Paylaş
Yaş alma ve çevresel faktörlerin de etkisiyle cildimizde deformasyonların oluşması kaçınılmaz. Cildimiz için düzenli ve yeterli uyku, su tüketimi, dengeli beslenme, güneşin zararlı etkilerinden korunma ve sigara-alkol tüketimi, birtakım hormonlarının kullanılması çok dikkat edilmesi gereken noktalar. Ancak özellikle 30 yaşından sonra kolajen kaybının başlaması ile birlikte cildi nemlendirmek cildin ışıltısını ve gençliğini korumak için yeterli gelmez.
Bunun için de cildin ihtiyaçlarına uygun müdahaleleri ve içerikleri kişiye özel hazırlanacak protokolle uygulamak gerekir. İşte bu protokollerde Somon DNA, özellikle nemlendirme, lekelerin görünümünün iyileştirilmesi, daha homojen, daha parlak ve canlı bir cilt elde etmede önemli bir içeriktir.
Somon DNA, yüzde şişkinlik yaratmadan, şeklinin bozmadan iyileşmesi için en efektif sonuç aldığımız protokollerden biridir. Somon DNA için anti aging etkili bir uygulama desek yeridir.
Somon DNA nedir?
Bu sorunun cevabını şöyle verebilirim. Gençlik aşısı olarak da bilinen Somon DNA, hyaluronik asit ve somon DNA’sından oluşan bir protokoldür.
Somon DNA’sının ciltte kullanılmasının sebebi nedir?
Yapılan araştırmalar Somon DNA’sının insan DNA’sına olan yakınlığını ortaya çıkarmıştır. Özellikle cildin kendi kendini yenileme hızının düştüğü otuzlu yaşlardan sonra cilt dışarıdan desteklenmeli. Somon DNA’sından elde edilen proteinler de bu iş için biçilmiş kaftan diyebiliriz. Somon DNA, canlılığını yitirmiş yüz, el, boyun ve dekolte bölgesini canlandırmak ve cilde daha genç bir görünüm kazandırmak için cilt bakımında kullanılır.
Yaş alma ile oluşan lekelerin silinmesi, hamilelik sonrası çatlakların tedavisi için de ideal bir yöntem olan uygulamadır, yine göz çevresindeki morluk ve şişliklerin giderilmesinde de alternatif bir yöntemdir.
Somon DNA’nın cilt üzerindeki etkileri nelerdir?
Somon DNA uygulandığı bölgede kan akışını hızlandırdığı için bölgesel oksijeni de artırır. Polinükleotid yoğun miktarda su molekülü içerdiğinden ciltteki hyaluronik asit seviyesini artırır; kolajen ve elastin üretimini destekleyerek cildin elastikiyetini artırır. Sarkma, akne, ince kırışıklıkların görünümünün iyileştirilmesi, güneşlenme, yaş almaya bağlı lekeleri iyileştirir, daha eşit bir tonunun oluşturulmasını sağlar. Sigara ve alkol kullanımının oluşturduğu cilt hasarını giderir, cilde parlak, parlak, dinlenmiş ve sağlıklı bir görünüm kazandırır.
Somon DNA’sı etkileri ne kadar sürer?
Somon DNA aşısının cilt üzerindeki etkileri ilk uygulamadan hemen sonra gözle görülür şekilde fark edilir ve her seanstan sonra etkileri de giderek artar. Etkisi kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama bir yıl kadar etkileri devam eder diyebiliriz. Uygulamanın etkisini artırmak için 6. ayda bir kür hatırlatma dozu yapılması aşının etkilerini uzatacaktır.
Somon DNA tedavisi nasıl uygulanır ve kaç seans uygulamalıdır?
Uygulamanın ilk adımı cildi temizlemektir. Protokol uygulanmadan önce temizlenmiş cilde acı hissini azaltmak için anestezik krem ile sürülür. 10-15 dakika beklendikten sonra Somon DNA uygulanacak bölgede derinin orta tabakasına 1-2 cm aralıklarla Somon DNA enjekte edilir.
Somon DNA tedavisi hastanın günlük yaşantısına engel teşkil etmez. Uygulama sonrasında ciltte ufak kızarıklıklar görülebilir, ancak bunlar kısa bir süre düzelir. Uygulama sayısı ihtiyaca ve kullanılan ürüne göre 1-5 seans arasında değişmektedir.
Somon DNA kimlere uygulanmaz?
Önce kimlere uygulanır sorusunun cevabını vermek isterim. Kadın-erkek ihtiyacı olan ve uygulamayı yaptırmak için özel durumu olmayan herkese uygulanabilir. Kimlere uygulanmaz sorusuna gelince özellikle hamilelik ve emzirme döneminde Somon DNA uygulanılmasını önermiyoruz. Yine bunun yanı sıra damar tıkanıklığı, diyabet, kalp hastalıkları ve kan pıhtılaşma sorunu olanlara önermiyoruz. Değerli okurlarım, yine bir uyarıda bulunmak isterim. Özellikle sosyal medyada çok cüzi rakamların yer aldığı kampanyalarla, uzman olmayan kişiler tarafından Somon DNA uygulamalarının yapıldığını görüyoruz.
Yine önce sağlık, sonra güzellik demek istiyorum.
Paylaş