Paylaş
Ayvalıklılar UNESCO listesinde yer almak istiyor. Türkiye’nin listede 13 yeri var. Bergama daha çok yakınlarda bu listeye dahil oldu, Ayvalık’ın da çoktan hak ettiğini düşünüyorum.
Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer, çok çarpıcı bir sunum yaptı.
Ve dedi ki...
“Biz geçmişimizi biliyoruz, gelecekte de Ayvalık’ın çok daha fazla konuşulmasını istiyoruz...”
Bu coğrafyayı iyi tanıyorum.
Ama benim, bizlerin tanıması yetmez, farklı nedenlerle insanları Ayvalık’a getirmek gerekir.
12 yıl önce başlayan Hasat Şenlikleri, Ayvalık’ın tanıtımında epeyce etkili oldu.
Hatta bu günlerin medyada yer almasından sonra zeytinyağı tüketiminde de pozitif gelişmeler oldu.
Ancak bunlar yeterli değil.
Körfezin kendine özgü bir florası ve geçmişi var.
Hafızaları yokladığımızda bu bölgenin kültür zengini de olduğunu görüyoruz.
Yüzyıllardır medeniyetlere ev sahipliği yapan Ayvalık’ın geleceğinden hep umutlu oldum.
Türkiye’nin birçok yeri gibi Ayvalık’ın da uluslararası bir stratejiye ihtiyacı var.
Bazen küçük bir rötuş kentleri değiştiriyor
RAHMİ Gencer çok başarılı bir Ticaret Odası Başkanlığı yaptı. Ayvalık’ın ekonomik ve sosyal hayatını en iyi bilen isimlerden biridir. Şimdi de Ayvalık Belediye Başkanı olarak farklı şeyler yapmak istiyor. Hazırlıkları sadece UNESCO için çıkılan yol için değil. Ama kent kimliğiyle ilgili düşüncelerini dinleyince, doğru yolda olduğunu da gördüm.
Örneğin, pilot olarak seçilen cadde ve sokaklar kısa sürede yenilenecek. Benim uzun yıllardır İzmir için önerdiğim konuya el atıyor başkan Gencer...
Dış cepheler restore edilecek, pastel renklere boyanacak ve o büyük reklam panolarının tamamı kaldırılacak.
Bir standart olacak, kentin görünümünü bozan hiçbir şeye izin verilmeyecek.
Yürüyüş alanları artırılacak, meydanlar yaratılacak.
Tarihi mekanlar korunacak, Ayvalık’ın her köşesi için farklı cazibe merkezleri yaratılacak.
Liste uzun...
Ama şunu söylemeliyim.
Kentlere küçük dokunuşlar bile bazen harikalar yaratılmasına neden oluyor.
Ayvalık göreceli olarak daha korunmuş bir yer...
Ara sokaklarında gezerken her seferinde aynı keyfi alıyorum.
Ama şimdi Ayvalık’ı biraz daha parlatma zamanı geldi.
UNESCO listesinde olmak elbette güzel bir hedef, ama bunun için bu rötuşları hayata geçirmek gerekiyor.
Ayvalık, Balıkesir’in vitrini
BÜYÜKŞEHİR yasasıyla bazı kentler mega kent haline geldi.
Bunlardan biri Muğla, diğeri de Balıkesir...
İstanbul, Ankara ve İzmir’i başka bir kulvara sokuyorum. Üç büyükşehrimiz Avrupa’nın birçok ülkesinden daha büyük çünkü...
Ama Muğla ve Balıkesir, büyükşehir belediyeleri konumları itibariyle çok daha önem kazanan kentler oldular.
Örneğin, Muğla kent merkezinden daha büyük ilçeleri var.
Bodrum, Marmaris, Fethiye, Muğla merkezden daha fazla gidilen, konuşulan turizm merkezleri...
Balıkesir için de Ayvalık, Bandırma öyle...
Ayvalık, Balıkesir’in vitrini...
Cunda’ya yapılacak taş köprü burada en fazla konuşulan konuların başında geliyor.
Ayvalıklılar köprüye karşı değil, ancak denizdeki sirkülasyonla ilgili endişeleri var...
Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur, Ayvalık’ı çok önemsiyor biliyorum.
Bu konuda da hassas...
Ayvalık’ın vitrinini değiştirmek için Başkan Rahmi Gencer ile uyumlu çalışıyor.
Başkan Gencer bu uyumdan çok mutlu...
Alt yapı sorunları tamamlandıktan sonra sıra üst yapının rötuşlarına gelecek.
Festivaller yapalım
CANNES’ı uluslararası arenada konuşturan yaptıkları...
Fuarlar, organizasyonlar, festivaller, partiler, kongreler...
Baktığınızda Ayvalık’tan küçük, ama bütün dünyanın iyi bildiği bir adres...
Sadece Ayvalık’ın değil, bizim tüm tatil beldelerimizin buna ihtiyacı var.
Turizmin çeşitlendirilmesi için bu şart...
Birkaç aya sıkışmış bir turizm hareketinden bütün yıla yayılmış bir destinasyon yaratmanın tek formülü bu...
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Uluslararası organizasyonlar yapalım.
Ayvalık’ın Hasat Şanliği iyi gidiyor, uluslararası özelliği de oldu.
Ancak bu yetmez, iyi festivallerle anılan bir Ayvalık yaratmak gerekir.
Paylaş