Paylaş
Neden mi?
Anlatayım.
Milli Eğitim Bakanlığı, aralarında tarihi liselerin de yer aldığı bin 61’i İstanbul’da olan yurt genelindeki yaklaşık 15 bin okul müdürünü değiştirmek için büyük bir operasyon yapıyor.
Üniversite sınavlarında yüzde 100’lere ulaşan başarıları ve bizzat Bakan imzalı takdir belgesi olan müdürler bile aynı okulda beş yıl görev yaptıkları gerekçesiyle değiştiriliyor.
Bakanlığın uygulamaya koyduğu müdür değişikliği için listeleri ilk yayımlayan il olan İstanbul’da başvurular 19 Temmuz’da start aldı.
Ortada büyük bir belirsizlik var.
Kayıtlar başlıyor ya da bazı okullar için başladı.
Temmuz’un yarısını geçtik; ağustos, eylülün ortasında okullar açılacak.
Küçük bir araştırma yaptım, İzmir’in Ege’nin çok başarılı okullarının karşılarında okul müdürlerinin ismi yazmıyor.
Örnek mi?
Vereyim.
Son dönemin en başarılı, en popüler, en iyi performansa sahip Bornova Anadolu Lisesi’nin okul müdürü yok.
Daha birçok okulda olduğu gibi...
İzmir’de bin 20 eğitim kurumundan 500’ünün müdürünün değişmesi bekleniyor.
Önümüzdeki haftalarda ortaya öylesine büyük sorunlar çıkabilir ki, şimdiden hazırlıklı olmak gerekir.
Atanan ya da atanamayan öğretmenlerimiz bezginlik içerisindeler.
Bu moralle nasıl göreve başlayacaklar, çocuklarımıza, gençlerimize nasıl faydalı olacaklar bilemiyorum.
“Başarılısın, ama beş yıldan fazla aynı yerde çalışamazsın” demek nasıl bir mantıktır ve bunu “bir zorunluluk” haline getirmek...
Bazı uygulamaları anlamakta zorlanıyorum.
Eğer rotasyonun iyi olduğu düşünülüyorsa, bence işe siyasetçilerden başlamalı.
Siyaseti meslek haline getirenler, oturduğu koltuktan güç alanlar, gençlerin önünü tıkayanlar, yeniden seçilmek için liderin her dediğini yapanlar, ahbap çavuş ilişkisinden kurtulamayanlar da...
Rotasyona tabi tutulsun...
Ve hemen...
Değiştirilsin...
Yazın Çeşme’ye gelen kışın da İzmir’e gelmeli
Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği Başkan Yardımcısı Kaya Demirer diyor ki...
“Türkiye’de yeme içme sektörünün büyüklüğü 6.5 milyar dolar, İstanbul’da 3.5 milyar dolar. New York’ta bu 21 milyar dolar. 4 milyon nüfuslu Barselona 11 milyar dolar ile Türkiye’yi ikiye katlıyor.”
Demek ki, yeme içme ve eğlence sektörünün yüzde 50’sinden fazlası İstanbul’da gerçekleşiyor.
Şaşırtıcı değil...
Dikkat çekici olan Türkiye’nin tamamının New York’un üçte biri, Barselona’nın yarısı etmesi...
İstanbul’da 10 bin yeme içme mekanı var, Türkiye’nin tamamında mekan sayısı 30 bin. Direkt çalışan sayısı ise 400 bin. Tedarikçileri ekleyince 2 milyona yakın insan kişi demek...
New York 21 milyar dolar da ABD’nin tamamında sektörün büyüklüğü ne kadar?
550 milyar dolar... Yani Türkiye’nin milli geliri kadar...
Bu alan ABD’nin en büyük sanayilerinden biri. Amerika’da sektör 12.5 milyon kişiyi istihdam ediyor.
Türkiye’nin turizmde önü açık, ama bu rakamlar gösteriyor ki, dünya mutfağını zenginleştirmek, nitelikli mekanlar katmak gerekiyor.
Geçen gün İzmirli bir reklam ajansının hazırladığı “İzmir Gourmet Guide” adlı özel kitap elime ulaştı.
Baktım içinde bin 182 mekanın adresi, telefonu var.
Projenin sahibi Serkan Saysen, altı aylık bir çalışma sonunda İzmir’de gidilebilecek mekanları bir kitapta toplamış.
Son aylarda İzmir’de yeni restoranlar açılıyor.
Alsancak’ta, özellikle Bostanlı bölgesinde birbirinden şık restoranlar yapıldı.
Daha da fazlası olmalı...
Nasıl İstanbul, bu alanda Türkiye’nin yarısı bir büyüklüğe ulaştıysa, İzmir de çevresiyle, Çeşme’siyle alternatif bir kent olmalı.
Nasıl bütün Türkiye yazın Çeşme’ye, Alaçatı’ya akıyorsa, kışın da İzmir merkeze gelmeli.
Bu da ancak eğlence sektörünün büyümesiyle olabiliyor.
Bu dünyadan Rıfat Taranto geçti
Rıfat Taranto, sadece iyi bir bankacı değildi. Hepimiz için gerçek bir dosttu. Gerçek bir sırdaş, gerçek bir yol gösterici... Türk bankacılığına birçok yenilik kazandırdı, birçok bankacının adeta yaşam koçu oldu. Onun eğitiminden geçmiş yüzlerce genç bugün çok önemli konumda, Taranto’nun izinde... Sakin, kendine özgü duruşu, alçakgönüllülüğüyle müthiş bir insandı Rıfat Taranto... Hep özleyeceğiz.
Paylaş