Paylaş
Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ramadan Kumova diyor ki; “Kira sorununa kalıcı çözüm için ev sahipliği oranını artırmamız gerek. İlk adım konuta erişimi kolaylaştırmak. Özel sektör ve kamu işbirliği ile kredi faizleri yüzde 1’in altına düşürülebilir. Kredinin yanında konut fiyatının da ulaşılabilir olması gerekli. Üretim için de temel ihtiyaç arsa. Bugün arsa sahiplerinin beklentisi ile sosyal konut üretilemiyor. Kamu; arsa ofisini tekrar hayata geçirip ucuz arsa üreterek özel sektörle işbirliği yapabilir. Yapılacak konutların fiyatı ve kalitesi de TOKİ tarafından denetlenir. Daha uzun vadede ise finansal çeşitliliğin artırılması gerekli. Dünyada uygulanan modeller incelenmeli. Mesela; Avrupa’da belediyeler müteahhitlerden mülkler satın alarak ucuza kiraya veriyor, piyasa dengelenince de satıyor. Bunun yanında boş tutulan konutlardan ek vergi alan ülkeler de var.”
Her bir öneriye katılıyorum.
Son madde hariç...
Yani boş tutulan konutlara ev vergi getirilmesine...
Sektör temsilcilerinin de buna destek vereceğini zannetmiyorum.
Çünkü Türkiye’de konut bir yatırım aracı olarak görülüyor.
Bugüne kadar konuta, arsaya yatırım yapanlar da zarar etmedi.
Bir de uzlaşmamız gereken bir başka konu daha var.
O da evsahibi kiracı ilişkisi...
Kamuoyunda sadece kiracıların mağdur olduğu gibi bir algı var.
Ben buna katılmıyorum.
Türkiye’de konut madem bir yatırım aracı o zaman asıl bu konuya bakmak lazım.
Kira geliriyle geçinen insanlar var.
Yüksek enflasyondan yakınan sadece kiracılar olmamalı.
Üstelik bir de ek vergi getirdiğinizde bu mağduriyet daha da artar.
O yüzden konuları tartışırken başka bir pencereden de bakmayı bilelim.
Konut üretiminde devlet ve özel sektör birlikte hareket etmeli.
Ancak bu sayede ve uzun vadeli planlarla bu yapılabilir.
Camiden anonsla işçi aranır mı?
ANKARA Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç’ın bir açıklaması. Diyor ki; “Her şehre bir üniversite açılması yüzünden ülkede çok sayıda üniversiteli işsiz olmasına rağmen sanayide çalışacak kalifiye eleman bulamıyoruz...”
Ve ekliyor;
“Sadece Ankara 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde hemen işe başlayacak 4 bin civarında kalifiye eleman aranıyor. Camiden anonsla işçi aranır mı? Çaresiz kaldık, camiden anons yaptırıp hemen işe başlayacak cam ustası aradığımızı ilan ettik. Ancak bir tek usta bile gelmedi. Gelsin 50 cam ustası, hemen bugün kendi firmamda iyi bir ücretle işe alacağım.”
Benzer yorumları Türkiye’nin her yerinden duyuyorum.
Meslek liselerinin Türkiye’ye büyük katkısı oldu.
Ara eleman yetiştiren bu liseler sayesinde sanayimiz büyüdü.
Sanayicimiz bugün çalıştıracak kalifiye eleman bulamıyorsa bir yerde yanlış yaptık demektir.
Üstelik bu sorun sadece Türkiye’nin başında değil.
Geçenlerde Almanya her alanda işçi aradığını ilan etti ve hangi kriterler arandığını açıkladı.
Demek ki; bundan sonra iyi yetişmiş insanımızı kaybetmemeliyiz.
Rekabet için iyi eğitimli insanlara ihtiyaç var.
Türkiye bu açığını mutlaka kapatmalı.
Foça’nın yükselişi
ARTAN emlak fiyatlarında ve kiralarında Foça açık ara önde gidiyor.
Uzun yıllardır yeni konut yapılmıyor Foça’ya...
Çünkü büyük bir bölümü SİT kapsamında değerlendiriliyor.
Artan fiyatlar elbette iyi ama bu baskı giderek artacaktır.
Ne olur; Foça’yı koruyalım
Türkiye’nin en güzel yerlerinden biridir Foça...
Bırakalım bir süre daha kiralar yüksek kalsın.
İtalya’da da öyle değil midir?
Sorento, Amalfi, Positano ve Capri’de konut fiyatları, oteller pahalıdır.
Foça’nın yükselişi devam eder.
Her yıl yeni takım kurulur mu?
BÜTÜN kulüpler her yıl yeni bir takım kuruyor. Belki de bu endüstri böyle ayakta duruyor. Bilemem... Ama futbolu takip eden, seven biri olarak bu trafiği takip etmekte zorlandığımı söylemeliyim. Ve sonuçta bu kadar emek, kaynak boşa gitmese daha çok sevineceğiz. Söylemek istediğim şu... Türk kulüpleri Avrupa’daki turnuvalarda istedikleri sonuçları bir türlü alamıyor. Bu kadar kaynak da boşa gidiyor ne yazık ki...
Paylaş