Paylaş
Yüzlerce olabilir.
Gerçek şu...
Bugün şehir statları sadece hafta sonları maça gidilen yerler olmaktan çıktı.
Dünyadaki iyi spor kompleksleri haftanın her günü yaşıyor.
Gençler spor yapıyor, aileler buralarda buluşuyor, sosyal aktiviteler burada yapılıyor, yemekler burada yeniyor.
O yüzden stat meselesini sadece bir spor olayı gibi görmeyin.
İnsanların sosyalleşme adresi olarak kabul edin.
Bu tarif ettiğim konsepte uygun İzmir’de bir tek stat var mı?
Aslında yarısına bile razıyım.
Ama ne yazık ki yok...
Çünkü maç oynanacak bir tesis bile yok.
Hatırlayın Göztepe Sakarya’ya gitmedi mi?
Hem de kendi sahasında oynaması gereken bir maçı...
Karşıyaka göçebe gibi oradan oraya gitmiyor mu?
Atatürk Stadı’nda keyifli bir maç izlemek mümkün mü?
Ben keyif almıyorum doğrusu...
Buca, Altınordu, Altay keza öyle...
Statsız, seyircisiz, ilgisiz, iddiasız olunca da istikrarlı bir başarısızlık sözkonusu...
Bu beni rahatsız ediyor.
Çünkü ben sporu bir kentin gelişmesinde en önemli lokomotiflerden biri olarak görüyorum.
Ve bu alanda İzmir uzun yıllardır ikinci ligde...
Yani küme düşmüş durumdayız.
İstikrarlı başarısızlık
Geçen gün bir toplantıda bu sözü kullandım.
“İstikrarlı başarısızlık...”
İzmir’in sporu için bir başka tarife gerek var mı?
Bence yok…
Başarısızız...
Ve bu konuda istikrarlıyız.
Bu ruh halinden uzaklaşmalıyız
Her fırsatta yazıyorum.
Ben siyasette 15 Temmuz öncesine dönmek istemiyorum.
Çünkü 14 Temmuz gecesine kadar meydanların dili çok keskin, üslup da çok sertti.
Elbette siyasetin doğası gereği iktidar konuşacak, muhalefet eleştirecek.
Ama ben üslubun hiçbir zaman 14 Temmuz’a döneceğini zannetmiyorum.
Kabul edelim; 15 Temmuz hepimiz için bir travmaydı.
Türk insanı aslında gündemini çabuk değiştirmeyi bilirdi.
İki haftada geçmişe sünger çekip geleceğe bakardı.
Galiba bu sefer öyle olmadı.
Konuştuğum insanlarda, girdiğim çevrelerde bu travmanın izlerini hala görebiliyorum.
Genel bir moralsizlik, isteksizlik ve bir bekleme hali gözlemliyorum.
Bence Türkiye bu ruh halinden çok hızlı uzaklaşmalı.
Siyasette yumuşama derken
bu örnekleri kastediyorum
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Karşıyaka Yalı ve Göztepe’deki statlar aleyhine devam eden davaları olmadığını, Spor Bakanlığı’nın üst mahkemeye açtığı davayı çekip uygulama imar planı yapması durumunda stat inşaatlarına hemen başlanabileceğini söyledi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ise “Bu konunun kente daha fazla negatif enerji salgılanmasını önlemek için çalışıyoruz. Bizim sonuçlanmamış bir davamız varsa da, hem Karşıyaka Belediyesi hem İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çekmeye hazırız” dedi.
Bence önemli bir adım...
Geçen hafta Kocaoğlu Ankara’daydı.
İzmir’in geleceğiyle ilgili birçok projeyle ilgili bakanlar ve üst düzey bürokratlarla görüştü.
Bazı yatırımlarda hızlı bir ilerlemenin olacağını önümüzdeki günlerde olacağını düşünüyorum.
Başkanın dönüşünde bu açıklamayı yapmasını da Ankara’daki bu görüşmelere bağlıyorum.
Siyasette yumuşama derken; işte bu örneklerden bahsediyorum.
Paylaş