Paylaş
Aslında Türkiye sandık yorgunu...
Bir buçuk yılda dört seçim, bir referandum yaptık.
Sonrasında 15 Temmuz gibi çok önemli bir demokrasi sınavı verdik.
Ardından Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle ilgili yeniden referanduma gittik.
Sonrasında da seçimleri yaptık; Cumhurbaşkanı ve Meclis’i seçtik.
Şimdi de yerel seçimlerimiz var.
***
Demokrasimizi eleştiriyoruz.
Elbette eleştirecek çok detay var.
Bazen çarklar dönmüyor, bazen de çok ağır çalışıyor.
Ama bütün bunlara rağmen Türkiye sandığa gitmeyi beceriyor ve hür iradesiyle ülkeyi yönetecek kadroları belirliyor.
Bunu çok değerli buluyorum.
Bize düşen bundan sonra demokrasiye güçlendirmektir.
***
Seçim gündemde olduğu sürece meydanların dili ne yazık ki yumuşamıyor.
Meclis’in tansiyonu düşmüyor.
Siyasetçilerin kullandığı üslup değişmiyor.
Oysa biz değişmesini, yumuşamasını, farklı gündemlerin konuşmasını istiyoruz.
Türkiye dört yıl seçimi konuşmayacak.
Ama Avrupa Birliği’ni konuşabilir.
Bireysel özgürlükleri genişletmeyi konuşabilir.
Adalet reformunu konuşabilir.
Siyasi partiler yasasını konuşabilir.
Ekonomiyi, eğitimi, sporu, sanatı daha çok konuşabilir.
Yeterli zamanımız olacak gibi gözüküyor.
Teklif yenilendi
grev bitirilmeli
İZBAN grevi devam ediyor.
Bana göre artık bir noktada grevin bitirilmesi gerekiyor.
Asgari ücrete yüzde 26’lık bir zam yapıldı.
İZBAN yönetimi yüzde 22’lik teklifini de 26’ya çekti.
Gönül 26 değil; yüzde 100 zam yapılmasını ister.
Ama Türkiye’nin gerçekleri var.
Bu zam teklifi makul ve yerindedir.
Sendika yöneticilerinin de; artık ücret kadar mesleki gelişimi de konuşmalarını tavsiye ediyor ve grevin bitirilmesini bekliyorum.
Çevreyle dost yatırımları destekliyorum
KÖRFEZ geçiş projesinin ÇED raporu iptal edildi.
Ben görüşümü yineliyorum.
Projeyi destekliyorum.
Bazıları “flamingolar kurtuldu” diye sosyal medya da destek veriyor.
Projeyi destekleyenler de flamingoların bir tanesine bile zarar verilmesini istemiyor.
Beni takip edenler bilir.
Yıllardır hayvan hakları konusunda sayısız yazı yazdım, haberlerimizle destek olduk.
Kuş cennetinin korunması için medya olarak mücadele verdik.
Ama şunu hatırlatmak isterim.
Geçmişin yanlış örneklerini bir kenara bırakalım.
Türkiye çevre konusunda geçmişte kötü sınavlar verdi.
Ama bugün çevreyle dost projeleri hayata geçirmek mümkün…
Doğa korunarak hatta iyileştirilerek de yatırımlar yapılabilir.
Hep kötü örnekleri alıyoruz oysa dünyada iyi ve güzel örnekler de var.
Benzer yatırımların dünyada olduğunu biliyorum.
Dikkatli, bilimsel, çevreyle dost bütün yatırımları destekliyorum.
İyi haberler bekliyoruz
GEL de şu sosyal medyanın gücüne inanma...
Ama ekleyeyim.
Sosyal medya geleneksel medyanın desteğini almadan da sonuç alamıyor.
İzmir’de yaşayan Çağdaş ve Eylem Şen Yazıcı çiftinin ilik nakli bekleyen kızları 3.5 yaşındaki Öykü Arin için başlatılan kampanya çığ gibi büyüdü.
Aslında Öykü’nün hikayesi gibi çok sayıda örnek de verebilirim.
Toplum bazı konularda gerçekten de duyarlı...
İstiyoruz ki; şiddet, kadın, gençlik, uyuşturucu gibi toplumsal konularda da bu duyarlılık artsın.
Tekrar ediyorum.
Sosyal medya önemli...
Ama geleneksel medya destek verdiğinde bu daha çok etkili oluyor.
Öykü Arin ve ilik nakli bekleyen bütün çocuklarımız, gençlerimiz için iyi haberler bekliyoruz.
Paylaş