Türkiye’nin geleceği için herşey yapılır

Bu süre Türkiye’nin önemli gördüğümüz bütün problemlerini çözmeye yetmeyebilir ama epeyce mesafe alabileceğimizi söylemek isterim.
Bakın uzunca süredir ilk defa siyasetin tonu değişti, üslup da öyle...
Bütün liderler birliktelik mesajları vermeye başladılar.
Elbette geçmişin yanlışlarını; toplumu kıran, üzen, hayal kırıklığına uğratan olayları unutmayalım.
Ama takılıp da kalmayalım.
Kişisel bir formülüm var, yıllardır uyguluyorum, bana da çok iyi geliyor.
Sevincimi 24 saatten fazla yaşamıyorum, öfkemi ise 10 dakikadan sonra içimde tutmuyorum.
Siyasette bu yapılabilir mi bilemiyorum.
Ancak benim hayata bakışımı rahatlattığını hissediyorum.
***
Demirel’in o muhteşem sözünü de hatırlatmak isterim.
“Barışmasını bilmiyorsan kavga etmemelisin” diyor.
Ben bazı sözlerin arkasında büyük birikimlerin, yaşanmışlıkların olduğunu düşünüyorum.
Bu söz de öyle...
Yani tek bir cümle diye bakmayın bu söze...
Olayları, insanları, geçmişi düşünün ve öyle yorumlayın.
Seçimlerin bitmesiyle, mazbataların alınmasıyla siyasette bir rahatlama oldu.
Bazıları buna “normalleşme” de diyor.
Kim ne derse desin, bana iyi geldiğini söylemeliyim.
Türkiye gerçek gündemine dönmeli ve sorunlarının üstesinden gelmelidir.
Meselelere AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, HDP diye bakmayalım.
Sorunlar hepimizin sorunudur, çözümler ise ortak alınması gereken kararlardır.
Yapılır mı?
Yapılır...
Türkiye’nin geleceği için herşey yapılır.

 
Asıl normalleşme böyle başlayacak

HOŞUMA giden bir olay yaşandı.
Yer İzmir...
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Salonu...
AK Parti Grubu sayısal azlık nedeniyle yer alamadıkları Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği’ne üye vermek istediklerini söylüyor.
CHP’li Aybars Yıldırım, Ali Bor, Yahya Yıldız ve Gamze Gül Çamur istifa ediyor.
Onların yerine ise AK Partili Ali Gönen, Erol Çomak, Aydın Pehlivan ve Hüsnü Boztepe seçiliyor.
Jestse jest...
Ama çok güzel hareket bunlar...
Ve bana gelecek için umut veren bir olay...
Bazıları için bu jestler küçük, anlamsız görülebilir.
Ben ise tam tersini düşünüyorum.
Türk siyasetinin normalleşmesi için bu örneklerin çoğalması gerektiğini düşünüyorum.
Bence asıl normalleşme böyle başlayacak.

 
23 Nisan’lar

HAVALAR biraz serin gidiyor.
Nisanın sonuna geldik ama özellikle akşamları epey soğuk...
Sonra çocukluğumu düşündüm de, 23 Nisan törenlerinde hepimiz donardık.
Bando takımıyla bütün Karşıyaka’yı dolaşır sonra törenin yapılacağı alana giderdik.
Finali de Karşıyaka Çarşısı’nda yapardık.
Ama hava ya yağmurlu olurdu ya da dediğim gibi soğuk...
Yani nisanlar hep böyle geçerdi.

 
Petrolden daha kıymetlisi çocuklarımız

AVRUPA Birliği nüfus araştırması sonuçlarında Türkiye’nin rakamları çok farklı çıkmış.
Her üç kişiden birinin çocuk olduğu istatistiklere yansıyor.
Bizim çocuk sayımız Avrupa’daki birçok ülkenin nüfusundan fazla...
O yüzden herşeyi bırakıp buraya odaklanmamız lazım.
Yani çocuklarımıza, gençlerimize...
Bu aslında çok kıymetli bir şey...
Bence petrolden de kıymetli...
Çocuklarımızı iyi eğitmeliyiz.
Hep söylüyorum.
Sivil toplum örgütleri yaptıkları bütün projeleri gözden geçirip eğitime destek vermeliler.
Modern, çağdaş bir eğitim sistemine kavuşmalıyız.
Fırsat eşitliğini sağlamalıyız.
Teknolojinin nimetlerinden yararlanmalıyız.
Türkiye geleceğinden hiçbir zaman kuşku duymamalı.
Bu istatistik bile iyi düşünmemiz için yeterli...