Paris’teki hava gösteriyor ki İzmir yarışa önde başlıyor

BİRKAÇ gündür Paris’teyiz.Geçmiş deneyimlerimiz gösteriyor ki, bu sefer işimiz bir öncekinden daha zor.

Haberin Devamı

2015 adaylığında tek rakibimiz vardı. Milano’nun daha önce iki kez EXPO yapmış olması aslında İzmir’in adaylığını güçlendiriyordu ama bu fırsatı biz kullanamadık.
Nerede eksik yaptık, nerede hatalarımız oldu, artık bu tartışmaları bir kenara bırakmalıyız.
Çünkü Paris’teki konuşmalarda hala kaçan bu fırsattan bahsediliyor.
Kaçan kaçtı, biz geleceğe bakalım.
Çünkü gerçekten güçlü rakiplerimiz var.
Paris’te 2020’ye aday olan ülkeler ilk sunumlarını yaptılar.
Beş şehir bu yarışta yer alacak.
İzmir, Ayutthaya, Ekaterinburg, Sao Paulo ve Dubai...
Bu sırayla kentler BIE üyelerinin karşısına çıktılar ve önce kendilerini anlattılar. Artılarını, değerlerini, neden EXPO’yu yapmak istediklerini söylediler.
Hangi nedenlerle ve gerekçelerle temalarını belirlediklerini ifade ettiler.
Ve hepsinin ortak dile getirdiği, devletlerinin ve kentlerinin tam desteklerini aldıklarıydı.
Bu önemli, çünkü BIE bunu çok önemsiyor.
EXPO, bir anlamda altyapı projesi ve bu büyük fuarı yapan kentlerin verdiği çok önemli sözler var.
Daha da önemlisi, dünyaya verdikleri güçlü mesajlar var.
Bunun karşılığında da beklentileri...

***

Haberin Devamı

BIE üyeleriyle ayak üstü sohbet ettik ve İzmir’e nasıl baktıklarını öğrenmeye çalıştık.
Birçoğu bir önceki deneyimin önemli olduğuna dikkat çektiler ve ikinci kez aday olmanın bir iddia taşıdığını söylediler.
BIE Genel Sekreteri Loscartales ise çok önemli bir ayrıntıya dikkat çekti. Ve dedi ki... “İlk kez aday olup da EXPO yarışını kazanan olmadı.
Aslında İzmir buna çok yaklaştı. Bu bir projedir. Projesini iyi anlatan ve BIE üyelerinin oylarını alan seçimi kazanır...”
Bu yorum Milano’nun eski Başkanı Moratti’ninkine çok benziyor.
Moratti de rakiplerin ne yaptıkları kadar temayı kuvvetlendirecek stratejilere ve projelere dikkat çekiyordu.
Paris’te bunu bir kez daha anladım.
İzmir’in projesini detaylandırması ve değişik platformlarda anlatması gerekiyor.
Gördüm ki, Milano’ya kaybetmiş olsak da BIE üyeleri İzmir’i iyi tanıyor.
Tanınmak bir avantaj...
İzmir’in de bunu iyi kullanması gerekiyor.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Paris’teki genel hava İzmir’in yarışa bir sıfır önde başladığı... Ancak yarış uzun ve nihai oylama 2013’te yapılacak.
Çok çalışmalı ve lobilimizi iyi yapmalıyız.

