F.BAHÇE,'hepyek'e ayarlanmış hileli zarla düşeş attı.. Brezilya dizisini andıran bitip tükenmek bilmeyen seferlerin ardından, Marcio Nobre'yi getirdi..
Adam, Güney Amerika-Avrupa karışımı sanki.. Teknik ve mücadeleci, üstelik de golcü.. Sahanın her yerinde.. Hollanda'nın nadide çiçeği Hooijdonk ile mükemmel bir ikili oluşturdular.. Orta sahada Aurelio, Tuncay iyi, Ümit Özat her zamanki gibi mükemmel, Ali Güneş de sağbekte formayı kapmış göründü..
Sarı lacivertlilerin en önemli sıkıntısı, solbek ve sağ dışta.. Solbekte neredeyse, bir takımın tamamına yakın oyuncu denendi. Dün de burada Kemal oynadı ve nefis ortasıyla Nobre'nin ilk golü atmasını sağladı. Sağ dışta Mehmet Yozgatlı, oyunda bir var, bir yok.. Tam ‘‘iyi’’ diyorsunuz, sizi mahcup ediyor. ‘‘Kötü’’ diyorsunuz, bu kez de enfes hareketler yapıyor. Artık bu kadar deneme-yanılma metodu yeter.. Sevgili Daum, bu takıma lütfen, devamlı oynayacak bir sağ dış oyuncusu ve solbek bul.. Bulduğuna inanıyorsan da, bunlarla devam et.. Takımı, deneme tahtasına çevirme..
Zafer Biryol ve Altan'sız Konyaspor, F.Bahçe'ye erken teslim oldu. Sonradan açıldı ama, iş işten geçmişti. İtiraz ettikleri penaltı pozisyonunda Niyazi, Mehmet Yozgatlı'yı kontrolsüz hareketle yere indirdi. Bunun adına da futbol literatüründe ‘‘penaltı’’ denir.
Cem Papila, sakin ve temiz bir maç yönetti. MHK bu tip hakemleri, korkmadan her önemli maça sürmeli. Sürmeli ki, öküzün altında buzağı arayanların sayısı azalsın.. Zaten, buzağı işine bir girersek, ortalık mezbahaya döner.. Boşboğazı cehenneme atmışlar, ‘‘odun az’’ diye bağırmış.. Onun için, boşboğazlarla filan uğraşmayalım.. Sahadaki başarısızlıklara kılıf aramanın anlamı yok. Biz bu filmi senelerdir izleye izleye bıktık usandık!