Şimdi yeni şeyler konuşmak gerekir

 
Bence herkesin övüneceği, herkesin özeleştiri yapacağı yönler bulunuyor.
Cumhur İttifakı 24 Haziran’daki oylarını korumuş görünüyor. AK Parti yine birinci parti. MHP bu seçimlerin en karlısı gibi duruyor.
Millet İttifakı açısından bakıldığında ise Ankara büyük kazanç, 25 yıl sonra Başkent’te sonuçlar değişti. İstanbul’da başa baş bir yarış oldu, itirazlar devam ediyor. Ama Yüksek Seçim Kurulu Ekrem İmamoğlu’nun az bir farkla önde olduğunu söyledi. İzmir’de beklendiği gibi Tunç Soyer başkan seçildi. Antalya, Mersin, Adana gibi illerde de CHP’li belediye başkanları ipi göğüsledi.
***
Hep yazıyorum.
Türk siyasetinin dilinin, üslubunun, tonunun değişmesi lazım.
Belki bu seçimler her partinin kendine bakabilmesi, stratejilerini gözden geçirebilmesi, gelecekle ilgili kurgularına yeniden bakabilmesi için fırsat verecektir.
Çünkü 31 Mart’ta belediye başkanlarını seçtik, kentleri yönetecek meclis üyelerini ve muhtarları seçtik.
Genel seçim için 4 yıldan fazla zamanımız var.
Bu da siyasetten daha çok demokrasi, ekonomi, sosyal konular, bireysel özgürlükler, sanat, spor, hayatı konuşacağımız anlamına geliyor.
Aslında liderlerin kullandığı tonu, yerelde başkan adayları kullanmamaya özen gösterdi.
Üç büyükşehiri örnek verecek olursak; Ankara’da Mansur Yavaş ile Mehmet Özhaseki, İstanbul’da Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu, İzmir’de Tunç Soyer ile Nihat Zeybekci titiz, özenli, saygılı, yumuşak bir üslubu tercih etti.
Ben bunun genele yayılmasını da bekliyorum.
***
Bir kez daha görüyor ve anlıyoruz ki; başka Türkiye yok. Bu ülkenin daha iyi olması, demokrasimizin güçlenmesi, ekonomide büyümenin gerçekleşmesi için hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor.
Bunu da yapacak siyasetçilerdir.
Ben seçim sonuçlarının herkes için hayırlı olmasını diliyorum.

 
Soyer’in ilk işi
Bayındır’a
gitmek olacak

ANKARA ve İstanbul’da itirazlar devam ediyor. Eğer sonuç değişmezse 1994 yılından sonra iki büyükşehirde bir değişim olacak. İzmir’de ise 1999’dan bu yana yerelde iktidarda olan sosyal demokratlar bu seçimde de kazanmış oldu.
Ahmet Piriştina’yla başlayan süreç, Aziz Kocaoğlu, şimdi de Tunç Soyer ile devam etti.
İzmir sonuçlarını herkes merak ediyordu. Buca ve Bayraklı’da CHP son dakika değişikliklerine gitmişti. AK Parti bu iki ilçe dışında Karabağlar’da da çok iddialıydı. Ancak sonucun değişmediğini gördük. Kemalpaşa, Torbalı CHP’ye geri döndü. Bayındır ve Bergama ise CHP için sürpriz oldu.
Tunç Soyer işe en az oy aldığı yerlere giderek başlayacağını söyledi.
Soyer önce Bayındır’a gidecek gibi gözüküyor.

Nihat Zeybekci’ye gelince

BAZI toplantılarına, sokak buluşmalarına ben de katıldım. Gerçekten müthiş bir tempoyla çalıştı. Bin kilometre yürüyerek, İzmir’i adım adım dolaştı. İzmir’i biliyordu ama şimdi çok daha iyi bildiğinden eminim. Önemli gördüğüm projeler var. Örneğin körfez geçişi, katı atık, ikinci çevre yolu gibi... Zeybekci’nin bu yatırımların hayata geçmesinde bakanlıklarla İzmir arasında önemli bir rol üstleneceğini düşünüyorum.

 
Yerel kampanyalar
genele uymadı

BU seçimde parti reklamlarını genellikle beğendim. İnsanların duygularına, düşüncelerine, hissettiklerine, duymak istediklerine hitap eden temalara değindiler. Filmler etkileyiciydi. Her parti kendi söylemek istediklerini güzel anlattılar. Ancak yerelin temposu genele göre biraz daha düşüktü. Bazı ilçelerin genel söyleme uymadıklarını gördüm. Çoğu kendi sloganlarını kullandılar. Bu da bence iletişim dili olarak kafa karışıklığı yarattı. Neyse... Bu kampanya dönemi de geldi, geçti.