Paylaş
O yüzden, gelin bugün üç kritik başlıkta Türkiye siyasetindeki son durumun fotoğrafını çekelim:
1- İTTİFAK(LAR)
İKTİDAR KANADI: AK Parti ile MHP, milletvekili genel seçimlerinde ittifak yapacak. BBP ise bazı üyelerini AK Parti listelerinden TBMM’ye üye sokmaya çalışacak. Saadet Partisi’nin katılması beklenmiyor ama merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın ikna edilebileceği konuşuluyor. Yerel seçimlerde ise “gönüllü” bir ittifak arayışı var.
MUHALEFET KANADI: En çok ihtimal verilen ittifak İYİ Parti-Saadet Partisi ittifakı. CHP’nin dahil olmadığı bu ittifakın milliyetçi ve muhafazakâr duruşuyla AK Parti-MHP ittifakından oy alacağı düşünülüyor. CHP’nin bir ittifaka girip girmeyeceği net değil. Ancak, CHP olası bir İYİ Parti-Saadet Partisi ittifakına oy kaptırmak yerine bu iki parti ile birlikte ittifak yapmayı tercih edecek gibi görünüyor. Muhalefet ittifakının, yerel seçimlerde “iktidara karşı güçlü adayın desteklenmesi” formülüne başvurması da muhtemel. Muhalefet kanadında kesin olan şey, HDP’nin ittifaklar dışında kalacak olması.
2- CUMHURBAŞKANI ADAYI
İKTİDAR KANADI: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AK Parti-MHP ittifakı ile BBP’nin ortak adayı olarak ilan edildi.
MUHALEFET KANADI: Muhalefet kanadından Meral Akşener aday olacağını açıkladı. Büyük ihtimalle HDP de bir aday açıklayacak. Muhalefet kanadının cumhurbaşkanı adaylığı konusunda ortak hareket etmesi için sihirli bir formül bulması gerekiyor. Erdoğan karşısında ikinci tura kalma ihtimali olan adayın hem sosyal demokratlardan, hem muhafazakâr-milliyetçi seçmenlerden ve Kürt seçmenden oy alabilmesi gerekiyor. Ancak muhalefet ittifakındaki her parti kendi adayını gösterdiğinde ikinci tura büyük ihtimalle CHP adayı kalacak. Bu nedenle CHP’nin adayının aynı zamanda muhalefet ittifakının ve HDP seçmenlerinin de gönlünü kazanmış biri olması gerekiyor. Şu ana dek bu formüle uygun hiçbir isim dile getirilmedi.
Ne zaman bu konu açılsa hep Abdullah Gül’ün ismi dillendiriliyor. Saadet Partisi’nin adayı olursa, ikinci tura kalabileceği ifade ediliyor. Ancak Abdullah Gül’ün belirsiz tavrı yüzünden de bu ihtimal üzerine bir strateji oluşturulamıyor.
3- SEÇİM STRATEJİSİ
İKTİDAR KANADI: Seçim gününe dek farklı bir gündem ön plana çıkmazsa iktidar ittifakının seçim stratejisinin omurgasını “terörle mücadele”, “milli güvenlik” ve “devletin bekası” gibi kavramlar oluşturacak. PKK ile mücadele, Suriye ve Irak konuları ile Afrin, Menbiç, Sincar gibi kent isimleri gündemden düşmeyecek. Bu arada ekonomide risklere rağmen seçmen davranışını olumlu etkileyebilecek mali politikalar devam edebilir. Avrupa Birliği ile yumuşama sinyalleri ise seçim stratejisinin dış politika ayağı olacak.
MUHALEFET KANADI: CHP’nin “hak hukuk adalet” sloganı toplumda karşılık bulmuş vaziyette. Saadet Partisi ile İYİ Parti de hukuk devleti, demokrasinin standardı, düşünce özgürlüğü gibi alanlarda CHP ile aynı çizgide görünüyor. Diğer taraftan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ekonominin durumuna ilişkin açıklamaları da çok ses getiriyor ve CHP ile İYİ Parti’nin aynı konudaki söylemleriyle örtüşüyor. Ekonomide yaşanan sorunlar, seçimlerde muhalefetin en büyük silahına dönüşecek gibi. Üç partinin ortak hareket ettiği bir konu da “parlamenter sistem”e dönüş. HDP’nin de hiçbir ittifakın içinde olmasa da Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu olması halinde parlamenter sistemden ve özgürlüklerden yana olacağını açıklayan adayı desteklemesi gündemde.
Bu üç başlıktan görüldüğü üzere, “ittifak” ve “seçim stratejisi” konusunda muhalefet tarafının avantajları daha fazla. Ancak “cumhurbaşkanı adayı” konusunda, iktidar ittifakı maça 1-0 önde başlamış.
Bakalım, muhalefet ittifakı bu farkı kapatıp öne geçebilmek için o sihirli formülü bulabilecek mi?
Paylaş