Haberin Devamı


Bundan sonra temalar değil, projeler yarışacak

Gelelim İzmir’in Paris’teki sunumuna... Daha önce de İzmir’in BIE sunumlarını izleyen biri olarak bana geçmiştekilerden çok farklı gelmedi. Ama bu kabul edilebilir. Çünkü bu ilk sunum ve her kent önce kendini anlatıyor. Diğer kentler de benzer stratejiler izlediler. Ve ne kadar çok artıları olduğunu ortaya koydular. Dediğim gibi ilki için normal ama sonrakiler için İzmir’in farklı stratejiler izlemesi gerekiyor.
Belki de projelere odaklanmak daha doğru olacak. Temanın dünyaya neler sunabileceği, İzmir’in neler önerdiği ve bunun faydalarını anlatmak gerekiyor.
Temamız yine aynı... Sağlık... Ama sunumda neden ikinci kez “Daha iyi bir yaşam için yeni yollar; herkes için sağlık” teması seçildiği şöyle anlatılmış:
“Hayata geliş, uyumlu ve dengeli bir yaşam tarzı, sağlıklı bir çevre, sağlık hizmetleri ve yenilikçilik, daha sağlıklı bir dünya için evrensel işbirliği... İzmir’in 100’den fazla ülkeden beklenen on milyonlarca ziyaretçi sayesinde, yeni teknolojiler dahil olmak üzere her yönüyle daha sağlıklı bir yaşam için ideal bir platform oluşturmak istiyor. İzmir, sekiz bini geçen tarihi içinde hep kültürleri ve uygarlıkları birleştiren bir şehir oldu. Şimdi de dünyayı tek bir hedef için birleştirmeye hazırlanıyor.
Birlikte, bizi daha iyi bir yaşama götürecek yeni yollar bulabilir böylece herkesin sağlığını koruyabiliriz.”
Sağlık güçlü bir tema, ancak konuştuğumuz BIE üyeleri bir sonraki sunumda bu temanın hangi projelerle ilerleyeceğini görmek istediklerini söylediler.
Haklılar...
Bundan sonra temalar değil, projeler yarışacak.

 

Sunumdan satırbaşları

Haberin Devamı

- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin EXPO 2020’ye tam destek verdiği vurgusu çok güçlü yapıldı. Yerel yönetimlerin ve İzmir’deki sivil toplum örgütlerinin projeye çok inandıklarının altı çizildi.
- Türkiye’nin yükselen bir değer olduğu, genç nüfusuyla geleceğin ülkesi görüldüğü ayrıntısı üzerinde duruldu.
- EXPO 2015’e aday olan İzmir’in önemli bir deneyim kazandığı ve 2020’ye bunu yansıtmak istediği dile getirildi.
- Türkiye’nin son yıllarda yakaladığı ekonomik istikrar ve etkileyici büyüme oranları, ülkenin büyük çapta uluslararası bir organizasyona ev sahipliği yapma konusunda hiçbir sıkıntı çekmeyeceğinin en önemli göstergesi olarak gösterildi.
- Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında adeta bir köprü görevi gören önemli jeopolitik konumda olduğu ve EXPO 2020 için ideal bir lokasyon olacağı özellikle vurgulandı.
- İzmir’in Akdenizli yaşam tarzını önerdiği, gelişmekte olan sağlık ve biyomedikal teknoloji kümeleriyle tam anlamıyla bir sağlık şehri olacağı söylendi.
- Türkiye’nin yüzde 60’ı 35 yaşın altında bir nüfusa sahip olduğu, yüzde 9’luk yüksek kalkınma hızıyla dünyadaki 16’ncı, Avrupa’daki 6’ncı büyük ekonomi haline geldiği hatırlatıldı. OECD’nin ise Türkiye’nin 2020’ye kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında olacağını tahminine yer verildi.
- Tarihsel zenginliğe hep vurgu yapıldı, Seferihisar gibi yükselen değerlere dikkat çekildi. Sakin şehir unvanı alan Seferihisar’ın İzmir’in bir avantajı olduğu kaydedildi.
- İzmir’in zaten 80 yıldır uluslararası bir fuara evsahipliği yaptığı ve kentin bu konuda deneyimli olduğu hatırlatıldı.
- Son yıllarda uluslararası yatırımda büyük bir artışın yaşandığı, çok uluslu şirketlerin, Türkiye’nin, özellikle de İzmir’in sahip olduğu büyük ekonomik potansiyelin farkına vardığı ifade edildi. Doğrudan yabancı yatırımların son beş yılda yüzde 86 arttığına dikkat çekildi.

Haberin Devamı


Tanıtım kadar lobicilik de önemli

Çünkü bu bir seçim... Temanız güçlü de olsa, tanıtımınız iyi de olsa yetmiyor. Sonuçta rakiplerinizden bir fazla oy almanız gerekiyor.
Paris’teki ilk turdan umutlu ve mutlu dönüyoruz. İzmir’e belli ki bir ilgi var. Bu yarışın en güçlü kentlerinden biri İzmir... Ama bu yeterli değil. Daha çarpıcı sunumlar yapmalıyız. İnsanların ruhlarına hitap etmeliyiz. Duyguları öne çıkarmalıyız ve İzmir’in 2020’yi en iyi yapacak kent olduğuna BIE üyelerini inandırmalıyız.

 

 


 

Yazarın Tüm Yazıları