GRUPTAKİ ilk beş maçını da kaybeden AEK'nın, Efes önünde ilk galibiyetini, üstelik de deplasmanda alması gerçekten çok şaşırtıcı.
Kadro derinliği, oyuncu kalitesi ve seyirci avantajıyla rakibinden kat kat üstün olan lacivert beyazlılar nedense bu maçı kafalarında hiç düşünmemişler. İlk yarıda Kambala ile oynadıkları sürece rakiplerini ezen ve ribaund toplamında 17'ye 6'lık üstünlük sağlayan Efesli oyuncular, devre sonunda 8 sayılık farkla soyunma odasına girmeyi başardılar.
Kambala unutuldu
Ancak ikinci yarıda nedense Kambala'dan başka oyuna ağırlığını koyan bir oyuncuyu göremedik. İlk devrede sadece 6 ribaund toplayabilen AEK'nın, maç sonunda bu farkı 5'e indirmesi (23-18) sahadan galip ayrılmalarının en önemli nedeniydi. Son periyotta topun bir türlü Kambala'ya geçirilememesi (üstelik de onu tutan Betts'in 3 faulü olmasına karşın) ve Efesli dış oyuncuların uzaktan şut sevdası, AEK'yı ummadığı bir anda 7 sayılık üstünlüğe taşıdı.
Son 3 dakikada Alper ve Kerem'in maçı kazandırma çabaları biraz da hakemlerin yanlış kararları arasında eriyip giderken, Efes Pilsen ilerde çok arayacağı bir maçı kaybetti. Bunun bir tek telafisi olabilir, o da Pau-Ort- hez'i deplasmanda yenmek.