Sorun çok tüketip az üretmemizde

Deniz SİPAHİ

VESTEL'in sahibi Ahmet Nazif Zorlu, 1992 model bir Mercedes'e biniyor. İş dünyasındaki arkadaşları Zorlu'ya ‘‘Bu sana artık yakışmıyor’’ diyormuş.

Zorlu ise gülerek cevap veriyor.

‘‘Ben de en iyisini, en güzelini almasını bilirim. Bir tane değil, birkaç tane de alabilirim. Çok şükür bu imkanım var. Ama bindiğim araba bana yetiyor, işimi görüyor. Ben fuzuli yapılan harcamalara kızıyorum...’’

Kara çarşambaların, ekonomide fırtınaların yaşandığı bir günde Zorlu'yla konuşuyoruz.

Türkiye'deki herkes gibi Zorlu da sıkıntılı.

‘‘Bu kadar zengin kaynakları olan bu ülke hiç yaşanmaması gereken sıkıntılar yaşıyor. Buna üzülüyorum, ama kendimize de çeki düzen vermenin zamanı geldi de geçiyor’’ diyor.

İthalattaki büyüme korkutuyor; çünkü Türkiye yeteri kadar üretmiyor.

Üretmeyince istihdam da olmuyor, devlet de kazanamıyor.

Üstüne üstelik özel sektörümüzün dünyadaki rakipleriyle rekabet etme şansı ortadan kalkıyor.

Sonuçta ithalat ihracatı ezip geçiyor; milyar dolarlarımız da yurtdışına uçup gidiyor.

Aşırı lüks merakı, gereksiz tüketim dengeleri alt üst ediyor.

Zorlu'nun ağrına giden de bu...

‘‘Bizim kaybedecek bir saniyemiz bile yok. Geçmişi bir kenara koyalım. Yanlışı, doğruyu, söylenenleri, söylenmeyenleri herşeyi boşverelim. El ele verelim ve yalnızca daha fazla üretmenin yoluna bakalım’’ diye konuşuyor.

Vestel, geçmişte 30 milyon dolar ihracat yapıyordu.

Şimdi 870 milyon dolar... Yeni hedef ise 1 milyar 250 milyon dolar...

Vestel'in ikinci halka arzı başarılı geçmişti. Yabancı yatırımcılar yoğun ilgi göstermiş, şirketin kasasına da nakit para girişi olmuştu.

Zorlu, bir centine bile dokunmadan; sermayenin daha da güçlenmesi ve yeni yatırımlar için gelen parayı kullanmış.

Ahmet Nazif Zorlu, şöyle konuşuyor.

‘‘Benim ülkeme, çalışanlarıma ve kendime verdiğim sözler var. Hedeflerimizi yüksek tutalım, yalnızca kendimizi düşünmeyelim. Batarsak hepimiz batarız. Bunun farkında olalım...’’

Vestel, bugün 107 ülkeye ihracat yapıyor. Elektronik üretiminin yüzde 90'ını, tekstil üretiminin yüzde 60'ını dış piyasalara satıyor.

Bunun dışında Compaq, Microsoft gibi dünya devleriyle işbirliğine gidip ortak stratejiler geliştiriyor.

Silikon Vadisi'nde, İngiltere'de teknoloji yatırımları gerçekleştiriyor.

Kısacası yarının dijital platformuna hazırlık yapıyor.

Zorlu, İzmir'i de ilgilendiren bir rakam veriyor. Alsancak Limanı'nda gerçekleştirilen ithalat ve ihracat işlemlerinin yüzde 65'ini Vestel gerçekleştiriyormuş.

Bu Vestel adına gerçekten sevindirici bir tablo... Ne yazık ki; Ege Bölgesi için değil...

Herşeye rağmen karamsar bir görüş açısı yaşananları değiştirebilir mi?

Bence hayır... Umut ve moral...

Önemli olan yarınları kazanmak adına heyecanı kaybetmemek.