‘Dış güçler’, ‘ajanlar’ ve Türkiye

YER: Ankara, Atatürk Bulvarı.

Haberin Devamı

Tarih: 22 Şubat 1942.

Celal Bayar Evi’nin önünde yüzünü paltosunun yakasıyla kapatmış bir kişi elinde paketle bekliyordu.

Bir taksi, belki müşteridir diye önünde durdu. Taksiyi savmak için bağırıp el kol hareketleri yapınca yolun karşısındaki İtalya Büyükelçiliği’nde çalışan Constantino Liberalli’nin dikkatini çekti.

Aynı anlarda, İtalya Büyükelçiliği’nin yakınındaki Almanya Büyükelçiliği’nden şık bir çift çıktı. Taksici ile tartışan kişi, tartışmayı bırakıp hızla onlara yöneldi. Birkaç saniye sonra büyük bir patlama oldu.

Çift yere savrulsa da kurtuldu. Patlayan paket, taşıyan kişinin de parçalanarak ölmesine neden olmuştu.

Ankara polisi titiz bir çalışma yaptı. Saldırganın ayakkabısının teki bir ağacın üzerindeydi ve vücut bütünlüğü çok bozulmuştu. Olay yerinde bir tabanca ile saldırganın kimliği hakkında önemli ipucu sağlayan bir uzuv bulundu.

Haberin Devamı

İstihbarat da devreye girince, saldırganın 1940’ta Türkiye’ye göç etmiş, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Makedon kökenli 25 yaşındaki Ömer Tokat olduğu anlaşıldı. Yugoslavya’da Komünist Parti üyesi olan Tokat’ın İstanbul’daki iki Yugoslavya göçmeni arkadaşı daha yakalandı. Alınan ifadeler soruşturmayı İstiklal Caddesi’ndeki SSCB Büyükelçiliği’ne götürüyordu.

SUİKASTÇI ÖLECEĞİNİ BİLMİYORDU

Suikast planına göre Tokat, önce Almanya Büyükelçiliği’nden çıkan erkeğe ateş edecekti, ardından paketteki sis bombasını patlatıp karambolden kaçacaktı. Ancak bilmediği bir detay vardı. Sis bombası diye verilen paket, aslında tahrip gücü yüksek bir bombaydı. Planı yapanlar, suikastçının da ölmesini istemişti. Tokat, planda kendince küçük bir değişiklik yapıp önce paketi patlatınca ateş etmeye fırsat bulamadan ölmüştü. Alman Büyükelçiliği’nden çıkan kişi, Tokat’ın planda yaptığı bu değişiklik sayesinde kurtulmuştu.

Tokat’ı bu suikasta yönlendiren, Sovyet tarihinin en önemli dış operasyon ajanlarından, Troçki suikastının planlayıcısı Leonid Aleksandroviç Eitingon’du. Bizzat Stalin’den talimat almıştı.

Hedefteki isim ise Mustafa Kemal Atatürk’ün ölene dek Ankara’ya büyükelçi olmasını veto ettiği, ancak Atatürk’ten sonra Almanya’nın Ankara Büyükelçisi olan eski Almanya Şansölyesi Franz von Papen’di.

Haberin Devamı

İNÖNÜ’NÜN BÜYÜK BAŞARISI

Bu, filmlere taş çıkartacak olay bir kurgu değil. Gazeteci-yazar Murat Yetkin’in “Meraklısı için Entrikalar Kitabı”nda belgeleriyle anlatılan 10 casusluk olayından biri. 

Olayın tarihsel geri planında ise Churchill’in İngiltere’si, Stalin’in SSCB’si, Hitler’in Almanya’sı ve Benito Mussolini’nin İtalya’sı üzerinden şekillenen İkinci Dünya Savaşı var. Azerbaycan ve Irak petrollerini kontrol altına almaya, bunun getireceği avantajla savaşı kazanmaya çalışan bu büyük güçlerin hedefi, Türkiye’yi yanlarına çekmektir.

Hedefteki Papen, 1. Dünya Savaşı öncesinde Almanya ile işbirliği yapan ittihatçı subayları ve siyasetçileri yeniden toparlamak ve Türkiye’yi Almanya’nın yanında savaşmaya ikna için Ankara’ya gönderilmişti.

Haberin Devamı

Bunu anlayan ve planı engellemek isteyen Stalin ise Papen’in öldürülmesine karar vermişti. Aynı dönemde Churchill de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yle sık sık görüşerek müttefik olmaya ikna etmek istemekteydi.

Sonucu biliyorsunuz: İnönü, bütün baskı ve şantaja rağmen Almanların Türkiye topraklarını kullanmasına izin vermediği gibi, İngiltere safında da savaşa girmeyip tarafsız kalmayı başardı. 19 Mayıs 1941 günü, Time dergisi bu başarısı nedeniyle İnönü’yü kapak yaptı. Dergideki makalede Türk yetkilinin (Yetkin’e göre Mareşal Fevzi Çakmak’ın) şu sözleri yer alıyordu: “Özgürlüğümüzü kazanabilmek için çok sert ve uzun süre savaştık. (Nazi) Birliklerin sözde masumane geçişini hafife alamayız. Şunu anlatmalısınız ki Türkiye’yi hâlâ ülkenin bağımsızlığını kazanması için savaşan insanlar yönetiyor.”

Haberin Devamı

Bugünlerde Ruslarla birlikte Suriye’ye, İran ve Irak’la birlikte Kuzey Irak’a girmek için can atanların, o ünlü “dış güçler”in ne istediğini, ajanlarının hangi entrikalara imza attığını görmek için Yetkin’in kitabında anlattığı olayları okumasında fayda var.

Yazarın Tüm Yazıları