Paylaş
Başkanlık sistemine geçiş, ‘cumhur ittifakı’nın oluşumu ve seçimlerin erkene alınması gibi birçok gelişme, Bahçeli’nin başlattığı süreçlerin ürünüydü. Bugünlerde yerel seçim ittifaklarını da Bahçeli’nin çizdiği ana çerçeve içinde konuşuyoruz.
HEDEF HDP’SİZ YEREL YÖNETİM
Hatırlarsınız; Sayın Bahçeli, ağustosta Etimesgut’ta konuştu ve dört madde ile AK Parti ile yerel seçimde yapılabilecek bir ittifakın dayanaklarını açıkladı.
“Kayyım atanan belediyelerin yeniden HDP’nin eline geçmemesi”, “30 büyükşehirin mümkün olduğunca AK Parti ya da MHP tarafından kazanılması”, “Olası bir CHP-HDP ittifakının önünün kesilmesi” gibi unsurlarıyla ilk üç madde ‘cumhur ittifakı’nın ruhuyla örtüşüyordu. Dördüncü madde ise MHP’nin halihazırda var olan belediyelerini muhafaza etmesi arzusunu içeriyordu.
2014 REKABETİ BİTMEYEBİLİR
AK Parti’den Mehmet Özhaseki ile MHP’deki muhatabı Sadir Durmaz’ın son görüşmesi, bu çerçevede kritik bir adımdı. Ancak üç saatlik görüşmeden sonuç çıkmadığı gibi, MHP’liler ile AK Partililerin görüşmeyi tarif ediş şekli de farklı oldu. AK Parti “gayriresmi görüşme” derken MHP bu yoruma tepki gösterdi.
Toplantının perde arkasına ve AK Parti’deki yansımasına bakınca şunu gördüm:
Bahçeli’nin ilk üç maddesi konusunda hedefler yüzde 100 aynı. Ancak dördüncü madde için aynı şey söylenemez. Türkiye’nin önemli bir bölümünde birinci, geri kalan kısmında ise ikinci olan AK Parti’nin bazı bölgeleri doğrudan MHP’ye bırakması, riskleri açısından zor bir karar gerektiriyordu.
Neden mi? Konuştuğum AK Parti yetkilisi bu soruya aynen şu yanıtı verdi:
“Siz de 2014 rakamlarını bizim kadar iyi biliyorsunuz. AK Parti’nin herhangi bir yerde aday çıkarmama durumu olamaz. Kaybedecek adayla çıkmak da 16 yıllık geçmişimize uygun bir siyaset değil.”
ZOR İKİLEM
Gelelim AK Partili yetkilinin dikkat çektiği 2014 rakamlarına:
MHP 3 büyükşehir ve 5 şehir belediyesi kazanmıştı. Manisa, Osmaniye, Isparta, Bartın, Karabük ve Adana’da AK Parti ile yarışmıştı. Bu illerin içinde sadece Adana’da olası bir CHP-HDP ittifakı belediyenin el değiştirmesine, MHP’den CHP’ye geçmesine neden olabilirdi. MHP’nin belediye seçimlerini kazandığı Mersin ve Kars’ta ise AK Parti üçüncülüğe düşmüş, CHP ikinci parti olmuştu. Hem Mersin’de, hem Kars’ta olası bir CHP-HDP ittifakı yine belediyenin el değiştirmesine neden olabilirdi. Adana’da MHP adayının AK Parti adayını sadece 2 bin oyla geçtiğini hatırlatmakta da fayda var.
Hal böyle olunca AK Parti’nin Manisa, Adana, Osmaniye, Isparta, Karabük ve Bartın’da yarıştan çekilmesi söz konusu olabilir mi? AK Parti yetkilileri bunun zor olduğunu söylüyor. Peki MHP ısrarından vazgeçmezse ne olur?
AK Parti’deki herkesin bu soruya verdiği yanıt şöyle özetlenebilir: “Bazı yerleri kaybetmemek için MHP’nin desteği gerekiyor ama bazı yerleri de MHP’ye kaybetmemiz gerekiyor. Bu bir ikilem ve kararı liderler verecek.”
İTTİFAK İÇİN ANKARA ÖRNEĞİ
İTTİFAK konusunda Ankara’dan örnek vereyim. Bahçeli, akıllıca bir hamle ile Etimesgut ve Polatlı’da aynı isimlerle devam edeceğini gösterdi. AK Parti bu iki ilçeyi MHP’ye bırakır, MHP CHP’nin elindeki ilçelerde AK Parti’yi desteklerse CHP özellikle Yenimahalle’de zora girebilir. Buna bir de İYİ Parti faktörü ile Yenimahalle ve Çankaya’da CHP’li aday adaylarının mevcut başkanlara yönelik (rakip partileri aratmayan) taarruzlarını eklersek durum daha da kötüleşebilir. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bunun farkında. Bu nedenle bu hafta sonu Bolu’da yapılacak kampın ardından, Ankara’daki iki belediyeden başlayarak başarılı bulduğu CHP’li başkanlarla devam edeceğini kısa süre içinde duyurabilir. Başkanları değiştirmek istediği belediyeler için de AK Parti-MHP ittifakı karşısında doğal ittifakların önünü açabilecek isimlere yönelebilir.
Paylaş