Yelkene İzmirli başkan

Yelkende Nazlı İmre’den sonraki ikinci kadın başkan oldu. 

Nasıl mücadele verdiğini, hangi süreçleri yaşadığını çok iyi biliyorum.
Ama hakkını verdi doğrusu...
Bileğinin hakkıyla başkanlığı İzmir’e getirdi.
Ve sonuçta Türkiye Yelken Federasyonu’nun 4. Olağan Genel Kurulu’nda başkanlık koltuğuna oturdu.
Ortaokul sıralarında bu sporun keyfini alan biri olarak yelkencilikte aslında gidilecek çok mesafe olduğunu biliyorum.
Kimselerin ilgilenmediği bir dönemde Karşıyaka Yelken vardı ve Türkiye şampiyonlukları gelirdi.
Sonraları Göztepe, Urla, Çeşme başarılı gençler çıkardılar.
Ama Akdurak’ın da altını çizdiği gibi yelken camiası sporcu yetiştirdiği için cezalandırılan spor branşlarından biri oldu.
Kulüplerin futbola olan düşkünlüğü ortada, dar bütçelerle ve imkansızlıklarla devam eden bu sporda yeni bir bakış açısına ihtiyaç vardı.
Özlem Akdurak’ın bunu yapacağından eminim.

İnciraltı’nda çözüm
herkesi mutlu eder

EXPO sürecini en iyi bilenlerden biri de Başbakan Binali Yıldırım’dır.
Eğer alabilmiş olsaydık İzmir’i her yönüyle, bütün detaylarıyla yeniden konuşacaktık.
Olmadı ancak EXPO için o gün hayal edilenlerin, planlananların ne kadar doğru olduğu bir kez daha görülüyor.
Hedef doğruydu, yapılacaklar listesi de gerçekçiydi.
Başbakan Yıldırım en son İzmir ziyaretinde Körfez Geçiş Projesi’yle ilgili bilgiler verdi.
Projeyle ilgili fizibilite raporları tamamlandı, önümüzdeki yıl adım atılması bekleniyor.
Binali Yıldırım şimdi de İnciraltı’na el atıyor.
İzmir’in en güzel ve en önemli yerlerinden biri İnciraltı...
EXPO olsaydı bu bölge sağlık temasına uygun planlanacaktı.
Öyle anlaşılıyor ki, planlama yine böyle olacak.
Doğal SİT alanları korunacak ve daha düşük imarlı bir planlamayla bölgenin cazibesi artırılacak.
İnciraltı’nda mağdur olan, uzun yıllardır çözüm bekleyen insanların da bu problemi böylece çözümlenmiş olacak.
İzmir milletvekili Atilla Kaya, “Planı yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda ancak sürece ilişkin her aşamada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile görüşmeye devam edeceğiz. Yine süreç içerisinde arsa sahipleriyle bir araya gelerek onların da fikir ve düşüncelerini alacağız” diyor.
Bu yaklaşım da yanlış anlamaları, süreç içindeki tıkanıkları ve merkezi hükümetle yerel yönetimin kentin gündemindeki büyük projelerin ilerlemesini hızlandıracaktır.

Canan Karatay’ı dinledim
ve bir kez daha anladım

HAFTA sonu 12’inci Hasat Şenliği için Ayvalık’taydım.
Geleneksel hale gelen şenlik panelinde Canan Karatay konuşmacılardan biriydi.
Zeytini, zeytinyağını müthiş anlattı.
Aslında Egeliler tam da Karatay’ın dediği gibi yaşıyor.
Zeytinyağın kıymetini biliyor.
Ege mutfağını daha iyi anlatmalıyız.
Nasıl İtalyanlar tüm dünyaya mutfaklarını anlatmak için strateji geliştiriyor ve tanıtım yapıyorsa bence Egeliler de önce işe Türkiye’den başlamalılar, sonra da dünyaya açılmalılar.
Canan Karatay anlattı.
Daha sağlıklı bir mutfak yok...
Daha lezzetli bir mutfak yok...
Bence Ege gastronomiyi öne çıkarmalı...
Hele turizmde yeni arayışların olduğu, sıkıntılı birkaç yılı aşmanın planlarının yapıldığı bir dönemde Egeli turizmciler yeni strateji geliştirmeliler.
Karatay’ı dinledim.
Ve anladım ki, Ege’de yaşadığımız için gerçekten çok şanslıyız.

Cunda köprüsü bittiğinde güzel olacak

CUNDA’ya giderken yeni yapılan köprünün inşaatını da gördüm.
Gece gündüz bir çalışma var.
Tabii inşaat devam ettiği için yollar sıkıntılı...
Ama ben finale bakıyorum.

Bittiğinde çok güzel olacağını biliyorum.
Marinalarla birlikte bu bölge yeni bir cazibe merkezi olacak.
Ben çok beğendim...