
Benetton, kadro zenginliğini ve Final Four yolunda bunun ne kadar önemli olduğunu, Efes Pilsen karşısında gösterirken, coach Messina bu avantajını iyi kullanarak, zorlu deplasmandan istediğini çıkardı. Üzerindeki kara bulutları da dağıttı.
İtalyan ekibinin zaman zaman 18'lere çıkardığı fark, hiçbir zaman 8'in altına inmedi. Efes Pilsen tarafına baktığımızda Kerem'in sakatlığının oyun kurucu bölgesinde rotasyon sorunu yarattığı ortada. Ama hücum güçlerinin bu seviyedeki maçlarda yeterli olmadığı da bir gerçek.
Oyun kurucu sıkıntısı
Kaya'nın hırsı ve pota dibindeki inanılmaz oyununa Granger ve Langdon'ın sayıları dahil, lacivert beyazlılara galibiyeti getirecek oyunu ortaya koymaya yetmedi.
Zaten Langdon, Benetton'ın eski oyuncusu olduğu için eski arkadaşları, ona 3. periyodun ortasına kadar sadece 5 sayı şansı tanıdı. Genç Ender'in de savunma ve hücumdaki çabaları, Kerem'in olmayışından dolayı oyun kurucu bölgesindeki eksikliği gideremedi. Sonuçta, Benetton çok değerli bir galibiyet aldı. Efes de Final Four yolunda kan kaybetti diyebiliriz.
Ramazan ayı ve çok kritik bir milli futbol maçı olmasına karşın, hatta maçın Sky TV'den naklen yayınlanması dahil, Abdi İpekçi'ye gelebilen basketbolseverleri etkilememiş gözüktü. Onların, maçın başından sonuna kadar olumlu tezahüratları dahil Efes Pilsen'i canlandırmaya yetmedi.