Şu önseçim meselesi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son İzmir ziyaretinde öne çıkan en önemli başlık önseçimdi. Seçim zaten sihirli bir kelimedir. O uyuyan, kendi halindeki teşkilatlar “Seçim” dendi mi; gözlerini açar, ayağa kalkar. Kulisler hızlanır, projeler masaya getirilir.
“Önseçim” de işte böyle sihirli kelimelerden biridir.
İzliyorum; CHP teşkilatlarında Kılıçdaroğlu’nun gelişinden sonra bir hareketlenme var.
Bu kıpırdanma eğer görmeye alışık olduğumuz, her seçimin vazgeçilmez adaylarını yine sokağa çıkaracaksa sonuçta hiçbir şey değişmez.
Ama yeni isimleri öne çıkaracak, parti teşkilatı da toptan bir mücadeleye girecekse o zaman sonuçlar sandığa daha olumlu yansıyacaktır.
Yaşayıp göreceğiz.
Tabii bu yazdıklarım her parti için geçerli...
Keşke güçlü demokrasilerde olduğu gibi yerel siyaset güçlense, en alt basamaktan başlayıp en üste kadar çıkan demokrasi merdiveni Türkiye’de de dizayn edilse...
Ama şimdilik ufukta böyle bir umut gözükmüyor.

***

Geçen gün yazılarımdan birinde “Bu seçim sisteminde, bugünkü partilerin teşkilat yapısıyla önseçim ne kadar doğru” demiştim.
Baktım; daha sabahında onlarca mesaj posta kutumdaydı.
Arayanlar ve toplantılarda karşılaştıklarım da “Ne yani önseçime karşı mısın” diye sordular.
Tekrar edeyim.
Elbette değilim.
Ama siyaseti iyi takip eden bir gazeteci olarak bunu net söyleyebilirim ki; önseçim yapmak her parti için hiç kolay değil.
Zaten AK Parti’de bu sihirli kelimeyi ağzına alan bile yok.
AK Parti Genel Merkezi il kongrelerine mümkünse tek listeyle gidilmesini tavsiye ediyor.
MHP’de şimdilik böyle bir durum yok.
Bir tek CHP “Önseçim...” diyor.
Tabii ben de ekliyorum; yapabilirse...

***

Neden mi?
Çünkü bu yapılacak önseçimlerle, genel merkezleri tatmin edecek listelerin olmayacağını biliyorum. Liderler çalışacağı yakın kadroları Meclis’e taşımak için kontenjan kullanacaktır. Bu kontenjanların sayısı da; üç büyük şehirde fazla olacaktır. Dolayısıyla İzmir, CHP’nin kontenjan için birinci tercihidir. Yapılsa da sembolik olacaktır.
Birler, ikiler belki sandıktan çıkacak; diğer isimler de kontenjanla gelecektir.
Bugünkü fotoğraf budur.

AMA ŞU DA BİLİNMELİ
Kontenjanlar o kentin insanları olsun isteniyor

Aslında mesajı başlıkta vermeye çalıştım.
Kemal Kılıçdaroğlu’na İzmir’de sorulan sorulardan biri bence çok önemliydi.
“İzmir’in CHP için önemi ortadayken; Merkez Yönetim Kurulu’nda, Genel Başkan Yardımcılıkları’nda temsil edilmemesini nasıl yorumluyorsunuz?”
Şart mı?
Değil elbette...
Ama bir kontenjan verilecekse, bir ayrıcalık yapılacaksa bunun İzmir’e olması normaldir.
Şuna da eminim.
Seçim yaklaştıkça, listeler yapılma aşamasına geldikçe Kılıçdaroğlu’na en fazla şu yorum yapılacaktır.
“İzmir’de kullanacağınız kontenjanlarda bu sefer değişikliğe gidilmesini istiyoruz. İzmirli, İzmir’in iyi tanıdığı yeni yüzleri listeye koymanızı öneriyoruz...”
Biliyorum zor...
Ama konuştuğum, görüştüğüm kişiler bu sefer İzmir’i mutlu eden bir liste istiyorlar.

AK PARTİ’DE YENİLENME TALEBİ

Seçim yaklaşınca gelen giden çok oluyor. AK Partili siyasetçi dostlarımızla da sık konuşuyoruz. Benzer talepler İzmir’de AK Parti’de de var. Bunu seçimde hem daha iyi sonuçlar almak, hem de parti tabanının böyle bir beklenti içinde olduğu için istiyorlar. Yani değişim beklentisi her partide var. Liderler, genel merkezlerin işi bu sefer gerçekten zor.