Şuyuu vukuundan beterdir

Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi kulislerinde herkes aynı soruyu soruyor:

Haberin Devamı

“İstanbul’dan sonra İzmir’de bir operasyon olur mu? Daha doğrusu yönetim kurulu üyeleri istifa edip ili düşürür mü?”
Geçen gün bu soruları biz de İl Başkanı Ekrem Bulgun’a sorduk.
Yanıtını gazetelerde okumuşsunuzdur.
Bulgun iddiaların aksine, yönetim kurulu üyelerine yeni komiteler oluşturduğunu ve yaz boyunca çalışacaklarını söyledi.
Şaka yoluyla da...
“Daha fazla çalışana dondurma ısmarlayacağım” dedi.
Ekrem Bulgun, siyasetin tecrübeli isimlerinden...
Belki de dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in siyasi geçmişine en yakın politikacılardan biri olmuştur...
Demirel, gibi “Yedi kere gidip sekiz kere koltuğa oturan” bir başka siyasetçi aranıyorsa; o isim Bulgun’dan başkası değildir.
Bulgun, CHP’de her sıkışık, zor dönemin il başkanı olmuştur.
Ona göre, genel merkezle bir sıkıntı yok.
Görevinin başında ve referandum için çalışmalara Ankara’dan önce başlanmış durumda...
Hatta referandum sonrasında olabilecek bir erken seçim için bile önlemler şimdiden alınmış.
İyi de...
Bulgun’un bu açıklamalarına rağmen bu dedikodular, bu kulisler neden kesilmiyor?
İstanbul’daki benzeri bir görüntü İzmir’de yaşanabilir mi?
Ekrem Bulgun rahat olmasına rahat ama...
Böyle durumlar için ne denir?
“Şuyuu vukuundan beterdir”
Yani böyle bir şayianın, bir söylentinin çıkması, gerçekten yönetiminin istifa edip il yönetiminin düşmesinden beterdir.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu ESİAD’ın konuğu olacak
Bir başka merak konusu da CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e ne zaman geleceği...
Kılıçdaroğlu, Türkiye gezisine bugüne kadar az gidilen yerlerden başladı.
CHP yönetimi, haftanın en az üç günü Ankara’nın dışında olmayı planlıyor.
Kılıçdaroğlu, büyük bir ihtimalle genel başkan olarak ilk kez 31 Temmuz günü Ege Sanayici ve İşadamları Derneği Yüksek İstişare Konseyi toplantısı için gelecek.
Çeşme’deki toplantının sabahki konuğu Merkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti. Öğleden sonraki onur konuğu da Kılıçdaroğlu.
Bu demektir ki; bir buçuk ay boyunca CHP üst yönetimi ağırlığını Doğu, Güneydoğu’ya verecek ve son seçimlerde yüzde 1 bile alınamayan kentlerin nabızları tutulacak.
Ben bu tercihleri çok isabetli buluyorum.
Çünkü Baykal döneminde CHP, Ankara odaklı bir politika izlemiş, bu tür gezileri ihmal etmişti.
Kılıçdaroğlu, halka yakın bir politika izlemeyi tercih ediyor ve yurt gezilerine aralıksız devam etmek istiyor.

Haberin Devamı

Güney Afrika’nın vuvuzelası varsa bizim de zılgıtımız var

Ben kolayını buldum.
Dünya Kupası maçlarını izlerken ya televizyonun sesini tamamen kapatıyorum ya da CD’ye tempolu bir müzik koyuyorum.
Neden mi? Çünkü herkes gibi ben de “vuvuzela” mağduruyum.
Uzatılmış bir trompet gibi olan “vuvuzela” sesine herhalde 15 dakikadan fazla tahammül etmek mümkün değil.
“Vuvuzela” tek başına değil belki ama hep bir ağızdan çalındığında sanki binlerce fil sahaya girecekmiş gibi geliyor bana.
Mardin’e giderken de uçakta da konu “vuvuzela”ydı.
Önce “Kim şampiyon olur?” mini anketi yapıldı, sonra da “Bu vuvuzeladan nasıl kurtuluruz?” sorusunun cevabı arandı.
Güney Afrika’daki taraftar temsilcilerinin kupa boyunca bundan vazgeçmeyecekleri hatırlanınca başka bir fikir ortaya atıldı.
Dendi ki... “Madem Güney Afrikalılar vuvuzela çalıyor, o zaman uçağı tekerlekleri havaalanına indiğinde de uçaktaki Mardinliler zılgıt çığıralım” dediler. (Zılgıt: Coşkudan bağırarak melodik sesler çıkarmak.)
Biz önce şaka zannettik.
Ama uçak Mardin’e inip sesler yükselince, bize de alkışla o tempoya uymak düştü.

Yazarın Tüm Yazıları