Sinemacılar İzmir’e geliyor

Haberin Devamı

Sinemacılar İzmir’e geliyor

SIK sık yazıyorum, “Ege film endüstrisine daha fazla önem vermeli” diye...
Çünkü biliyorum ki, bu bölge doğal bir plato, bu bölgenin ışığı çok farklı ve bu bölgenin yetişmiş insan kaynağı çok farklı...
Son değişikliklerle, hükümet film endüstrisine yatırım yapanlara vergi kolaylığı da sağladı. Tabii, burada öncelik yabancı sinemacılara, çünkü hükümet Türkiye’de çekilmiş filmlerin dış tanıtıma katkı sağlayacağını düşünüyor.
Benzer uygulamalar dünyanın birçok yerinde zaten mevcut...
Örneğin; Tunus, Cezayir, Fas sinema endüstrisine kapılarını sonuna kadar açıyorlar.
Holywood filmlerinin yarıya yakını ise İtalya’da çekiliyor.
İtalya; dünyanın en büyük film platolarına sahip ve bu sayede ekonomisine milyarca dolarlık katkı sağlıyor.
Turizme olan faydasını da unutmamak gerekiyor.
Filmdeki her sahne; yeni bir yeri, yeni bir coğrafyayı keşfetme nedeni...

Haberin Devamı
***

Gelelim İzmir’e...
Anadolu Sinema ve Televizyoncular Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Sarıkaya’nın bir iddiası var.
Sinema sektörü için özellikle 70’li yıllarda önemli bir yere sahip olan İzmir’in zaman içerisinde değerini yitirdiğini, atıl duruma getirildiğini söylüyor.
Sarıkaya’nın isteği İzmir plato şehri olarak görmek...
Şöyle diyor:
“Sinema ve dizi sektörü milyon dolarlık bütçeleriyle büyük bir endüstri artık... Meslek Birliği olarak elimizi taşın altına koyarak bir şeyler yapmanın gerekli olduğunu düşündük. Sinema ve dizi sektöründe İzmir’in hak ettiği yere gelmesi için 10 milyon dolarlık bir plato oluşturulmasına karar verdik...”

***

Muammer Sarıkaya; Çatışma, Taş Yok, Bukalemun, Sokağın Ruhu, Delik ve Yolunuz Açık Olsun gibi filmlerin yapımcı ve yönetmenliğini üstlenmiş.
Sinema ve dizi filmlerinin başta Ortadoğu ile Balkanlar olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Rusya ve Afrika ülkelerinde büyük rağbet gördüğüne dikkat çekiyor.
Peki Anadolu Sinema ve Televizyoncular Meslek Birliği ne yapacak?
Birlik; ABD, Fransa, Almanya ve Belçika’daki platoları incelemiş ve başlangıç için 10 milyon dolarlık yatırım yapma kararı almış.
“Her şey İstanbul’da önyargısın yıkacağız. Buna kararlıyız” diyor birliği yönetenler...

Haberin Devamı
***

Şunu hedefliyorlar...
İlk adımı Anadolulu sinemacılar olarak kendileri başlangıç yapsınlar ardından bu sektöre sahip çıkanlar tarafından bir başka noktaya taşınsın...
Hollywood, Los Angeles’ta sinema ile ilgili büyük bir sektör oluşturarak adeta dünyaya hükmediyor. İzmir’de Los Angeles gibi iklimi ve doğal güzellikleri ile tam sinema sektörünün istediği özellikleri taşıyor. İzmir çok kısa bir süre içinde Türkiye’nin sinemasına yön verecek bir kent olabilir.
Buna gerçekten inanıyorum, çünkü buranın Türkiye’nin doğal platosu olduğunu biliyorum.

Çeşme’nin Bodrum’un  Cannes’dan eksiği yok

CANNES var ya...
Hani şu film festivaliyle, gece partileriyle, dünya jet sosyetesinin vazgeçemediği Cannes...
Fransız Rivierası’nın tam ortasında olan Saint Tropez’yi bir yanına, Nice’i, Monte Carlo’yu bir yanına alan Cannes...
İnanın o Cannes, eski Cannes değil...
Belki iddialı olacak, ama söylemeden edemeyeceğim.
Çeşme’nin, Bodrum’un eğlencesi, doğal güzellikleri inanın Cannes’da yok.
Ama bu bölge geçmişte yaptıklarının, hafızalara kazınan organizasyonlarıyla hala dünyanın en rağbet gören adresleri olmaya devam ediyor.
Bunun arkasında büyük ve uluslararası organizasyonlar var.
Film festivali de yat fuarları da büyük kongreler de onlardan biri...
Bir yere gitmek için nedenler yaratmak gerekir.
Galiba bizim eksiğimiz bu konuda...
Çeşme’nin, Bodrum’un Cannes’dan eksiği yok, fazlası var.
İnanın bu böyle...

Haberin Devamı

Alaçatı’da beş taksi olur mu?

BİRKAÇ yıldır Çeşmeli esnaf HAVAŞ’ın servis koymasına karşı çıkıyordu. Ben ise, aksini savunuyordum. Uçaktan inip insanların servise binmesi esnafın işini azaltmaz aksine artırır. Taksicilerin endişesini anlıyorum. “Zaten iki ay iş yapıyoruz, bir de bu çıkarsa” diye düşündüler. Oysa taksiye binmek isteyen yine taksiye binecektir. Önemli olan Çeşme’nin hareketliliği... Daha da önemli olan sezonun uzatılması... Otel sayısı arttıkça restoranların da sosyal alanların sayısı da artacak. Bundan yararlanacak olan da Çeşmeli esnaf olacak.
İşte Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkan Yardımcısı Yakup Demir söylüyor, “Çeşme’ye taksi aranıyor” diye...
Haklı bir gerekçesi de var...
“İlçeye gelen turistlerin büyük bölümü kendi araçları yerine uçağı tercih ediyor. Bu nedenle de kent içinde gezmek, yemek yemek, eğlenmek gibi ihtiyaçları için de taksi ihtiyacı doğuyor. Otelden dışarı çıkmak için resepsiyondan taksi talep ettiklerinde ise, ne yazık ki taksi bulmak mümkün olamıyor. Taksi sayısının 2 kat artırılması gerekiyor...”
Alaçatı’daki taksi sayısı sadece 5’imiş...
Düşünebiliyor musunuz; beş...
“HAVAŞ servis yapmasın...” diye itiraz edenler, daha fazla iş yapmaya başladıklarını gördüler.
Belki yine “Bu sayı artmasın” diye düşünenler olabilir.
Korkmasınlar...
Çeşme’nin potansiyeli onların düşündüklerinden çok daha fazla...

Yazarın Tüm Yazıları