O bir ekmek ustası

Bugün bir ekmek ustasından bahsedeceğim.
Adı Mine Ataman...
Ona “Ekmeğe fısıldayan kadın” diyorlar.
Ataman ekmek sevdasını bir kitap yazarak taçlandırdı.
Kitabın ismi “Cennette ilk Sofra...”
Göbeklitepe’ye ithafen yazılmış bir kitap diyebiliriz.
Aslında Anadolu coğrafyasında yaşamış bütün medeniyetlerin ekmek kültürünü bu kitapta bulabilirsiniz.
***
İlk etapta sadece gastronomi meraklılarının okuyacağı bir kitap gibi algılansa da, aslında hayatın içinden gelen bir motivasyon kitabı... Mitolojik hikayelerin yanında modern çağın insanlık hikayeleriyle bezeli. Kısacası tıpkı bir ekmek gibi dünle mayalanmış ve gün ışığıyla pişmiş bir kitap.
***
Mine Ataman diyor ki...
“Steve Jobs’un bir konuşmasını dinlemiştim. ‘Gelecekte noktaların birleşeceğine olan inancım beni motive ediyordu’ diyordu. O zamanlar tam bilmemekle birlikte şimdi anlıyorum ki, benim için de noktalar birleşti. Yıllar sonra ekmeğe tutkuyla bağlandım. Geçmişimi merak ettim, arkeolog oldum, yazmak istedim. Laf oldum ve bu kitap çıktı.
En önemlisi tüm değerli noktaları birleştiren o büyük altın nokta, ben ekmekçi oldum. Ekmek oldum, doğanın hikaye anlatıcısı oldum, insana yar oldum. 12 bin yıllık sofraların baş tacı oldum. Her yoğrulan ekmekte parmak izlerim oldu. Her ekmeğin hikayesini okur oldum. Yaşama dört elle sıkı sıkıya tutunup ekmeğimin peşinden sır oldum...”

Göbeklitepe her şeyi değiştirdi

ENDÜSTRİYEL Fırıncılar Birliği yönetim kurulu üyesi de olan Mine Ataman; “Mayasında Aşk Var, Ekmeğe Fısıldıyorum, Ekmek Ustasıyım Farkında Mısın” gibi konu başlıklarında motivasyon eğitimleri de veriyor.
Yeryüzündeki her karış toprağın farklı bir yaratılış fıtratı ve “alameti farikası” olduğunu söyleyen Ataman şöyle diyor:
“Bazı coğrafyalar şanslı, bazı coğrafyalar zorluklarla doludur. Coğrafya bazen kader, bazen de keder olur insana. Anadolu dünyanın mucizesidir. Göbeklitepe’de 12 bin yıl önce ekilen buğday siyez, yaşayan tüm insanların geleceğini değiştirmiştir. Anadolu; dünyadaki tüm buğdayların atasına ev sahipliği yapar, buğdayın gen merkezi Diyarbakır Karacadağ’dır. Anadolu buğdayın da ekmeğin de atası, anasıdır.”
İşte böyle...
Eğer ekmeğe meraklıysanız, Anadolu’daki 12 bin yıllık hikayesini öğrenmek istiyorsanız, “Cennette ilk Sofra” yı tavsiye ederim.

Alaturka atölyesi

BİR de içimizden biri...
Nihat Demirkol...
Onu Hürriyet Ege yazarı olarak tanıyorsunuz.
Demirkol tanıdığım en iyi piyanistlerden biridir aynı zamanda...
“Müzikte Alaturka Renkler Eğitim Atölyesi” düzenliyor bugünlerde...
İlki 9 Ocak’ta olacak.
Alaturka müziğine dair bilinmeyenleri, merak edilen ve yanlış bilinenleri anlatacak. Kanguru Kültür ve Sanat Merkezi’nde olacak bu eğitimler.
Demirkol, “Türk musikisi ve Alaturka müziğini gerçekten tanımak isteyen, ön yargıların olduğu ve değerinin tam olarak bilinmediği Türk musikisini geçmişten günümüze dinleyerek, anlayarak ve severek öğrenmek isteyen herkes ‘Müzikte Alaturka Renkler Eğitim Atölyesi’ne katılabilir ve katılmalıdır da. Çünkü bu atölye entelektüel yetkinlik atölyesi” diyor.