Dijital estetikler

Evde yaşamaya alıştık. Eşofman ve spor ayakkabı rahatlığıyla iş toplantıları yaparken, Zoom gibi dijital ortamlar hepimizin yeni plazaları oldu. Sağlıklı olduğumuz her zaman daha iyi gözükmenin yollarını aramaktan kendimizi alıkoyamadığımızı da bu süreçte gördük.
Peki bu durum ne kadar sağlıklı?
Biz doktorlar, sağlığı “ruhsal ve fiziksel açıdan iyi olma hali” diye tanımlarız. Konu estetik olduğunda da tanım aynıdır. Estetik, kişiye zarar vermeden iyi olma halinin korunmasıdır. Peki neden iyi gözükmek isteriz? Kendimiz için mi, yoksa yaşadığımız çevreye iyi gözükmek için mi?
Tabii ki hem kendimiz hem de yaşadığımız çevre için iyi gözükmek isteriz. Öncelikle kendimizi iyi hissederek dış dünya ile ilişkilerimizi daha sağlam kurarız. Mutluluğun ilk şartlarından biridir kişinin kendisini sevmesi. Bu nedenle her her şartta hep daha iyi olmak için uğraşırız.


YENİ NORMALDE İLGİ YÜZE KAYDI
Yeni normal hayatımızda iş toplantılarımızı, arkadaş görüşmelerimizi internet üzerinden görüntülü olarak yapmaya başladığımızdan tüm ilgimiz yüzümüze kaydı.
Bacak içi, göbek, basenler için “Biraz daha zaman var nasıl olsa” demeye başladık.
Saçlarımızı tepeden toplayarak kaşlarımızı yukarı çekersek yüzümüzün daha da canlandığını keşfettik. Pandemiden dolayı göz çevresi ve alın botoksu yaptırmaya cesareti olmayanlar için durum biraz sıkıntılı.
Zaten evdeyiz diye makyaj yapmıyoruz, ince kırışıklıklar belirginleşmiş, bir de kameradaki ışığın ayarı bozuksa direkt 6-7 yaş ileriye gidiyoruz!
Kamerada beğenmediğimiz ikinci alan ise göz altlarımız... Bazı kişilerde göz altı çukurları ve koyu renk halkalar olur, bazılarında da göz altı torbaları.
Göz altları çukurda olup koyu renkli gözükenlerin imdadına kozmetik dünyası hafif de olsa yetişiyor. En azından toplantılarda göz altı kapatıcıları kullanmak kurtarıcı bir çözüm oluyor.
Ancak göz altı torbalarını bu şekilde kapatmak mümkün değil.
MEDİKAL TEDAVİ Mİ
CERRAHİ TEDAVİ Mİ
Kadınlar göz altı problemlerine makyajla çözüm bulabilirken, erkekler ise bu konuda şanssız. Göz altı torbaları kişinin hem ileri yaşta hem de yorgun ve hatta hasta görünmesine neden olabiliyor.
Özellikle kamera ekranına bakarken göze ilk çarpan bir başka sorun da gülme çizgileri.
Gülme çizgileri derinleştikçe, kişi asık suratlı ve yaşlı bir ifade kazanıyor. Gülme çizgileri derinleştikçe elmacık kemikleri silikleşmeye başlıyor ve yanaklar aşağıya doğru sarkıyor.
Gözenekleri açık ve yağlı ciltlerde bu sarkma daha da fazla belli oluyor.
Yüz ovali bozulmuş, çenesi küçük ve geride olan kişilerde medikal ya da cerrahi tedavi planlanabiliyor.
Peki medikal mi yoksa cerrahi tedavi mi yapılmalı?
Öncelikle yaş, bu kararı almada belirleyici etken. Eğer kişi yüzünde hiçbir şekilde değişim istemiyorsa, cilt kalitesini hücre bazında daha iyi bir hale sokmak için tedavi planlarız.

Kamerada daha iyi
görünmek için...
Zoom toplantılarında daha iyi görünmek için botoks ve hyalüronik asit içerikli uygulamalar yapılabilir. Medikal tedaviler istenen sonucu vermiyorsa, lokal anestezi altında cerrahi işlemler de yapılabilir.
Cilt kalitesini artırıcı radyofrekanslar: Özellikle ilk zamanlarda cilt birden yumuşamaz. Cilt gözeneklerinin küçülmesiyle kısmi de olsa yüzde yukarıya çıkma görülür. Radyofrekans tedavileri genellikle lazerle birlikte planlanır. Hatta yüzün ihtiyacı varsa vitamin enjeksiyonları da yapılarak cilde parlaklık ve gerginlik kazandırılır.
Cilt lekeleri varsa; Icon Lazer ve ardından yapılacak Q-Switch lazer tedavisi, lekelerin sönmesinde çok fayda sağlar.
Dolgu: Gülme çizgileri, çene küçüklüğü ve hafif çene geriliği olduğu zaman kişinin yüz hatları daha da bozulmuş olarak göze çarpar. Hyalüronik asit içerikli dolgularla yüze kaybettiği volüm geri kazandırılabilir.
Burun cerrahisi: Burun iri ve asimetrikse, cerrahi uygulamadan başka alternatif olmaz.
Aynı şekilde üst ve alt göz kapağı fazlalıklarında da cerrahi tedavi dışında şansımız yoktur.
Yüz cerrahisi sonrasında iyileşme sürecinin konforlu geçmesi, bu dönemde estetik operasyonlarına olan ilgiyi artırmaktadır.