İLK önce Serdar Bilgili, Hüsnü Güreli ve basketbol şube sorumlusu Cem Bilge'yi tebrik etmek gerekiyor. Siyah beyazlı camiaya yakışan bir basketbol takımı kurmuşlar.
İletişim uzmanı Aysim, kondisyoner Aydın, menajer Zeki, teknik heyeti İhsan, Hüsnü ve Burak'ıyla siyah beyazlı ekip, dün dengeli bir takım görünümündeydi.
İlk iki periyot, Galatasaray coachu Halil Üner'in tam saha baskılı alan savunması taktiğine acele hücum eden Beşiktaşlı oyuncular, sarı kırmızılıların yüksek yüzdeli şutları karşısında aciz durumlara düştüler. İkinci yarıda Galatasaray'ın saha dışı sıkıntıları oyuna yansıyınca, Beşiktaş, takım olmanın verdiği güçle toparlandı. 15 sayı farkı kapatan siyah beyazlı ekip, bunun sonucunda da 18 sayı farkla kazanmayı başardı.
Maçın yıldızı Ruziç’ti
Oyunun zora girdiği anlarda oyuncuların gözündeki kazanma azminin, iletişim uzmanı Aysim ve kondisyoner Aydın'dan kaynaklandığını sanıyorum. Bu arada yeni transfer Ayuso'nun ayağı sakat olmasına karşın 27 sayılık bir performans ortaya koyması, bu oyuncunun kalitesini gösterdi. Ancak bu maçın yıldızı bence Ruzic'ti. 4 numaralı pozisyonda görev alan bu oyuncu, yaptığı mükemmel savunmanın yanı sıra, sarı kırmızılı potaya bıraktığı 19 sayı ve aldığı 14 ribaundla maçın MVP'siydi.
Beşiktaş takımının ayakta alkışlanacak bir diğer yönüyse seyircileri oldu. Takımları 15 sayı mağlupken dahi desteklerini esirgemeyen ve bilinçli bir şekilde onlara moral veren bu topluluk, maçın kazanılmasında önemli pay sahibi oldu. Üç büyükler içinde her konumuyla örnek bir basketbol takımı olan Beşiktaş, ilerleyen günlerde pota dibindeki zaafiyetini takviyeyle çözüm bulabilirse ligin en renkli takımı olmaları işten bile değil. Bu arada senelerdir benchte oturmaya alışmış Mustafa Abi ve yeni transferleri Tolga Tekinalp'in de uzun senelerdir bu takımda oynamışçasına verdikleri mücadeleyi takdir etmek lazım. Kritik derbi maçını en az hatayla idare eden hakem üçlüsüne de bravo.