Paylaş
Sahnedeki kişi işinin uzmanı, Türkiye’nin en iyisi, dünyada da saygın bir isme sahip...
Belli ki birkaç dakika sürecek bir açılış konuşması yapıp kürsüden inecek.
Ama o da ne...
Bir gürültü, bir uğultu...
Kimsenin konuşmayla ilgisi yok, herkes kendi halinde...
Konuşana zaten büyük saygısızlık, büyük ayıp...
Ama bize, dinlemeye gelenlere de çok büyük saygısızlık...
Aslında bu fotoğraf, bu görüntü sadece benim katıldığım toplantılara özgü de değil.
Biliyorum sizler de böyle toplantılara tanıklık ediyorsunuz.
Düşünüyorum da; eskiden böyle miydi?
İki dakika sürecek bir konuşmayı dinleyecek sabrımız hiç mi yok?
İnanın bazen bu yaşadıklarımıza anlam veremiyorum.
Bir anda parlayan, konuşmayan, konuşmak yerine çok sert tepkiler gösteren bir toplum olduk.
Geçen gün de yazmıştım.
Toplantılara, organizasyonlara karşı genel bir ilgisizlik var.
Katılım oranları giderek düşüyor.
Onca emek, onca uğraş, onca kişinin günlerce çalışması boşuna gidiyor.
Galiba hem dinleten, dikkat çeken konuşmalar olmalı...
Hem de hepimizin biraz daha hoşgörü göstermesine ve yapılan işe saygı duymaya...
Bazen bir cümle çok şeydir
Fenerbahçe’de Ali Koç çıktı ve dedi ki...
“Şartlar her ne olursa olsun 2018 yılında yapılacak seçimde başkanlığa aday olacağım...”
Bir cümle...
Hepsi bu...
Taraftarın heyecanını, coşkusunu, beklentisini gördünüz.
Göreceksiniz; uzun zamandır sessiz bir protesto içinde olan Fenerbahçe taraftarı bu hafta sonu oynanacak maçta takımını yalnız bırakmayacak.
Geleceğe dönük bir umut; bazen her şeyi değiştirebiliyor.
Bir cümle bile olsa...
Göztepe iyi yönetiliyor
Aslında Fenerbahçelilerin yaşadığı bu heyecanı Göztepeliler de bir süredir yaşıyor.
Mehmet Sepil geldi.
Ve dedi ki...
“Ben burada doğdum, burada büyüdüm. Göztepeliyim ve Göztepe’nin Süper Lig’de olmasını istiyorum. Gençlik hayalim Göztepe’ye başkan olmaktı, bunu şimdi yerine getirmek istiyorum...”
Göztepe iyi yönetiliyor.
Şampiyonluk gelmedi ama gelecektir.
Geçen sene olmadı, bu sene büyük ihtimal olacaktır.
Olmasa bile ben Göztepe’nin iyi ve kurumsal işler yaptığını görüyorum.
Doğru işler yaptığınızda da başarı mutlaka gelir.
Eninde sonunda gelir.
Yaşasın mizah
İzmirli Luna Betül Elen, Kültürpark projesine tepkisini göstermek için fuardaki ağaçlardan biriyle evlendi. Evet; evlendi.
Elen’in bir ağaca sarılmış ve o ağacı öperken fotoğraflarını görmüşsünüzdür.
Hani o sayfalar dolusu yazı yazanlar var ya, hani saatler boyunca konuşanlar var ya, hani “Ben...” diye başlayıp karşı tarafı dinlemeyenler var ya...
İşte Luna Betül Elen’i örnek alsınlar.
Yüzlerce kişinin çekemediği dikkati bir fotoğrafla çekmiş oldu.
Yaşasın mizah, yaşasın özgürlükler...
Eğer imzanı atıyorsan
Sanal dünyada sanal imza pek moda...
Bir tıklıyorsun; imzanı atmış oluyorsun.
Ama şunu da biliyorum.
Daha doğrusu konuşunca insanların tam anlamadan, tam kavramadan bu imzayı attıklarını anlıyorum.
Kusura bakmasın kimse...
İmza ciddi bir iştir.
Adını, soyadını listeye koyuyorsun.
“Ben böyle görmemiştim, böyle anlamamıştım” gibi mazeretlere sığınmamak gerekir.
İmza atılmaz mı?
Atılır...
İnandığın bir şey varsa sonuna kadar atılır.
Eğer imzanı atıyorsan; öncesinde araştıracaksın, sonrasında da arkasında duracaksın.
Paylaş