Umutsuz olanlara sosyal medya tavsiyesi

Haberin Devamı

SEVGİLİ Elif Korap Özel ile Milliyet’te birlikte çalıştık. İstanbul’dan İzmir’e dönünce bir süre daha gazetecilik yaptı, sonra da akademik kariyerine devam etti. Şimdi İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nin Dekan Yardımcısı...
Gazeteci refleksi farklı olur. Bizler zamanla yarıştığımız, detaylar denizinde yüzdüğümüz, aynı zamanda çok farklı alanlara ilgi duyduğumuz için Elif de Katip Çelebi’de bu farkını her seferinde ortaya koyuyor.
Örneğin bundan bir süre önce üniversite öğretim görevlilerinin ilgi alanlarını ve hobilerini anlatan bir klip yapıldı. Renksiz, sıradan, gri anlatımlara öylesine alışığız ki, kısa sürede Türkiye’de en fazla izlenen filmler arasına girdi.
Örnek çok... İşte onlardan biri...
Geçenlerde haberi yaptık, ama kendisinden biraz daha detay istedim.
Elif Korap Özel’in araştırması çalışanların sosyal medyaya olan ilgisini çok net ortaya koyuyor.
Yani ne kadar yasaklansa da ne kadar engel ve sınırlama konsa da olmuyor. Her yol twitter gibi sosyal medyaya çıkıyor.
Türkiye’de internet kullanımı birçok Avrupa ülkesinin ortalamasının üzerinde, sosyal medya kullanımı da öyle...
Etrafımdaki insanlar Türkiye’nin geleceğinden umutsuz yorumlar yaptığı zaman ben de bu oranları örnek gösteriyorum.
Bu ülkede yasaklar, engeller, engellemeler bir yere kadar olabilir.
Merak etmeyin, herkes her şeyi takip ediyor.
Sosyal medyada konuşulanlar siyasetin çok ama çok önünde...

Haberin Devamı


Sosyal ağlarda kaç kişiyiz?

BAZI rakamlar vereyim sizlere...
Global Digital Statistics 2014 verilerine göre dünya üzerindeki 2.5 milyar internet kullanıcısının 1.8 milyarının sosyal ağlarda hesabı var. Aktif kullanıcı istatistiklerine göre en popüler ilk 10 sosyal medya platformu şöyle...
1. Facebook (1.184 milyar)
2. QQ (Tencent) (816 milyon)
3. Qzone (632 milyon)
4. Whatsapp (400 milyon)
5. Google+ (300 milyon)
6. Wechat (272 milyon)
7. LinkedIn (259 milyon)
8. Twitter (232 milyon)
9. Tumblr (230 milyon)
10. Tencent Weibo (220 milyon)


Ya Türkiye’nin oranları

* Türkiye’de internet kullanım oranı, tüm nüfusa oranla %45.
* Türkiye’de 35 milyonun üzerinde internet kullanıcısı, 36 milyon aktif Facebook hesabı var. (Sahte hesaplar dahil)
* Günde ortalama 4.9 saatimizi kişisel bilgisayarlar üzerinden, 1.9 saatimizi mobil cihazlar aracılığıyla internette harcıyoruz.
* Günde ortalama 2 saat 32 dakikamızı sosyal medyada geçiriyoruz.
* Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformu olan Facebook’u (%93), sırayla Twitter (%72), Google+ (%70) ve LinkedIn (%33) takip ediyor.
Yani hiç de fena değiliz.
Hatta epeyce ortalamaların üzerindeyiz.
Sosyal medyayı takip ediyoruz, aktif kullanıyoruz.
Ve sanmayın bu takip üç büyük şehirde... Türkiye’nin her kenti, her bölgesi takipte... Bu iyi bir işaret...
Siyaset yapıyorsanız politika yapma araçları değişiyor, iş yapıyorsanız markanızı anlatmanın fırsatları genişliyor.
Daha doğrusu her ne iş yapıyorsanız yapın, bu gerçeklerden uzakta kalamıyorsunuz.

Haberin Devamı

Umutsuz olanlara sosyal medya tavsiyesi


Bu dünyanın gerçekleri

ELİF Korap Özel’in araştırması şu gerçekleri bir kez daha hatırlatıyor...
Birinci gerçek... İsteseniz de istemeseniz de çalışanlarınız twitter’da!
İngiliz Clearswift’in sosyal medya araştırmasına göre çalışanların %83’ü ofis araçlarını sosyal medyaya ulaşmak için kullanıyor. Karar verici konumdakilerin ise %40.8’i sosyal medyanın bugünkü kurumsal çevrede amaca uygun olduğuna inandıklarını söylüyor.
(Benim notum: Engel olmaya, kısıtlamaya boşuna kalkmayın. Aksine bu dünyayı iş hayatına nasıl kanalize edeceğinize odaklanın. İnanın çok daha faydasını görürsünüz.)
İkinci gerçek... Çalışanlar sosyal medyada şunları yapıyor...
Örneğin 2014’te Yunanistan’da sigorta sektöründe yapılan bir araştırmada çalışanların sosyal medyayı iş için kullanmanın temel gerekçeleri şöyle sıralanmış...
Yeni müşteriler kazanmak, personel işe alma, müşterilerle ilişkileri güçlendirmek, irtibatta kalmak, pazar ve markete dair bilgi toplamak, gözlem yapmak, boş zamanı değerlendirmek...
(Benim notum: Sosyal medya giderek iş için veri toplanan, bilgiyi hızlandıran, iletişimi kolaylaştıran bir hale dönüşüyor. Bir mesajla ve anında ulaşamayacağınız hiç kimse kalmıyor. Duvarlar yıkılıyor, tabular bozuluyor.)
Üçüncü gerçek... Atılan tweet nedeniyle işten çıkarılanların sayısı her geçen gün artıyor.
Çalışanlarının Twitter’daki paylaşımlarının kurumlarına zarar verdiğini düşünen pek çok kurum, bu gerekçeyle çalışanının işine son veriyor.
(Benim notum: Doğan Yayın Holding’in bu konudaki ilkeleri net ve şeffaf... Herkesin farklı görüşü olabilir ama hangi kurumda çalıştığımızı ve neyi temsil ettiğimizi unutmuyoruz. Parametremiz adalet, objektif olma, tarafsızlık, demokrat kalabilmek ve elbette vicdan... Elbette ben böyle özetliyorum. Baktığınızda çok fazla ayrıntı var ve bu ilkeli olmanın, ilkeli kalmanın çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum.)

Haberin Devamı


Yasaklama yerine rehber

ELİF Korap Özel’in önemli bir tespiti var.
Diyor ki...
“Bu bağlamda kurumların çalışanlarını işten çıkarma gibi ağır yaptırımlarla cezalandırmak ve hesaplarını takibe almak yerine, çalışanlarına kurum kültürü ve imajı bakımından önemli görülen konularda Twitter kullanımına ilişkin tavsiye niteliğinde rehber hazırlamasının daha faydalı olacağı kanısındayım. Böylece hem kurumlar imaj algısının yönetimi noktasında gerekli önlemleri almış olacak, hem de çalışanlar Twitter kullanımı konusunda kurumlarının hassasiyetlerini bilerek daha ağır yaptırımlarla karşılaşma riskini bertaraf etme şansına kavuşacaktır. Ancak bu rehber hazırlanırken, çalışanların bireysel hak ve ifade özgürlükleri korunmalıdır.”
Ben de katılıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları