İyi reklam

‘STAR WARS’ çılgınlığı yeniden başladı. “Son Jedi” isimli film, 13 Aralık günü vizyona girdi.

Haberin Devamı

O sabah CNN Türk’te yayınlanan ‘Parametre’ programında filmi akşam izleyeceğimi söylemiştim. Evimizin Y kuşağı temsilcisi, arkadaşlarıyla çok önceden bilet almıştı. Biz sinemaya gitmeyi planlarken, telefonum çaldı. Arayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in basın danışmanı Murat İde idi. Muhabirlik yıllarından tanışırız.

İyi reklam

Aramızda şöyle bir diyalog geçti:

 

- Akşam işin var mı?

 

- ‘Star Wars’ izleyeceğim.

 

- Ben de Sayın Genel Başkan ile birlikte ‘Star Wars’ izlemeye davet ediyorum.

 

Haberin Devamı

- Bilet var mı? Son dakikada bilet bulmak zor olur.

 

- Biz biletleri aldık. Sen de mısır alırsın.

 

Bir siyasi liderin Y kuşağı gençler gibi o filme vizyona girdiği gün gidecek olması ilginç geldi. Kabul ettim. Buluştuğumuz sinemanın önünde ciddi bir ‘Star Wars’ kalabalığı vardı. Gençlerin fazlalığı dikkat çekiyordu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bazı parti yöneticileri ve gençlerle birlikte gelince kalabalık daha da arttı.

Salonda Meral Akşener’in yanına oturdum. İki yıldan beri ilk defa sinemaya gittiğini söyledi. Bakanlık yaptığı dönemde bile hafta sonları sinemaya gidebildiğini anlattı ve “Ülkenin ve gündemin yoğunluğundan iki yıldır böyle şeyler yapamıyoruz” dedi.

Fox TV’den İlker Karagöz, “İlk gittiğiniz filmi, kiminle gittiğinizi hatırlıyor musunuz” diye sordu. Akşener, “Evet, 1978’de eşimle birlikte gittik” dedi. Filmin ismini hatırlayamadı. “Kesin Yeşilçam filmidir” dedim ama Amerikan filmiymiş.

Salon karardı, perde aydınlandı. ‘Star Wars’un sembolü ışın kılıcının önce sesi duyuldu, ardından mavi ışığı göründü. Ekranda İYİ Parti’nin sembolü belirdi. Filmin “Güç sizinle olsun” sloganından esinlenmiş “Güç İyilerin yanında olsun” yazısı çıktı. Film bittikten sonra Akşener’e “Nasıl buldunuz?” diye sordum. Günümüze uyarlanabilecek çok fazla replik olduğunu vurgulayarak “Mesajı aldım, mesaj alındı” dedi. Filmde “iyiler” tarafında kadınlar hep ön plandaydı. Akşener, partisinin kadınlardan çok ilgi gördüğünü anlattı ve filmdeki kadın vurgusunun da önemli bir detay olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Belli ki İYİ Parti, kadınlardan sonra gençleri hedef kitlesi olarak seçmiş. Reklamcı değilim ama çoğu 15-25 yaş arası yaklaşık 5 milyon insanın izlemesi beklenen efsane bir filme, filmin öne çıkan unsurlarıyla reklam vermenin, akıllıca bir fikir olduğunu düşündüm. Sinemadan çıkıp arabalara doğru yürürken, o sırada sinemada ya da sinemanın bulunduğu AVM’de bulunan bazı gençlerin, Akşener’e eşlik eden oyuncu Mehmet Aslan’la fotoğraf çektirdiğine tanık oldum. Akşener’in filmi Aslan’ın da aralarında olduğu genç partililerle izlemesi de ayrı bir mesajdı.

REDDETSEYDİNİZ DAHA İYİYDİ

CEZAEVİNDEN sıkça mektup alırız. Masum olduklarına, haksızlığa uğradıklarına inanan tutuklu ya da hükümlü vatandaşlar, seslerini duyurma umuduyla gazetecilere mektup yazarlar. İlkesel olarak o mektuplarla ilgili yazı yazmıyorum. Ancak dün Silivri Cezaevi’nden gelen bir zarftan çıkan mektuptan söz etmeden geçemeyeceğim. “Mektup Okuma Komisyonu Görülmüştür” damgalıydı ve ekim ayında yazılmıştı. İlk cümlesi, “Bu notu 27 Ekim 2017 tarihli ‘Abdulhamit Gül geldikten sonra’ başlıklı yazınız üzerine kaleme alıyorum” idi ve yerinde duruyordu. Son cümleye kadar olan bölüm ise üzerine kâğıt kapatılarak fotokopi çekildiğinden beyaz bir boşluktan ibaretti. Boşluğun hemen ardından gelen “Mesleğinizde başarılarınızın devamını diliyorum” cümlesi ile de bitiyordu. Kapatılan bölümde herhalde Abdulhamit Gül Adalet Bakanı olduktan sonra hukuk alanında bazı olumlu gelişmeler yaşandığına dair tespitimi eleştiriyordu.

Haberin Devamı

Cezaevlerindeki uygulamaları resmi olarak denetleme hakkına sahip olan Avrupa Konseyi’ne “Cezaevlerinde mektup alma ve gönderme hakkı var” diyebilmek için güzel bir yöntem. Sonuçta mektup gönderildi mi? Gönderildi. Alıcısına ulaştı mı? Ulaştı. Keşke, bu halde ulaştıracaklarına, reddetselerdi.

 

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları