Paylaş
Sokaklar tıklım tıklımdı, restoranlarda bir tek koltuk boş yoktu, trafik adeta felç olmuştu.
Ben o restoranlardan birinde ya da o kalabalıklar içinde değildim.
Anlatılan bütün hijyen kurallarına uyarak, sosyal mesafeyi koruyarak bir arkadaşıma gidip geldim.
Onlar da uzun zamandır yurtdışına çıkmamış, artık emeklilik hayatı yaşayan insanlardı.
Salı günü yazıma da “Virüsler değil, biz geziyoruz” başlığını koydum.
Bugün de diyorum ki;
Bu işin şakası yok.
Evde kalalım...
Evde kalmayı başaralım.
İyi uygulamalar var.
Türkiye’nin birçok yerinden fotoğraflar, görüntüler geliyor haber merkezlerimize...
Demek ki isteyince oluyormuş.
Tabii alınan önlemlerin, bazı öncü tedbirlerin ve en önemlisi halkın bilinçlenmesinin bunda büyük önemi var.
***
Bir şey daha hoşuma gitti.
Böyle zor, sıkıntılı, stresli günlerde bile esprili olmayı başarıyoruz. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran örneğin...
Sosyal medya hesabından çok hoşuma giden bir paylaşım yaptı.
Dedi ki;
“Çeşme’ye gelmeyin, çok soğuk...”
Gerçekten de Çeşme soğuk, sert bir rüzgar var.
Ve yine Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da güzel paylaşımlar yapıyor.
“Bodrum’a gelmeyin, lütfen evinizde kalın” diyor ve ekliyor;
“Bodrum, okulların tatil edildiği 16 Mart’tan bu yana ciddi bir nüfus artışı yaşıyor. Buradan, Bodrum’da yazlığı olan ve buraya gelmek isteyen bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum, lütfen evinizde kalın. Bodrum’un sağlık hizmetleri kendi nüfusuna göre dizayn edilmiş. Meydana gelecek nüfus artışında sağlık hizmetleri yetersiz kalacaktır...”
O kadar önemli ki...
Lütfen evinizde kalın.
Bunu bir tatil gibi görmeyin.
Biraz daha bekleyin.
Bize bir şey olur
SOSYAL medyadan akıllı telefonlarımıza gelen çok sayıda fotoğraf ve video var.
Onlardan biri de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı uyarılara rağmen aynı alışkanlıklarını devam ettirmek isteyenlerin bazı yorumları...
Diyorlar ki;
“Allah’ın verdiği canı yine Allah alır. Ben camiye de giderim. Biz yasaklara uymayız. Biz Müslümanlara korona bir şey yapmaz.”
Bu nasıl bir virüs ki; Müslüman’ı ayırt edip uğramadan geçiyor.
Ya da “Aman namaz kılanlara uğramayalım” diye düşünüyor.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Cuma namazı başta olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verilmesi gerekli hale gelmiştir. Bu süreçte cuma namazı yerine öğle namazının kılınması yeterlidir” dedi.
Son derece hassas ve önemli bir açıklama...
Bu videolarda yer alan vatandaşlarımız bu açıklamaları mutlaka dinlemeli.
Ve “Bize bir şey olmaz” dememeli.
Bizim gazetede önlemler nasıl
DEMİRÖREN Medya koronavirüs salgınıyla ilgili ilk günden beri ciddi önlemler aldı. Günler öncesinden uyarılar başladı. Ateşimiz ölçülmeden binaya girmiyoruz. Güvenlik ve idari personel, yani dış teması daha fazla olan çalışanlarımız maskesiz dolaşmıyor. Hijyen gün içinde ve defalarca kontrol ediliyor. Asansörlere binmiyor, merdivenleri kullanıyoruz. Hafta başından itibaren uzaktan ve esnek çalışma modelini uygulamaya başladık. 60 yaşını geçenlerin, kronik hastalıkları olanların evden çalışmasına karar verdik. Yemek yediğimiz alanı bile bir metre mesafeye göre düzenledik.
Elbette bizim mesleğimiz haftanın 7 günü ve 24 saat çalışma isteyen bir meslek...
Ama biz bile bu dönemi kontrollü, uyarılara uyarak geçireceğiz.
Önce bizim örnek olmamız gerektiğini düşünerek, çok önceden ve çok radikal önlemleri baştan aldık.
Size de tavsiye ederim.
Bazen sert önlemler gerekebilir
BENCE radikal ve sert önlemler almaktan çekinmeyelim.
Örneğin Mermer Fuarı’nı erteleyip ertelememe konusunu düşündük, tereddüt ettik. Büyükşehir Belediyesi Sağlık Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı koronavirüsün Türkiye’deki seyrini bekledi. Oysa Avrupa’nın üç önemli fuarı erteleme kararını çok önceden almıştı. Niye bekledik, diye düşünmeliyiz. Ben bunları çok önceden yazdım, arşivlere girip bakabilirsiniz. Ve yine dedim ki; Alaçatı Ot Festivali, Urla Enginar Festivali gibi organizasyonları da şimdiden ertelediğinizi açıklayın. Alaçatı ertelendi. Ege’den örnek veriyorum çünkü bahar ayları Ege kıyıları için festivaller demektir. Bu sene bu etkinlikleri unutun.
Hatta kısa bir yaz geçireceğimizi de şimdiden bilelim.
Bu yaz da sosyal mesafeli olacak.
Aklınızın bir kenarına yazın.
Taviloğlu doğru söylüyor
MUDO’nun Kurucusu ve Onursal Başkanı Mustafa Taviloğlu “AVM’ler bir an önce kapansın” diyor.
Neden böyle söylüyor.
Haklı bir gerekçesi var.
“Vatandaşlara evden çıkmayın denirken, benim çalışanlarım mağaza gelmek zorunda kalıyor. Ben evden çıkmıyorum ki, onlara nasıl işe gidin diyeyim. İnsanlar sağlıklarının bozulmaması için çaba gösterirken gömlek almaya mı gelecek?”
AVM’lerle ilgili radikal kararlar almalıyız.
Çünkü bu bir tatil değil, sosyal mesafeyi koruyacağımız bir dönem.
Paylaş